Translation of "Duyar" in Spanish

0.006 sec.

Examples of using "Duyar" in a sentence and their spanish translations:

O, kızıyla gurur duyar.

- Ella tiene orgullo de su hija.
- Ella está orgullosa de su hija.
- Está orgullosa de su hija.

O, çocuklarıyla gurur duyar.

Está orgullosa de sus hijos.

Bebek, annesine ihtiyaç duyar.

El bebé necesita a su madre.

O, koleksiyonuyla gurur duyar.

Está orgulloso de su colección.

O, babasına saygı duyar.

Él respeta a su padre.

Paul ebeveynlerine saygı duyar.

Paul respeta a sus padres.

Tom Mary'ye saygı duyar.

Tom respeta a Mary.

O, oğlu ile gurur duyar.

Él está orgulloso de su hijo.

Tom, ana-babasına saygı duyar.

Tom respeta a sus padres.

Tom oğlu ile gurur duyar.

Tom está orgulloso de su hijo.

Kazayı duyar duymaz evden dışarı fırladı.

Tan pronto como oyó el choque, salió corriendo de su casa.

Polis silah ateşini duyar duymaz geldi.

La policía vino en cuanto oyeron el disparo.

O, onu duyar duymaz buraya geldi.

- Ella vino aquí tan rápido como lo oyó.
- Ella vino aquí en cuanto lo oyó.

O her gece silah sesi duyar.

Ella oía disparos cada noche.

Bu bitki çok suya ihtiyaç duyar.

Esta planta necesita mucha agua.

Bir çocuk bir anneye ihtiyaç duyar.

El bebé necesita a su madre.

Herkes sana saygı duyar. Herkes seni sayar.

Todo el mundo te respeta.

Yemek pişirme yeteneğiyle ilgili kendisiyle gurur duyar.

Ella se enorgullece de su don para la cocina.

Burada, herkes saygı duyar ve takdir edilir.

Aquí, todo el mundo se siente respetado y apreciado.

- Herkes Henry'ye saygı duyar.
- Herkes Henry'ye hürmet eder.

Todos admiran a Henry.

O, zilin çaldığını duyar duymaz telefona cevap verdi.

En cuanto oyó el timbre, contestó el teléfono.

O, zil çaldığını duyar duymaz telefona cevap verdi.

Ella contestó al teléfono en cuanto lo oyó sonar.

Tüm sağlıklı ekosistemler çok sayıda farklı türe ihtiyaç duyar.

Cualquier ecosistema sano necesita una variedad de especies distintas.

- İngiltere şairleriyle gurur duyar.
- İngiltere şairleri ile iftihar etmektedir.

Inglaterra se enorgullece de sus poetas.

Büyümek ve karmaşık hale gelmek için yaşam oksijene ihtiyaç duyar.

Sabemos que la vida necesita oxígeno para desarrollarse y volverse más compleja.

- Köydeki herkes ona hayranlık besler.
- Köydeki herkes ona saygı duyar.

Todos en el pueblo lo admiran.

Daha sağlıklı myelin oluşturmak için beyniniz fazla B vitaminine ihtiyaç duyar.

Para mantener vainas sanas de mielina, el cerebro necesita mucha vitamina B,

Her çocuk, hayatında bir babaya ya da bir baba figürüne ihtiyaç duyar.

Todo niño necesita un padre y una figura paterna en su vida.

Tom, her gece en az dokuz saat uykuya ihtiyaç duyar, yoksa çalışamaz.

Tom necesita dormir al menos nueve horas por noche, o si no no funciona.

Ne tür bir insan soykırıma hayranlık duyar ve ona bir kahraman der?

¿Qué clase de persona puede admirar y llamar "héroe" a un genocida?