Translation of "Ana" in Arabic

0.016 sec.

Examples of using "Ana" in a sentence and their arabic translations:

- Bizim ana dilimiz Japoncadır.
- Ana dilimiz Japonca'dır.

لغتنا الأم هي اليابانية.

Ana karakterin dünyası.

إنه عالم الشخصية الرئيسة.

ana gelmekle alakalıdır.

التي نحن بحاجتها في تلك اللحظة بعينها.

ana akım medyada ana haber sunuculuğuna kadar yükseliyor

يرتفع التيار إلى وسائل الإعلام الإخبارية السائدة

- İspanyolca onun ana dilidir.
- İspanyolca onun ana dili.

الأسبانية هي لغتها الأم.

"Kadın Dediğin"deki Ana,

"آنا" في فيلم "Real Women Have Curves"

Üç ana elementten oluşuyor:

لكنها تشمل ثلاثة عناصر رئيسية:

Operada, ana karakterlerimiz kolayca

نقلصُ تلك السلالم في عروض الأوبرا

Ama hikâyemin ana teması

لكن الهدف من هذه القصة

ana saldırıyı emanet etti

مركز العدو.

Piyadenin ana birliği taburdu.

وكانت الوحدة التكتيكية الأساسية للمشاة كتيبة.

Benim ana dilim Lehçe'dir.

لغتي الأم البولندية.

İspanyolca onun ana dilidir.

الأسبانية هي لغتها الأم.

İngilizce ana dilim değildir.

الإنجليزية ليست لغتي الأم.

Japonca benim ana dilim.

اللغة اليابانية لغتي القومية.

Benim ana dilim İspanyolcadır.

لغتي الأم هي الإسبانية.

Şu ana kadar çıkarabildiğiniz kadarıyla,

ربّما استنتجتم حتى الآن،

Bu gelişmenin arkasındaki ana fikir

الفكرة الرئيسية خلف هذا التطور

Bütün ana babaların ödü kopar.

حول كيف يأتي الأطفال.

Ana branşım futboldu ve kaleciydim,

رياضتي الرئيسية كانت كرة القدم، وكنت حارسة مرمى،

Şu ana dek. MEHTAPLI DÜZLÜKLER

‫حتى الآن.‬ ‫"سهول ينيرها القمر"‬

Buzun altında ana kayalar olur.

حسناً، تحت الجليد يوجد الصخر الصلب

Radarın ana kayaları görüntülemesinin nedeni

السبب الذي يجعل الرادار قادراً على كشف الصخر الصلب

Yıllardır ana haber bülteni sunup

تم تقديم النشرة الإخبارية الرئيسية منذ سنوات

Ve Bautzen'deki ana saldırıyı denetledi .

على الهجوم الرئيسي في باوتزن.

Osmanlı ordusunun ana unsurlarını keşfetti.

العناصر الأمامية للجيش العثماني.

Evrenin oluştuğu ilk ana dönelim

فلنعد بالزمن إلى أول لحظة في عمر الكون

İngilizce benim ana dilim değil.

الإنغليزية ليست لغتي الأم.

üç ana kısma ayrıldığını görürüz.

يمكنكم أن تروا أن الدماغ ينقسم إلى ثلاثة أجزاء

Renk psikolojisinin ana hatları bu şekilde,

لذلك، كانت تلك أساسيات علم النفس اللون،

Çünkü onların ana nehirlerinden 10 tanesi

وذلك بسبب أن 10 من أنهارهم الرئيسة،

Everest Ana Kampı'ndan Kuzey Kutbu maratonlarına.

وفي سباقي ماراثون انتهيا في القطب الشمالي وآخر انطلق بدءاً من معسكر قمّة إيفريست.

Doğruca şehir merkezine çıkan ana yol.

‫طريق رئيسي يقطع وسط المدينة.‬

ana haber bülteni sunan Nazlı Tolga'nın

نازلي تولجا ، التي قدمت النشرة الإخبارية الرئيسية

Biz çünkü ana akım medyamıza baktığımızda

لأنه عندما ننظر إلى وسائل الإعلام الرئيسية لدينا

Everest Dağı, Dağların Ana Tanrıçası olduğundan

نظرًا لأن قمة إيفرست هي الإلهة الأم للجبال

Türkiye'deki çoğu restoranda kebap ana yemektir.

في العديد من المطاعم في تركيا، يقدّم الكباب كمقبّل رئيسي.

Şu ana kadar Tom'da ne gördün?

ما رأيكنّ في توم؟

Üniversitede ana branş olarak ne seçtin?

- ما الشهادة التي تخرجت بها من الجامعة؟
- أي تخصص درست في الجامعة؟
- ما المجال الذي قمت بدراسته في الجامعة؟

Sonra ana haberde fedakâr öğretmen diyorlar bana.

ثم يقولون عني في الأخبار المعلم المضحي.

çünkü ana karakterin dünyayı nasıl gördüğünü değiştirir.

لأنه يغير كيف ترى الشخصية الرئيسية العالم.

Araştırmam, bunun üç ana nedeni olduğunu gösteriyor.

وبحسب بحثي هناك ثلاثة أسباب رئيسية لهذا

Dünya ve Ay'ın kökenleri için ana fikre

إن الفكرة السائدة حول أصل الأرض والقمر

Ordusuna Taurini'nin ana kasabına akın emri verir

بعد حصار دام ثلاثة أيام، أمر قواته باقتحام بلدة تاوريني الرئيسية.

Ağustos ortasında, ana haçlı seferi Orsova'da durdu.

بحلول منتصف إلى أواخر أغسطس، توقف العمود الصليبي الرئيسي في أورشوفا، حيث بدأ أسطول الإمداد

Ve Nigbolu Bulgaristan'a ana giriş noktaları olacak.

وأن نيكوبوليس ستكون نقطة دخولهم الرئيسية إلى بلغاريا.

Peki Google'ın ana mantığı ne?Ne yapıyor?

إذن ما هو المنطق الرئيسي لـ Google؟ ماذا يفعل؟

Bir büyük girişimin ana elemanı kendine güvendir.

الثِقة بالنَفس هي العُنُر الرَئيسي لِأي مَسعى كبير.

Ardından ana hattını 1 kilometre kadar Romalılara yaklaştırıyor.

حرك خطه الرئيسي حوالي 1 كم نحو الرومان

ana akım medyada yönlendirme var diyerek istifa etmişti

استقال وسائل الإعلام الرئيسية قائلة أن هناك اتجاه

Ama gördükleri en inanılmaz şey ana gezegenleri idi.

لكن الشيء الأكثر روعة الذي رأوه كان كوكبهم الأصلي.

Ve Fransızlar kısa sürede ana düşmanın saflarına ulaştı.

وسرعان ما وصل الإفرنج إلى خط العدو الرئيسي!

Ve Doug ilk gün işe giderken, ana merkezin

وعندما قاد دوغ إلى العمل في يومه الأول،

Olan zürafaların ana besin kaynağını ortadan kaldıran iklim

المناخية التي قضت على المصدر الرئيسي لغذاء الزرافات وهي

Ve ana yöntemi yüzyıllar boyunca sayısız sihirbaz tarafından geliştirilen

وطريقتها الأساسية تعتمد على طرق نفسية،

ana kar alanları olan düzeni değiştirmeye hiç niyeti yokken

ليس لديها النية لتغيير الوضع الذي يربحون منه أكثر،

Bir süre sonra ana sayfa anlaşması da yaptı Microsoft ile

بعد فترة ، أبرم اتفاقية الصفحة الرئيسية مع Microsoft

Ana baba, çocuklarına verilecek eğitim türünü seçmek hakkını öncelikle haizdirler.

للآباء الحق الأول في اختيار نوع تربية أولادهم.

Küçük çatal salata için ve büyük olan ana yemek içindir.

الشوكة الصغيرة للسلطة والكبيرة للوجبة الرئيسية.

Çünkü kendimi o ana kadar ki en içler acısı halde buldum.

لأنّي وجدت نفسي في أكثر الأوضاع إثارة للشفقة على الإطلاق..

Aynı zamanda, sayısız deniz canlısının ana yemek kaynağıdır. En ufak balıktan...

‫ومصدر طعام كثير من المخلوقات البحرية.‬ ‫من صغار السمك...‬

Bir arkadaşım 'Şu ana dek gördüğüm farkındalığı en yüksek bebek' dedi.

قال أحد الأصدقاء " أنها أكثر طفل منتبه رأيته في حياتي "

Dört gün sonra Jena'da, Lannes şafak vakti ana Fransız saldırısını başlattı

بعد أربعة أيام في جينا ، افتتح لانيس الهجوم الفرنسي الرئيسي عند الفجر ،

Napolyon, ana Prusya ordusu olduğuna inandığı orduya saldırmak için kuvvetlerini Jena'da yoğunlaştırırken

عندما ركز نابليون قواته في جينا ، لمهاجمة ما كان يعتقد أنه الجيش

Bu arada, ana haçlılar Tuna Nehri'nin sağ kıyısı boyunca Vidin Çölü'ne yürüdüler.

في هذه الأثناء تقدم الجيش الصليبي الرئيسي على طول الضفة اليمنى لنهر الدانوب

Napolyon ana orduyla ona katılmak için yarışırken, Rusları savuşturmak için birliklerini ustalıkla kullandı .

لصد الروس ، بينما تسابق نابليون للانضمام إليه مع الجيش الرئيسي.

Vimy Ridge düşüşünden üç gün sonra, Fransız General Robert Nivelle ana taarruzunu başlattı.

بعد ثلاثة أيام من سقوط فيمي ريدج والفرنسية الجنرال روبرت نيفيل تطلق هجومه الرئيسي.

Bu gökdelenleri inşa etmekle görevli olanlar için çok fazla baş ağrısına neden olan ana noktalardan

بالمرتبة الاولى ثم الزلازل التي قد تحدث في اي لحظة. واحد ابرز

Ben sadece senin şu ana kadar gördüğüm en güzel kadın olduğunu sandığımı sana bildirmek istedim.

أنا أريد فقط أن أدعكِ تعرفين أني أعتقد أنكِ أكثر إمرأة جمالاً رأيتها على الإطلاق.

Ve yaklaşan savaşın ana stratejik hedefi olan Tuna Nehri'nin her iki yakasında iktidarı ele geçirmeyi hedefledi.

والسيطرة على ضفتي نهر الدانوب السفلي،

Gel. Taşlarla gökyüzüne nasıl çıkacağız? Genellikle ana bina katına güvenilir . Depremlere, kuvvetli rüzgarlara ve hatta binanın içindeki yüke

تعالى. كيف نصعد للسماء بالحجارة? غالبا ما يتم الاعتماد

- Üç ana tek tanrılı din, İslam, Yahudilik ve Hıristiyanlıktır.
- İslam, Musevilik ve Hristiyanlık üç büyük tek tanrılı dindir.

- الديانات السماوية الثلاث هي الإسلام واليهودية والمسيحية.
- الأديان السماوية الثلاث هي الإسلام واليهودية والنصرانية.

Ana ve çocuk özel ihtimam ve yardım görmek hakkını haizdir. Bütün çocuklar, evlilik içinde veya dışında doğsunlar, aynı sosyal korunmadan faydalanırlar.

للأمومة والطفولة الحق في مساعدة ورعاية خاصتين. وينعم كل الأطفال بنفس الحماية الاجتماعية سواء أكانت ولادتهم ناتجة عن رباط شرعي أم بطريقة غير شرعية.

Öğretim insan şahsiyetinin tam gelişmesini ve insan haklarıyla ana hürriyetlerine saygının kuvvetlenmesini hedef almalıdır. Öğretim bütün milletler, ırk ve din grupları arasında anlayış, hoşgörü ve dostluğu teşvik etmeli ve Birleşmiş Milletlerin barışın idamesi yolundaki çalışmalarını geliştirmelidir.

يجب أن تهدف التربية إلى إنماء شخصية الإنسان وإلى تعزيز احترام الإنسان والحريات الأساسية وتنمية التفاهم والتسامح والصداقة بين جميع الشعوب والجماعات العنصرية أو الدينية، وإلى زيادة مجهود الأمم المتحدة لحفظ السلام.