Translation of "Paul" in Spanish

0.004 sec.

Examples of using "Paul" in a sentence and their spanish translations:

Paul Rucker'dan:

De Paul Rucker:

Paul nerede?

¿Dónde está Paul?

- Paul çok konuşur.
- Paul çok konuşuyor.

Paul habla mucho.

- Paul az önce telefon etti.
- Paul demin aradı.
- Paul az önce aradı.

Paul acaba de llamar ahora mismo.

Paul, Roma'da doğdu.

- Paul nació en Roma.
- Pablo nació en Roma.
- Paul ha nacido en Roma.

Paul çok konuşur.

Paul habla mucho.

Ahtapot Paul haklıydı.

- El pulpo Paul tenía razón.
- El pulpo Paul estaba en lo cierto.

Paul bira sevmez.

A Pablo no le gusta la cerveza.

Paul, saat gibi dakiktir.

Paul es tan puntual como un reloj.

Paul kuru saça sahiptir.

Paul tiene cabello seco.

Paul Otto'dan daha zeki.

Paul es más inteligente que Otto.

Paul ebeveynlerine saygı duyar.

Paul respeta a sus padres.

Paul Marc'tan daha güçlü.

Paul es más vigoroso que Marc.

- Paul babasının yerine partiye gitti.
- Paul babasının evindeki partiye gitti.

Paul fue a la fiesta en lugar de su padre.

Hâlâ Paul olarak yaşadığım zamanlarda

Cuando todavía era Paul,

Çünkü Paul gibi erkeklerin dinlemesi

Porque hay mucho que pesa sobre la balanza

Ayrıca Paul soru için teşekkürler,

Paul, gracias por la pregunta,

Paul İngilizceyi matematiğe tercih eder.

Paul prefiere el inglés a las matemáticas.

Bir yıl sonra, Paul doğdu.

Paul nació un año más tarde.

Ben Paul, senin ev arkadaşın.

Soy Paul, tu compañero de piso.

Paul giyimine özen gösteren kimse.

Paul se viste muy acicalado.

Paul McCartney'in bir grupta olduğunu dşünün.

Imagina a Paul McCartney como miembro de tu grupo.

Paul dışarı çıkmadan önce eldivenlerini giydi.

Paul se puso los guantes antes de salir.

Paul bu günlerde çok sıkı çalışıyor.

Paul estudia con mucho ahínco estos días.

Paul beni karşılamak için Roma'ya geldi.

Paul vino a Roma a saludarme.

Paul geçen yıl çok para kazandı.

Paul ganó mucho dinero el año pasado.

Havaalanına zamanında varacağımızı düşünüyor musun, Paul?

Paul, ¿crees que llegaremos a tiempo al aeropuerto?

Jean-Paul Sartre ünlü Fransız filozoftu.

Jean-Paul Sartre fue un famoso filósofo francés.

Paul Mary'nin cüzdanı çalındığında onunla birlikte değildi.

Paul no estaba con Mary cuando le robaron el monedero.

Ben her zaman, John'u Paul ile karıştırıyorum.

Siempre confundo a John con Paul.

Paul dün gece bir kısa hikaye okuyordu.

Paul anoche estaba leyendo un cuento.

Paul Bunyan hakkındaki hikayeyi duymak ister misiniz?

- ¿Te gustaría oír la historia de Paul Bunyan?
- ¿Os gustaría oír la historia de Paul Bunyan?

Bu doğru mu? Paul Lily'yi dudaklarından öptü mü?

¿Es cierto? ¿Paul le ha besado en los labios a Lily?

- Ben oda arkadaşın Paul'üm.
- Ben Paul, senin oda arkadaşın.

Soy Paul, tu compañero de habitación.

- Ben, sizin ev arkadaşınız Paul'üm.
- Ben senin ev arkadaşın Paul.

Soy Paul, tu compañero de habitación.