Translation of "Düşünüyorlar" in Spanish

0.006 sec.

Examples of using "Düşünüyorlar" in a sentence and their spanish translations:

Gerekli becerileri edinemediklerini düşünüyorlar.

sienten que no están aprendiendo las habilidades adecuadas.

Neler yapıyorlar, nasıl düşünüyorlar?

¿Qué hacen, cómo piensan?

Onlar çete olduğumuzu düşünüyorlar.

Creen que somos una banda.

Bazı erkekler de şöyle düşünüyorlar,

Algunos hombres pueden que piensen

Biçok kişi deli olduğumu düşünüyorlar.

Muchos piensan que estoy loca.

Onun bir kahraman olduğunu düşünüyorlar.

Le consideran un héroe.

Onlar daha sonra ne yapacaklarını düşünüyorlar.

Están pensando qué hacer a continuación.

Birçok madenciler yakında madenin kapatılacağını düşünüyorlar.

Muchos mineros temen que la mina se cierre dentro de poco.

Onun iş için uygun olmadığını düşünüyorlar.

- Ellos consideran que él no encaja para el puesto de trabajo.
- Ellos no lo consideran adecuado para el trabajo.

Onu en iyi işçileri olarak düşünüyorlar.

Le consideran su mejor empleado.

Onu hayli nitelikli bir çalışan olarak düşünüyorlar.

Ellos lo consideran un empleado altamente cualificado.

Bazı insanlar Tatoeba'nın bir okul olmadığını düşünüyorlar.

Algunas personas piensan que Tatoeba no es una escuela.

çünkü hata olduğunu düşünüyorlar ve bu önemli değil.

porque piensan que es la pelusa y que no es importante.

Onlar evin sahibinin yurt dışında eğitim aldığını düşünüyorlar.

Creen que el dueño de la casa está estudiando en el extranjero.

Bazı insanlar onun kötü bir fikir olduğunu düşünüyorlar.

Algunas personas creen que es una mala idea.

Bazı insanlar Tom'un ana dilinin Fransızca olduğunu düşünüyorlar.

Algunos piensan que el francés es la lengua materna de Tom.

Arkeologlar, Kral Davud'un(Davud peygamber) sarayını bulduklarını düşünüyorlar.

Los arqueólogos creen haber descubierto el palacio del rey David.

Harika olduğunu düşünüyorlar, herkes "Süper şarkı, tam da bu

Creen que es genial, todo el mundo dice: 'Súper canción, lo mejor, comencemos con

Bazı insanlar bu ülkede çok fazla avukat olduğunu düşünüyorlar.

Ciertas personas piensan que hay demasiados abogados en este país.

Bazı insanlar reklamın bir beyin yıkama biçimi olduğunu düşünüyorlar.

Algunos consideran ese anuncio publicitario como una forma de lavado de cerebro.

Birçok insan çocukların dışarıda oynayacak yeterli zamanı harcamadıklarını düşünüyorlar.

Muchas personas consideran que los niños no pasan suficiente tiempo jugando fuera de casa.

Onlar Tom'un Mary'yi eve kadar izlediğini ve onu öldürdüğünü düşünüyorlar.

Piensan que Tom siguió a Mary hasta casa y la mató.

Felicja'nın çocukları, babaları Łazarz'ın Justin Bieber'dan daha yakışıklı olduğunu düşünüyorlar.

Los niños de Felicja creen que su padre Lazarz es más guapo que Justin Bieber.

Arkadaşlarımın çoğu, Tom ve Mary'nin aşırı korumacı ebeveynler olduklarını düşünüyorlar.

Muchos de mis amigos piensan que Tom y Mary son padres sobreprotectores.

- Bazı insanlara göre Tatoeba bir okul değildir.
- Bazı insanlar Tatoeba'nın bir okul olmadığını düşünüyorlar.

Algunas personas piensan que Tatoeba no es una escuela.

Tom'un ve sadece Tom'un onu yapabileceğini düşünüyorum. Fakat bazı insanlar onu Mary'nin de yapabileceğini düşünüyorlar.

Creo que Tom, y solo Tom, puede hacerlo. Sin embargo, algunos creen que María también puede.