Translation of "Bulamıyor" in Spanish

Tom anahtarlarını bulamıyor.

Tom no encuentra sus llaves.

Tom saatini bulamıyor.

Tom no es capaz de encontrar su reloj.

Tom, Mary'yi bulamıyor.

Tom no puede encontrar a Mary.

Tom aradığını bulamıyor.

Tom no puede encontrar lo que está buscando.

O, şapkasını bulamıyor.

- Ella no puede encontrar su sombrero.
- Ella no consigue encontrar su sombrero.

Tom çantasını bulamıyor.

Tom no logra encontrar su bolsa.

Arkadaşlarını ararken çantasını bulamıyor

buscando a sus amigos, pensando dónde estaba su bolso.

Fakat pek yüz bulamıyor.

Pero solo consigue que lo traten con frialdad.

çünkü kendine yeni konakçı bulamıyor

porque no puede encontrar un nuevo anfitrión

Tom iyi bir iş bulamıyor gibi görünüyor.

Tom parece no poder encontrar un trabajo decente.

Tom Cuma gecesi için bir bebek bakıcısı bulamıyor.

Tom no puede encontrar una niñera para la noche del viernes.

Mağazaların çoğu kapandı. Havayolu şirketlerinin bazıları kapandı. Diğerleri ise yolcu dahi bulamıyor.

La mayoría de las tiendas están cerradas. Algunas de las aerolíneas han cerrado. Otros ni siquiera pueden encontrar pasajeros.

Polis cinayet gecesinde olduğunu söylediğin yerde seni gördüğünü hatırlayan tek bir kişiyi bulamıyor.

La policía no puede encontrar ni a una persona que recuerde haberte visto donde dijiste que estabas la noche del asesinato.