Translation of "Arkadaşlarını" in Spanish

Arkadaşlarını severim.

Me gustan tus amigos.

Arkadaşlarını getir.

Trae a tus amigos.

- Arkadaşlarını özlüyor musun?
- Arkadaşlarını özler misin?

¿Echas de menos a tus amigos?

Arkadaşlarını güldüren çocuktan

Tal vez podría convertirme del chico que divertía a sus amigos,

O, arkadaşlarını kıskanıyordu.

Era la envidia de sus amigos.

Arkadaşlarını ararken çantasını bulamıyor

buscando a sus amigos, pensando dónde estaba su bolso.

Arkadaşlarını çok dikkatli seçmelisin.

Deberías elegir a tus amigos con mucho cuidado.

Arkadaşlarını seçmede dikkatli olmalısın.

- Hay que tener cuidado al escoger tus amigos.
- Tenés que ser cuidadoso en la elección de tus amigos.

O, arkadaşlarını etkilemeye çalışır.

Él trata de impresionar a sus amigos.

Tom, Mary'nin arkadaşlarını kıskanıyor.

Tom está celoso de los amigos de Mary.

İş arkadaşlarını seviyor musun?

¿Te gustan tus colegas?

O bütün arkadaşlarını kıskanıyor.

Envidia a todos sus amigos.

Arkadaşlarını sizi terk etti.

Tus amigos te han abandonado.

O, parasını ailesini, arkadaşlarını kaybetti.

- Ella perdió su dinero, su familia, sus amigos.
- Ella ha perdido su dinero, a su familia y a sus amigos.

Hiç kimse arkadaşlarını terk etmemeli.

Nadie debe abandonar a sus amigos.

Ben senin arkadaşlarını hiç sevmiyorum.

No me gustan nada tus amigos.

Arkadaşlarını akşam yemeğine davet etti.

Ella invitó a sus amigos a cenar.

Parasını, ailesini ve arkadaşlarını kaybetti.

Ella perdió su fortuna, a su familia y a sus amigos.

Yeni arkadaşlar edinirsen , eski arkadaşlarını unutma.

Si tú haces nuevos amigos, no olvides a los viejos.

Kate arkadaşlarını görmek için partiye gitti.

Kate fue a la fiesta a juntarse con sus amigos.

Bir dahaki sefer tüm arkadaşlarını getir.

La próxima vez tráete a todos tus amigos.

Sen de arkadaşlarını davet ettin, değil mi?

- Has invitado a tus amigos también, ¿no?
- Tú también has invitado a tus amigos, ¿verdad?

- O, arkadaşlarının tümünü unuttu.
- O, bütün arkadaşlarını unuttu.

Él se olvidó de todos sus amigos.

Tom Mary ve arkadaşlarını akşam yemeğine davet etti.

Tom invitó a Mary y sus amigos a cenar.

Çocuklar anne ve babalarından çok arkadaşlarını taklit ederler.

Los niños imitan a sus amigos antes que a sus padres.

- Bencilliğin sana arkadaşlarına mâl olacak.
- Bencilliğin sana arkadaşlarını kaybettirecek.

Tu egoismo te hará perder tus amigos.