Translation of "Bırakmaya" in Spanish

Tom bırakmaya çalışıyor.

Tom está tratando de renunciar.

Şirketi bırakmaya karar verdi.

Ella decidió dejar la empresa.

Sigarayı bırakmaya karar verdi.

Él decidió dejar de fumar.

- Sigarayı bırakmaya nasıl karar verdin?
- Sigara içmeyi bırakmaya nasıl karar verdin?

¿Qué te hizo tomar la decisión de dejar de fumar?

Tom sigarayı bırakmaya karar verdi.

Tom decidió dejar de fumar.

Tom'u yalnız bırakmaya söz veriyorum.

Prometo dejar solo a Tom.

Tom işini bırakmaya karar verdi.

Tom decidió renunciar a su trabajo.

Fakat; iyilik yapmaya, hatalarımızı geçmişte bırakmaya,

Pero con nuestro deseo ilimitado de hacer el bien,

O sigarayı bırakmaya çalıştı ama nafile.

Él intentó dejar el tabaco, pero fue inútil.

O onu işini bırakmaya ikna etti.

Ella le habló de dejar su trabajo.

O, sigara içmeyi bırakmaya yemin etti.

Él juró dejar de fumar.

- Sigarayı bırakmaya çalıştım.
- Sigarayı bırakmayı denedim.

Intenté dejar de fumar.

Ve giderken ona bahşiş bırakmaya karar verdim.

Así que al irnos decidí que quería dejarle una propina.

O, onun masasına aşk notları bırakmaya başladı.

Empezó a dejar notas de amor en su escritorio.

Tom Mary'nin işini bırakmaya karar verdiğini bilmiyordu.

Tom no sabía que Mary había decidido renunciar a su trabajo.

Tom Mary'yi sigarayı bırakmaya ikna etmeye çalışıyor.

Tom ha estado intentando convencer a Mary de que deje de fumar.

Biz bir süre onu yalnız bırakmaya karar verdik.

Decidimos dejarlo solo por un rato.

Tom okulu bırakmaya ve tamgün çalışmaya karar verdi.

Tom decidió abandonar la escuela y trabajar tiempo completo.

Ama bu cihazların sigarayı bırakmaya yardım edip etmediğini hâlâ bilmiyoruz

aún no sabemos si estos aparatos ayudan a los fumadores a dejar de fumar.

Bununla birlikte, Soult'un artık kendisini düşman ateşine maruz bırakmaya daha az meyilli olduğu

Sin embargo, se observó que Soult ahora estaba menos inclinado a exponerse al fuego enemigo,

- İşinden istifa etmeye karar verdi.
- İşinden ayrılmaya karar verdi.
- O istifa etmeye karar verdi.
- O işini bırakmaya karar verdi.

Ella decidió dimitir.