Translation of "Aklıma" in Spanish

0.031 sec.

Examples of using "Aklıma" in a sentence and their spanish translations:

Aklıma şey geldi

Algo vino a mi mente

Aklıma bir fikir geldi:

Y pensé:

Kütüphanede olabileceği aklıma geldi.

Se me ocurrió que él podía estar en la biblioteca.

Aklıma bir şey geldi.

Me vino la idea.

Aklıma bir fikir geldi.

- Se me ocurrió una idea.
- Se me ha ocurrido una idea.
- Me vino una idea.

Bak aklıma ne geldi.

Mira lo que se me ha ocurrido.

Böylece aklıma bir şey geldi:

Entonces, tuve una idea:

Devamında aklıma gelen ilk şey

Y entonces, lo primero que me vino a la mente fue:

Aklıma gelen en iyi sebep:

aquí esta la mejor razón que se me ocurre:

Parlak fikirler hiç aklıma gelmiyor.

Nunca se me ocurren ideas brillantes.

O konuşurken, resimler aklıma geldi.

Mientras él hablaba, imágenes vinieron a mi mente.

Hasta olabileceği hiç aklıma gelmedi.

Nunca se me ocurrió que él podía estar enfermo.

Onu görünce dedem aklıma gelir.

Cuando le veo, pienso en mi abuelo.

Aklıma iyi bir fikir geldi.

A él se le ocurrió una buena idea.

Harika bir düşünce aklıma geldi.

Me vino una gran idea a la cabeza.

İyi bir fikir aklıma geldi.

Se me ocurrió una buena idea.

- Balayımızı düşünüyordum.
- Aklıma balayımız geliyor.

He estado pensando en nuestra luna de miel.

Aklıma tuhaf bir şey geldi.

Se me ha occurido una cosa rara.

Aklıma harika bir fikir geldi.

Se me ocurrió una maravillosa idea.

- İsmi düşünemiyorum.
- İsim aklıma gelmiyor.

No doy con el nombre.

Aklıma parlak bir fikir geldi.

Se me ocurrió una idea brillante.

Aklıma gezen tavuk gibi şeyler geliyor.

pienso en gallinas sin jaula o algo así.

Bir annenin bir sözü aklıma geliyor:

Y recuerdo una cita de una madre que dijo:

Ama aklıma geldi bak mutlaka deneyeceğim

Pero me vino a la mente, definitivamente lo intentaré

Ondan şüphe etmek hiç aklıma gelmedi.

Nunca se me ocurrió dudar de él.

Tom'un gerçeği söylemeyebileceği hiç aklıma gelmedi.

- Nunca se me pasó por la cabeza que Tom podría no estar diciendo la verdad.
- Nunca se me ocurrió que Tom podría no estar diciendo la verdad.

Sözlerimin duygularını inciteceği hiç aklıma gelmemişti.

Nunca pensé que mis palabras le harían daño.

Dün aklıma parlak bir fikir geldi.

Ayer se me ocurrió una buena idea.

Bu resim, öğrencilik günlerimi aklıma getirdi.

La imagen me recuerda mis días de estudiante.

- Kolej günlerimin anılarını hatırlarım.
- Kolej günlerimin hatıraları aklıma geliyor.
- Üniversite günlerimin hatıraları aklıma geliyor.

Los recuerdos de mis días de la universidad vuelven a mi memoria.

Bir süre sonra aklıma bir şey geldi.

Así que esto volvió a mí un poco más tarde.

Demek istediğim çok fazla seçenek aklıma geliyor.

Se me ocurren varios interrogantes.

O zaman aklıma iyi bir fikir geldi.

En ese momento se me ocurrió una buena idea.

Birden aklıma ona sürpriz yapma fikri geldi.

De repente se me pasó por la cabeza la idea de sorprenderla.

- Onun adını hatırlayamıyorum.
- Onun adı aklıma gelmiyor.

- No consigo recordar su nombre.
- Su nombre no lo recuerdo.

Dün gece iyi bir fikir aklıma geldi.

Anoche se me ocurrió una buena idea.

O zaman benim aklıma şöyle bir soru geliyor

entonces una pregunta viene a mi mente

Oh, aklıma gelmişken, sana gösterecek bir şeyim var.

Oh, por cierto, tengo algo que mostrarte.

- Bu benim aklımdan geçmemişti.
- Bu benim aklıma gelmedi.

- No se me cruzó por la cabeza.
- No se me pasó por la cabeza.

- O hiç aklımdan geçmedi.
- O hiç aklıma gelmedi.

Nunca me pasó por la mente.

Parslarla ilgili tek bir olumlu şehir efsanesi aklıma gelmiyor.

No se me ocurre una leyenda urbana positiva sobre los leopardos.

Mısır pramitleri deyince benim aklıma ilk şu soru geliyor

Cuando digo pramitas de maíz, me viene a la mente la primera pregunta

Aklıma gelmişken, o zamandan beri ondan haber aldın mı?

Por cierto, ¿ha oído de ella desde entonces?

Testere pullu engerekler, Maharashtra'nın Ratnagiri bölgesinde geçirdiğimiz zamanı aklıma getiriyor.

Cuando pienso en víboras garibas, pienso en el tiempo que pasé en el distrito Ratnagiri en Maharashtra.

Saatlerdir bir şey yazmaya çalışıyorum ama aklıma bir şey gelmiyor.

Hace horas que trato de escribir algo, pero no me viene nada a la cabeza.

Dur. Bunun için bir benzetme geliyor aklıma. Örneğin taksi şöförüsünüz ve

Espera, creo que tengo una analogia para esto. Es como si tu fueras un conductor de taxi, pero en vez

- Onun adı sık sık hatırımdan çıkıyor.
- Onun adı çoğu kez aklıma gelmiyor.

- Siempre se me escapa su nombre.
- Su nombre a menudo se me escapa.

- Ne kadar uğraşsam da adresini hatırlayamıyorum.
- Ne kadar hatırlamaya çalışsam da adresi aklıma gelmiyor.

No me puedo acordar de su dirección por más que trate.

- Aklıma iyi bir fikir geldi.
- Benim iyi bir fikrim var.
- İyi bir fikrim var.

Tengo una buena idea.

- Bu arada ödevini yaptın mı?
- Aklıma gelmişken, ödevini yaptın mi?
- Söz açılmışken, ödevini yaptın mı?

- Por cierto, ¿has hecho tu tarea?
- Por cierto, ¿hiciste tu tarea?