Translation of "ışıkları" in Spanish

0.004 sec.

Examples of using "ışıkları" in a sentence and their spanish translations:

Kutup ışıkları.

Las auroras.

O, ışıkları kapattı.

- Apagó las luces.
- Ella apagó las luces.

Tom ışıkları kapattı.

Tom apagó las luces.

Tom ışıkları kapatmadı.

Tom no apagó las luces.

Şehrin ışıkları denize taşıyor...

La luz del pueblo se derrama sobre el mar

Lütfen gittiğinizde ışıkları kapatınız.

Por favor, apaga las luces al salir.

Biri sadece ışıkları kapattı.

Alguien acaba de apagar la luz.

Mary ışıkları söndürdüğünü hatırlamıyor.

Marie no recuerda haber apagado la luz.

Tom ışıkları söndürmemi istedi.

Tom me pidió que bajase las luces.

Trafik ışıkları her zaman çalışır.

Los semáforos funcionan todo el tiempo.

Saat onda bütün ışıkları kapadı.

Ella apagó todas las luces a las diez.

Şehir ışıkları yüzünden yıldızlar sönük görünüyor.

Las estrellas se veían apagadas debido a las luces de la ciudad.

Trafik ışıkları trafiği düzenlemek için kullanılır.

Los semáforos se usan para regular el tráfico.

Onlar ışıkları karartıyorlar. Oyun başlamak üzere.

Ellos están bajando las luces. El juego está a punto de comenzar.

Tom, bütün gece ışıkları açık bıraktı.

Tom dejó las luces encendidas toda la noche.

Trafik ışıkları tarafından tehdit edildiğini hissediyor musunuz?

¿Te sientes amenazado por los semáforos?

Kuzey ışıkları, Grönland'ta tüm yıl boyunca görünür.

La aurora boreal aparece en Groenlandia a lo largo de todo el año.

O, saat on birde bütün ışıkları kapattı.

Él apagó todas las luces a las once.

Birbirlerini takip edebilmek için doğuştan gece ışıkları var.

Luces nocturnas incorporadas para ayudar a seguirse el rastro.

...şehir ışıkları sayesinde 24 saat iş başında olabiliyorlar.

las luces de la ciudad significan que se mueven todo el día.

John bunun karanlık bir evdeki ışıkları açmak gibi olduğunu söylüyordu.

John dijo que fue como encender las luces en una casa oscura.

- Çıkarken ışıkları kapattığından emin ol.
- Çıkarken ışığı kapattığından emin ol.

- No te olvides de apagar la luz al salir.
- Asegúrate de apagar la luz al salir.

Şehir ışıkları gece gökyüzünü aydınlığa boğduğundan hayvanlar, yıldızlara bakarak yol bulamaz oluyor.

Con las luces de la ciudad que eclipsan el cielo nocturno, los animales ya no pueden guiarse por las estrellas.

Sanırım küçük sesleri fark ediyor, ışıkları görüyor, pencereden televizyona bakıyor, böyle şeylere dikkat ediyor.

Creo que nota esos pequeños ruidos, ve las luces, la TV en la ventana, le pone atención a esas cosas.

Gerçekleşen bir hayata öncülük etmek gerçekten basit bir soruya geliyor: Geceleri ışıkları kapattığınızda ve kafanız yastık üzerindeyken, ne duyuyorsunuz? Ruh şarkın mı, Şeytan mı gülüyor?

Llevar una vida satisfactoria se reduce a una sola cuestión: Cuando apagas las luces a la noche y apoyas tu cabeza en la almohada: ¿Qué es lo que escuchas? ¿Tu alma cantando o Satanás riendo?