Translation of "çalıştığını" in Spanish

0.005 sec.

Examples of using "çalıştığını" in a sentence and their spanish translations:

Çalıştığını düşünüyorum.

Creo que funciona.

Burada çalıştığını bilmiyordum.

No sabía que trabajabas aquí.

Onun çalıştığını düşünüyor musun?

¿Crees que funcione?

Ne söylemeye çalıştığını anlayamıyorum.

Yo no puedo entender qué es lo que él está tratando de decir.

Ne yapmaya çalıştığını biliyorum.

Sé lo que estás intentando hacer.

Ne söylemeye çalıştığını anlamıyorum.

- No entiendo lo que estás tratando de decir.
- No entiendo lo que quiere decir.

Bunun nasıl çalıştığını anlamadım.

No entiendo cómo funciona esto.

Tom'un nerede çalıştığını biliyorum.

Yo sé dónde trabaja Tom.

Yardım etmeye çalıştığını biliyorum.

Sé que has estado intentando ayudar.

Tom için çalıştığını sanıyordum.

Pensé que estabas trabajando para Tom.

Nerede çalıştığını sorabilir miyim?

¿Puedo preguntarte dónde trabajas?

Biz arabanın çalıştığını gördük.

Vimos arrancar el automóvil.

Tom çok çalıştığını söylüyor.

Tom dice que trabaja mucho.

Onun için çalıştığını biliyorum.

Sé que estás trabajando para ella.

Atıştırma alışkanlığını kesmeye çalıştığını varsayalım.

Supongamos que están intentando dejar de comer entre comidas.

Ne demek istemeye çalıştığını anlayamıyorum.

No entiendo a qué querés llegar.

Onun nasıl çalıştığını bana göster.

Enséñame cómo funciona.

Makinenin nasıl çalıştığını bana öğretti.

Él me enseñó cómo funciona la máquina.

Bunun nasıl çalıştığını sana açıklayayım.

Deja que te explique cómo funciona.

Onun ne söylemeye çalıştığını bilmiyorum.

No sé lo que intenta decir.

Yazarın ne söylemeye çalıştığını anlamıyorum.

No entiendo qué trata de decir el autor.

Onun ne söylemeye çalıştığını anlıyorum.

Entiendo lo que está intentando decir.

Yazarın ne söylemeye çalıştığını anlamadım.

No entendí lo que dijo aquel escritor.

Yazarın ne söylemeye çalıştığını anlayamıyorum.

- No logro ver lo que el escritor quiere decir.
- No se me ocurre lo que el escritor intenta decir.

Onun ne demeye çalıştığını bilmiyorum.

No sé lo que intenta decir.

Bana ne söylemeye çalıştığını anlayamıyorum.

No caigo en la cuenta de lo que quiere usted decirme.

Tom sistemin nasıl çalıştığını açıkladı.

Tom explicó como funcionaba el sistema.

Tom pusunun nasıl çalıştığını açıkladı.

Tom explicó como sería la emboscada.

Onlar cep telefonlarının nasıl çalıştığını anlamıyorlar.

Ellos no entienden cómo funcionan los teléfonos móviles.

Onun ne söylemeye çalıştığını anlayabiliyor musun?

- ¿Puedes discernir lo que está intentando decir?
- ¿Puedes entender lo que está intentando decir?

Tom Mary'nin onu etkilemeye çalıştığını hissedebiliyordu.

Tom podía sentir que Mary estaba tratando de impresionarle.

Tom'un ateş yakmaya çalıştığını gördün mü?

¿Has visto a Tom intentar iniciar un fuego?

Tom Mary'nin nerede çalıştığını bilmek istiyordu.

Tom quería saber dónde trabajaba Mary.

Bulaşık makinesinin nasıl çalıştığını anlatabilir misin?

¿Podría explicarnos cómo funciona el lavavajillas?

Tom'un ne söylemeye çalıştığını anlamak zordu.

Era difícil entender qué era lo que Tom intentaba decir.

Tom Mary'nin nerede çalıştığını bilmediğini söyledi.

Tom dijo que no sabía dónde trabajaba Mary.

Tom Mary'nin ne söylemeye çalıştığını anlamıyor.

Tom no entiende lo que María está tratando de decir.

Tom Mary'nin ne söylemeye çalıştığını anlayamadı.

Tom no pudo comprender qué trataba de decir Mary.

Tom'un bir garajda çalıştığını görebiliyor musun?

¿Puedes ver a Tom trabajando en un garaje?

Tom bir bilgisayarın nasıl çalıştığını anlamıyor.

Tom no entiende cómo funciona un ordenador.

Tom'un ne söylemeye çalıştığını anladın mı?

¿Entendiste lo que Tom trataba de decir?

Tom, Mary'nin bunu yapmaya çalıştığını biliyordu.

Tom sabía que Mary estaba intentando hacer eso.

Bir ampulün nasıl çalıştığını bana kim söyleyebilir?

¿Quién puede decirme cómo funciona una bombilla?

Tom Mary'nin ne söylemeye çalıştığını güçlükle işitebiliyordu.

Tom apenas podía oír lo que Mary intentaba decirle.

Onun ne söylemeye çalıştığını anlamak bir süremi aldı.

Me tomó un poco de tiempo entender lo que ella trataba de decir.

Tom Mary'nin ne yapmaya çalıştığını anlayamıyor gibi görünüyor.

Tom no parece entender lo que Mary trata de decir.

Tom Mary ve John'un onu öldürmeye çalıştığını hatırladı.

Tom recordaba que Mary y John habían intentado matarlo.

2036 yılından geldiğini iddia ediyor. Devlet için çalıştığını söylüyor.

Afirma ser de 2036. Dice que trabaja para el estado.

Herkes babamın annemle tanışmadan önce uzay istasyonunda çalıştığını söylüyor.

Todos dicen que mi padre estuvo trabajando en la estación espacial antes de conocer a mi madre.

Mary'nin ona ne söylemeye çalıştığını Tom'un anlamasına yardım etmek istedim.

Quise ayudar a Tom a comprender lo que Mary estaba tratando de decirle.

- Bu makineyi nasıl çalıştıracağını biliyor musun?
- Bu makinenin nasıl çalıştığını biliyor musun?

¿Sabes cómo funciona esta máquina?

- Bu makinenin nasıl çalıştığını açıklayabilir misin?
- Açıklayabilir misin, bu makine nasıl çalışıyor?

- ¿Podrías explicar cómo funciona esta máquina?
- ¿Puede explicar como funciona esta máquina?

Hüzünlenmeyi seviyorum. Çoğu insanın üzücü duygudan kaçmaya çalıştığını biliyorum. Fakat sanırım bu yanlış.

Me gusta estar triste. Sé que la mayoría de las personas intentan evitar cualquier tipo de sentimiento de tristeza. Pero yo pienso que eso está mal.