Translation of "Özgür" in Spanish

0.005 sec.

Examples of using "Özgür" in a sentence and their spanish translations:

Özgür Filistin!

¡Liberen a Palestina!

Özgür olacağım.

- Voy a estar libre.
- Seré libre.

- Çalışmak özgür kılar.
- Çalışma sizi özgür kılacak.

El trabajo libera.

özgür hissetmeye başladım.

que la sociedad quería que me ajustara.

özgür olma yolunda.

a donde puedo ser libre.

özgür demokrasi kırılmış.

es que la democracia liberal está rota.

Özgür olmak istiyorum.

Quiero ser libre.

Kendimi özgür hissetmiyorum!

¡No me siento libre!

Özgür olmak zorundayım.

Tengo que ser libre.

Çalışmak özgür kılar.

El trabajo libera.

Ama artık özgür hissettiriyor

Y sin embargo resultó liberador,

Sadece özgür olmak istiyorum.

Solo quiero ser libre.

Özgür yaşa veya öl.

Vive en libertad o muere.

Özgür irade var mıdır?

¿El libre albedrío existe?

Ben özgür bir insanım.

Soy un hombre libre.

Gerçek seni özgür bırakacak.

La verdad os hará libres.

Kuşu kafesten özgür bıraktı.

Ella liberó al pájaro de la jaula.

Bu gece özgür olacağım.

Estaré libre esta noche.

Almanya özgür bir ülkedir.

Alemania es un país libre.

Ben daha özgür olmak istiyorum.

- Quiero ser más independiente.
- Quiero estar más independiente.

Sadece özgür insanlar mutlu olabilir.

- Solo el pueblo libre puede ser feliz.
- Solo las personas libres pueden ser felices.

- Hâlâ özgür.
- O hâlâ serbest.

Él todavía anda suelto.

Bir natüralistin yalnızca doğada özgür olmasıdır.

Es el momento en que un naturalista se siente libre en la naturaleza.

Kısılı kaldıkları kapandan özgür kalarak dışarı çıkmışlardı.

En general, pasaron de sentirse encerrados a sentirse liberados y expandidos.

Vahşi, özgür bir hayvan tarafından bütünüyle kabullenilmek

que ese animal libre y salvaje me aceptara.

Özgür olmayı çok ister, her şeyi kişiselleştirmeyi severler.

También ansían independencia y adoran personalizar las cosas a su gusto.

Çin'den daha açık ve özgür olması gereken toplumlarda

En las sociedades que supuestamente son más abiertas y libres que China,

Amerika kendisinin dünyanın en özgür ülkesi olduğunu sanıyor.

Estados Unidos se imagina que es la nación más libre del mundo.

Özgür irade sorunu din için bir dikenli bir bilmece.

La cuestión del libre albedrío es un espinoso enigma para la religión.

Sihir numaralarını kullanarak dikkat, algı, aldatma ve özgür irade gibi

sino donde también usamos trucos de magia para estudiar procesos psicológicos,

Onu birkaç saat tuttular ve sonra özgür olmasına izin verdiler.

Lo detuvieron por unas horas y luego lo dejaron ir.

Orta Çağ'da onur, özgür insanların ve de Hristiyanların hayatının temelini oluşturuyordu.

Durante la Edad Media, el honor era fundamental en la vida de un hombre libre y de un cristiano.

Amerika Birleşik Devletleri, kendisini dünyanın en özgür ülkesi olarak hayal ediyor.

Estados Unidos se imagina que es la nación más libre del mundo.

- Kaybedecek bir şöhretin yoksa,özgür bir şekilde yaşarsın.
- Kaybedecek bir itibarın yoksa; özgürce yaşarsın.

Vivís libremente si no tenés una reputación que perder.

Tüm insanlar özgür, şeref ve haklar bakımından eşit doğar. Akıl ve vicdana sahiplerdir ve birbirlerine karşı kardeşlik ruhuyla hareket etmelidir.

- Todos los seres humanos nacen libres e iguales en dignidad y derechos y, dotados como están de razón y conciencia, deben comportarse fraternalmente los unos con los otros.
- Todos los seres humanos nacen libres e iguales en dignidad y derechos. Ellos son dotados de razón y consciencia, y deben actuar el uno con el otro en espíritu de hermandad.

- Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşlik zihniyeti ile hareket etmelidirler.
- Tüm insanlar özgür, değer ve hak bakımından eşit olarak doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler. Birbirlerine karşı kardeşlik düşünceleriyle davranmalıdırlar.
- Tüm insanlar özgür, şeref ve haklar bakımından eşit doğar. Akıl ve vicdana sahiplerdir ve birbirlerine karşı kardeşlik ruhuyla hareket etmelidir.

Todos los seres humanos nacen libres e iguales en dignidad y derechos y, dotados como están de razón y conciencia, deben comportarse fraternalmente los unos con los otros.

- Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşlik zihniyeti ile hareket etmelidirler.
- Tüm insanlar özgür, değer ve hak bakımından eşit olarak doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler. Birbirlerine karşı kardeşlik düşünceleriyle davranmalıdırlar.

Todos los seres humanos nacen libres e iguales en dignidad y derechos y, dotados como están de razón y conciencia, deben comportarse fraternalmente los unos con los otros.