Translation of "Oldukları" in Russian

0.006 sec.

Examples of using "Oldukları" in a sentence and their russian translations:

"Kadınlar, oldukları gibi?"

«Хм... Женщина, решившая быть самой собой?»

Fiyatlar oldukları gibi kalırlar.

- Цены остаются прежними.
- Цены остаются на прежнем уровне.

Fiyatlar oldukları gibi devam edecek.

Цены будут оставаться теми же.

Kirli oldukları için ellerimi yıkıyorum.

Я мою руки, потому что они грязные.

Güzel oldukları için orkideleri severim.

Мне нравятся орхидеи, ведь они такие прелестные.

Onların tüm sahip oldukları bu.

Это всё, что у них есть.

Sahip oldukları tek şey sensin.

- Ты всё, что у них есть.
- Вы всё, что у них есть.

Kirli oldukları için ellerimi yıkadım.

Я помыл руки, потому что они были грязные.

Japonların tanıdıklarına karşı çok cana yakın oldukları ve tanımadıklarına çok ilgisiz oldukları söyleniyor.

Говорят, что японцы приветливы с теми, кого знают, и равнодушны к посторонним.

O gürültülü oldukları için onları cezalandırdı.

Он отругал их за шум.

Bu, onların içinde yaşamış oldukları ev.

Это дом, в котором они жили.

Güller güzel oldukları kadar kısa ömürlüdürler.

Розы столь же прекрасны, сколь и недолговечны.

Onlar vejetaryen oldukları için et yemezler.

Они не могут есть мясо, потому что они вегетарианцы.

Asıl önemli olan şey, menopozda oldukları gerçeğiydi.

Решающий фактор — началась ли менопауза или нет.

Oldukları hakkında bir konuşma yaptık. Netflix algoritmalarının,

Легко представить, что алгоритмы Netflix,

Tom ve Mary etrafta oldukları için eğlenceliler.

С Томом и Мэри не соскучишься.

Ama doğuştan daha üstün oldukları düşüncesinden dolayı değil.

но вовсе не благодаря каким-то врождённым преимуществам.

Saldırıya ve ileri atılmaya hazır oldukları anlamına gelir.

это значит, у них есть сила броситься вперед и ударить.

Bu olaya bazı politikacıların neden oldukları kabul edilmektedir.

Некоторые политики, считают, явились причиной того инцидента.

Tom ile Meryem'in birbirlerine aşık oldukları çok açık.

Том с Мэри явно влюблены друг в друга.

Ona her şeyi oldukları gibi kabul etmek öğretildi.

- Его научили принимать вещи такими, какие они есть.
- Его научили принимать вещи такими, какие они есть на самом деле.

Bizim politikacılarımızın hepsinin çok yaşlı oldukları izlenimine katılıyor musun?

Тебе не кажется, что все наши политики слишком старые?

Daha çok risk alma eğilimde oldukları artık bir sır değil

склонны чаще рисковать, чем дети или взрослые,

Dört bilgisayarım var ama çok eski oldukları için ikisini artık kullanmıyorum.

У меня четыре компьютера, но два из них такие старые, что я ими уже не пользуюсь.

Bu civardaki kızların ne kadar güzel oldukları hakkında hiçbir fikrin yok!

Ты даже не представляешь, какие здесь красивые девушки!

Çadırlarımızı şimdi oldukları yerde sahilde bırakamayız. Eğer bırakırsak, su yükseldiğinde su altında kalacaklar.

Мы не можем оставить наши палатки на пляже, где они сейчас. Если мы их оставим, то во время прилива они окажутся под водой.

Sarmal hâline gelip kafalarını öyle geriye çekmeleri, saldırıya ve ileri atılmaya hazır oldukları anlamına gelir.

Когда они отводят голову назад и сворачиваются, это означает, что у них есть сила броситься вперед и нанести удар.

İnsan hakları mı? İnsan haklarını cehenneme gönderin, ait oldukları yere. Neokonların insan hakları hakkında düşündükleri şey budur.

Права человека? Послать права человека к чёрту, где им и место. Вот что неоконсерваторы думают о правах человека.

İlahi varlıkların insan kızlarıyla evlenip çocuk sahibi oldukları günlerde ve daha sonra yeryüzünde Nefiller vardı. Bunlar eski çağ kahramanları, ünlü kişilerdi.

В то время были на земле исполины, особенно же с того времени, как сыны Божии стали входить к дочерям человеческим, и они стали рождать им: это сильные, издревле славные люди.