Translation of "Değiller" in Russian

0.021 sec.

Examples of using "Değiller" in a sentence and their russian translations:

- Onlar hazır değiller.
- Hazır değiller.

Они не готовы.

Kıskanç değiller.

- Они не ревнивые.
- Они не ревнивы.

Suçlu değiller.

Они не преступники.

Aç değiller.

- Они не голодны.
- Они не хотят есть.
- Они не голодные.

Bilmek zorunda değiller.

Им необязательно знать.

Onlar mutlu değiller.

Они несчастны.

Onlar yalnız değiller.

- Они не одни.
- Они не одиноки.

Onlar ölü değiller.

Они не умерли.

Onlar burada değiller.

Их здесь нет.

Onlar zengin değiller.

Они небогаты.

Onlar orada değiller.

- Их там нет.
- Их нет.
- Они не там.

Onlar ikiz değiller.

- Они не близнецы.
- Они не двойняшки.

Çok kötü değiller.

- Они не так уж плохи.
- Они не такие уж плохие.

Bunlar ucuz değiller.

Эти не дешёвые.

Topluluklarından ayrılmak zorunda değiller.

а ученикам не приходится покидать свои сообщества.

Elmalar oldukça olgun değiller.

- Яблоки недостаточно спелые.
- Яблоки ещё не совсем спелые.

Onlar benim ebeveynlerim değiller.

Они не мои родители.

Onlar İngiliz değiller mi?

Разве они не англичане?

Onlar hala güvende değiller.

Они ещё не в безопасности.

Ebeveynlerim henüz yaşlı değiller.

- Мои родители ещё не старые.
- Родители у меня ещё не старые.

Onlar küçük çocuklar değiller.

Они не маленькие дети.

Onlar kız kardeş değiller.

Они не сёстры.

Onlar neden burada değiller?

- Почему их нет?
- Почему их здесь нет?

Bunun için hazırlıklı değiller.

- Они не готовы к этому.
- Они к этому не готовы.

Onların hepsi mevcut değiller.

Все они отсутствуют.

Onlar Amerikalı değiller mi?

- Разве они не американцы?
- Они разве не американцы?
- Они не американцы?

Onlar bizim gibi değiller.

Они не такие, как мы.

Onlar benim arkadaşlarım değiller.

- Они не мои друзья.
- Они мне не друзья.

Bu muzlar olgun değiller.

Эти бананы не спелые.

Kültürel olarak Yunan değiller sonuçta."

Они просто совсем не греки в культурном плане».

Bugün birbirleriyle savaş hâlinde değiller.

Сегодня таких войн больше нет.

Emin olmadıklarından gri alanda değiller,

Они серые не потому что не уверены,

Zenginler her zaman mutlu değiller.

- Богатые не всегда счастливы.
- Богатые тоже плачут.

Onlar düşman değiller fakat dostlar.

Они не враги, а друзья.

Onlar Tom'u görmekten mutlu değiller.

Они не рады видеть Тома.

Tom ve Mary meşgul değiller.

Том и Мэри не заняты.

Mary ve Alice kardeş değiller.

Мэри и Элис не сёстры.

Çocuklarım kendi odalarına sahip değiller.

У моих детей нет своих комнат.

Tom ve Mary evli değiller.

- Том с Мэри не женаты.
- Том и Мэри не состоят в браке.

Tom ve Mary aç değiller.

Том и Мэри не голодны.

Tom ve Mary yalnız değiller.

Том и Мэри не одиноки.

Tom ve Mary burada değiller.

Тома и Мэри здесь нет.

Onlar seni görmekten mutlu değiller.

- Они не рады вас видеть.
- Они не рады тебя видеть.

Onlar onu görmekten mutlu değiller.

Они не рады его видеть.

- Aç değiller.
- Karınları aç değil.

- Они не голодны.
- Они не хотят есть.
- Они не голодные.

Tom ve Mary okuryazar değiller.

Том и Мэри безграмотные.

Tom ve Mary korkak değiller.

Том и Мэри не трусы.

Tom ve Mary arkadaş değiller.

Том и Мэри не друзья.

Hastalar para konusunda endişelenmek zorunda değiller.

больным нет необходимости переживать по поводу денег.

Onlar bugün okula gitmek zorunda değiller.

Им не надо сегодня идти в школу.

Onlar hiç olgun değiller. Dişlerinizi kıracaksınız!

Они совсем незрелые, зубы сломаешь!

- Kadınlar objeler değiller.
- Kadınlar obje değildir.

Женщины - не вещи.

Tom ve Mary benim ebeveynlerim değiller.

- Том и Мэри не мои родители.
- Том и Мэри мне не родители.

Onlar o tartışmadan beri arkadaş değiller.

После той ссоры они перестали быть друзьями.

Erkekler kadınlardan o kadar farklı değiller.

Мужчины не так уж сильно отличаются от женщин.

- Onlar aptal değil.
- Onlar aptal değiller.

- Они не глупые.
- Они не дураки.

Tom ve Mary aynı fikirde değiller.

- Том и Мэри расходятся во мнениях.
- Том и Мэри не согласны.

- Henüz bende değiller.
- Bende henüz yok.

У меня их ещё нет.

Tom ve Mary neden burada değiller?

- Почему Том и Мэри не здесь?
- Почему нет Тома и Мэри?

Tom ve Mary henüz evde değiller.

Тома и Мэри ещё нет дома.

- Onlar evli değiller.
- Onlar evli değil.

Они не женаты.

Bu kalemler benzeyebilir ama aynı değiller.

Эти карандаши похожи, но не одинаковы.

Gerçeği söyle, onlar karı-koca değiller.

По правде сказать, они не муж и жена.

- Evde değil miydiniz?
- Evde değiller miydi?

- Вас не было дома?
- Их не было дома?

Onlar birinin düşünebileceği kadar çok değiller.

Их не так много, как может показаться.

Tom ve Mary henüz hazır değiller.

Том с Мэри ещё не готовы.

Tom ve Mary henüz nişanlı değiller.

Том и Мэри ещё не помолвлены.

Ama sahilde bulduklarınız gibi normal yengeçlerden değiller.

Но это не обычные крабы, как на пляже.

Bizim dünyadan gördüğümüz gibi de değiller üstelik.

они не такие, как мы видим из мира.

Ve bana inanın, kutulu bir kutu değiller

И, поверьте, это не единичный случай.

Annem ve babam şu an evde değiller.

Моих отца и матери сейчас нет дома.

Tom ve Mary John'un gerçek ebeveynleri değiller.

Том и Мэри не настоящие родители Джона.

Onlar eğer gelmek istemiyorlarsa gelmek zorunda değiller.

Они могут не приходить, если не хотят.

Tom ve Mary her zaman doğru değiller.

Том и Мэри не всегда правы.

Japonlar din konusunda o kadar özel değiller.

Японцы не слишком-то набожны.

- Çin'de değilsiniz.
- Çin'de değiller.
- Onlar Çin'de değil.

Они не в Китае.

- Onlar benim arkadaşım değil.
- Onlar benim arkadaşlarım değiller.

- Они не мои друзья.
- Они мне не друзья.

- Kadınlar seks objeleri değiller.
- Kadınlar cinsel obje değildir.

Женщины — это не сексуальные объекты.

"Bunlar senin kitapların mı?" "Hayır, onlar benim değiller."

"Это Ваши книги?" - "Нет, не мои".

Birkaç dakika önce Times Meydanı'ndan buraya geldiğinizdeki bedenler değiller.

это не те тела, в которых вы вошли с Таймс-сквера несколько минут назад.

Birleşik Devletler'de öğrenciler toz toprak içinde oturmak zorunda değiller.

Ваши ученики занимаются в удобных классах.

Onlar sadece oda arkadaşı değiller. Onlar aynı zamanda sevgililer.

Они не просто соседи. Они ещё и любовники.

Cankurtaranlar kırmızı ışıklarda durmak zorunda değiller ama genellikle yavaşlarlar.

Машины скорой помощи не должны останавливаться на красный свет, но они, как правило, замедляют ход.

"Bunlar senin kitapların mı?" "Hayır, onlar benim kitaplarım değiller."

- "Это Ваши книги?" - "Нет, это не мои книги".
- "Это твои книги?" - "Нет, это не мои книги".

Anneleri olmadan hayatta kalacak yetenek veya güce henüz sahip değiller.

но им не хватает навыков и сил, чтобы выжить без матери.

Neden erkekler hiç mutlu değiller? Çünkü onlar hep imkansızı istiyorlar.

Почему люди никогда не бывают счастливы? Потому, что они всегда хотят невозможного.

- Tom ve Mary mutlu değiller.
- Tom ve Mary mutlu değil.

Том и Мэри несчастны.

- Tom ve Mary mükemmel değil.
- Tom ve Mary kusursuz değiller.

Том и Мэри не идеальны.