Translation of "Hayvan" in Portuguese

0.008 sec.

Examples of using "Hayvan" in a sentence and their portuguese translations:

Hayvan klonlandı.

O animal foi clonado.

Hayvan yiyor.

O animal está comendo.

Hayvan yer.

O animal come.

- Birçok hayvan gececidir.
- Birçok hayvan noktürnaldir.

Muitos animais são noturnos.

hayvan figürleri kabartma

figuras de animais alívio

O hayvan kocaman!

Que animal enorme!

O bir hayvan.

Ele é um animal.

Bu hayvan samimi.

Este animal é manso.

Hangi hayvan büyük?

Que animal é grande?

Hangi hayvan küçük?

Que animal é pequeno?

- En sevdiğiniz hayvan hangisidir?
- En sevdiğin hayvan hangisidir?

- Qual é o seu animal favorito?
- Qual o seu animal preferido?

hayvan izlerini mi izleyeceğiz?

seguimos os rastos dos animais?

Bu hayvan figürleri yapıldığında

quando essas figuras de animais são feitas

Her türlü hayvan var.

Todo o tipo de animais.

Adada hiçbir hayvan bulunmuyor.

Não se encontram animais na ilha.

Zararlı bir hayvan görüyorum.

Vejo um animal nocivo.

En sevdiğin hayvan hangisidir?

De que animal você mais gosta?

Bu hayvan kutsal mı?

Este animal é sagrado?

İnsan konuşabilen tek hayvan.

- O homem é o único animal que pode falar.
- O homem é o único animal que consegue falar.

Köpeğimi hayvan mezarlığına gömdüm.

Eu enterrei meu cachorro no cemitério de animais.

Bu hayvan çok zeki.

Este animal é muito inteligente.

- Evcil hayvan olarak papağan besler.
- Evcil hayvan olarak papağan bakıyor.

Ela tem um papagaio como um animal de estimação.

- Orada görmek için çok hayvan var.
- Orada görülecek birçok hayvan var.

Há muitos animais para ver lá.

Son derece muhteşem bir hayvan.

São animais incríveis.

Bakın, oradaki hayvan izlerini görebilirsiniz.

E vejo aqui vários rastos de animais.

Yani aslında hayvan besliyor deyince

então quando você diz que está realmente alimentando animais

Vahşi bir hayvan tarafından ısırıldı.

Foi mordida por um animal selvagem.

Her hayvan kendi yuvasıyla ilgilenir.

Cada animal se preocupa com seu ninho.

Hiç hayvan resmi yaptın mı?

- Você já desenhou um animal?
- Vocês já desenharam um animal?

Avustralya'da birçok tuhaf hayvan yaşıyor.

Na Austrália vivem muitos animais estranhos.

İnsan ateşi kullanan tek hayvan.

- O ser humano é o único animal que utiliza o fogo.
- O homem é o único animal que usa o fogo.

Avustralya'da birçok ilginç hayvan vardır.

Há muitos animais interessantes na Austrália.

Alaska'da milyonlarca vahşi hayvan yaşıyor.

Milhões de animais selvagens vivem no Alasca.

Müzede hiç canlı hayvan yok.

Não há nenhum animal vivo no museu.

- Bu ormanda çok vahşi hayvan var.
- Bu ormanda birçok vahşi hayvan var.

Há muitos animais ferozes nesta mata.

Daha önce de hayvan figürlerine rastlıyoruz

nos deparamos com figuras de animais antes

100 binlerce hayvan ise can verdi

100 milhares de animais morreram

Bir tavşana evcil hayvan olarak bakıyorum.

Tenho um coelho como animal de estimação.

Bu gezegende hayvan ve bitkiler yaşar.

Animais e plantas moram nesse planeta.

Tom hayvan davranışları konusunda bir uzmandır.

Tom é um especialista em comportamento animal.

En sevdiğin dolgulu oyuncak hayvan nedir?

Qual é o seu bicho de pelúcia favorito?

Ne kadar da ürkünç bir hayvan!

Que animal assustador!

Kaplan çok vahşi bir hayvan türüdür.

O tigre é um tipo de animal muito feroz.

Tom vahşi bir hayvan tarafından ısırıldı.

Tom foi mordido por um animal selvagem.

Hayvan yerel bir efsane haline geldi.

O animal tornou-se uma lenda local.

Bir fare büyük bir hayvan değildir.

Um rato não é um animal grande.

Bu çiftlikte kaç tane hayvan var?

Quantos animais há nesta fazenda?

- Bazı insanlar egzotik hayvanları evcil hayvan olarak beslerler.
- Kimileri egzotik hayvanları evcil hayvan olarak besler.
- Kimi insanlar acayip hayvanları evcil hayvan edinirler.

Algumas pessoas têm animais exóticos como animais de estimação.

Ödülü kim kazanacak? Her hayvan eşit doğmaz.

Quem vencerá o prémio? Nem todos os animais nascem iguais.

Bu taşların üstünde kabartma hayvan figürleri var

existem figuras de animais em relevo nessas pedras

Dünyada tek hayvan besleyen canlı insan diyebilirz

podemos dizer que existe apenas um animal que vive no mundo

Hayvanat bahçesinde çok sayıda hayvan türü var.

- Há vários tipos de animais no zoológico.
- Há muitos tipos de animais no zoológico.

Hayvanat bahçesinde çok sayıda hayvan var mıdır?

Há muitos animais no zoológico?

Her yıl kaç tane hayvan türü keşfedilir?

Quantas espécies de animais são descobertas por ano?

Babası hayvan doktoru olan bir arkadaşım var.

Tenho um amigo cujo pai é veterinário.

Bir hayvan yaralandığında çok daha tehlikeli olabilir.

Um animal pode ser muito mais perigoso quando ferido.

Bir sürü vahşi hayvan yiyecek yokluğundan öldü.

- Muitos animais selvagens morreram por falta de comida.
- Bastantes animais selvagens morreram por falta de alimento.

Kaplumbağa kadar uysal bir hayvan henüz görmedim.

Nunca vi animal tão dócil quanto a tartaruga.

Şehirde çok sayıda evcil hayvan olduğundan seçeneği bol.

Com tantos animais domésticos aqui, ela tem opções.

Çoğu hayvan, şehirleri yiyecek bulmak için ziyaret eder.

A maioria dos animais só visita áreas urbanas à procura de alimento.

Daha çok amfibi bir hayvan gibi olmak istiyorum.

Quero ser mais como um animal anfíbio.

Buradaysa oldukça antisosyal bir hayvan balıklarla oyun oynuyor.

Eis um animal muito antissocial a brincar com peixes.

Meg'in bir evcil hayvan olarak bir kedisi var.

Meg tem um gato como animal de estimação.

Musa'nın gemisinde her türden kaç tane hayvan vardı?

Quantos animais de cada espécie havia na arca de Moisés?

O, o hayvan hakkında neredeyse bir şey bilmiyor.

Ele não sabe quase nada sobre aquele animal.

Biyolojik bir varlık olarak insan hayvan dünyasına aittir.

Os humanos como seres biológicos pertencem ao mundo animal.

Çiftleşme sezonunda birçok hayvan güçlü güzel kokular çıkarır.

Durante a época de acasalamento muitos animais exalam fragrâncias fortes.

Bir hayvan hücresinde lipidlerin yüzdesi yaklaşık%8'dir.

O percentual de lipídios na célula animal é de aproximadamente oito por cento.

Bütün hayvan türleri yaşamak için içgüdüsel dürtüye sahiptir.

Todas as formas de vida têm um impulso instintivo para sobreviver.

"Yırtıcı hayvan bulma olasılığı nehir yakınlarında yüzde 25'tir.

Há 25% de probabilidade de se encontrar predadores perto do rio.

Kadınlara yönelik domuz, hayvan ve köpek gibi hakaretlerde bulunuyorsunuz

você insulta mulheres como porcos, animais e cães

O, bir evcil hayvan olarak bir yer domuzu besler.

Ele tem um porco-da-terra como animal de estimação.

Bir tasma almak istiyorsan bir evcil hayvan dükkanına fit.

Se você quiser comprar uma coleira, vá a uma loja de animais.

Amazon ormanındaki birçok hayvan ve ağaç Tupi adına sahiptir.

- Muitos animais e árvores da floresta amazônica têm nomes tupis.
- Muitos animais e árvores da floresta Amazónica têm nomes Tupi.

Yağmur ormanında olayları farklı gören tek hayvan da o değil.

Não é o único animal da selva que vê as coisas de forma diferente.

Yahu hani bu karıncaların hayvan besleme konusu vardı başında söylemiştik

Você sabe, essas formigas tinham um problema de alimentação de animais no começo.

Yengecin en büyük sorunu, peşindeki avcının sıvı bir hayvan olması.

O problema, quando se é caranguejo, é seres caçado por um animal líquido.

Hayvan hücresi, bitki hücresinden daha büyük bir protein oranına sahiptir.

A célula animal contém um percentual maior de proteínas que a célula vegetal.

Japonya'da evcil hayvan olarak penguen bakan insanlar var gibi görünüyor.

Parece que no Japão algumas pessoas criam pinguins como animais de estimação.

Büyük bir olayın son anını yakalamıştım. "Bu hayvan ne yapıyor?" diyorsun.

Eu chegara no fim de todo um drama. Pensei: "Que raio está este animal a fazer?"

Biri mağaralarda sarkıt ve dikitler, mineraller, bitki ve hayvan yaşamını bulabilir.

Nas cavernas podem-se encontrar estalactites e estalagmites, minerais e vida animal e vegetal.

Bütün bunlara rağmen bu hayvanlar kâr için canlı hayvan pazarlarına gönderiliyordu.

No entanto, esses animais foram canalizados para os mercados úmidos para obter lucro.

Kendi hâlindeki vahşi bir hayvan, ziyarete gelen bu garip insan yaratığından ne kazanabilir ki?

Porque é que um animal selvagem, na sua rotina, tiraria algum proveito de uma estranha criatura humana que o visita?

Pek çok hayvan gibi çitaların talihi de Ay'ın evreleriyle ayrılmaz şekilde iç içe geçmiş durumda.

Como tantos outros animais, a sua sorte está intrinsecamente ligada às fases da Lua.

Bu hayvan, bulunması imkânsız olmayı öğrenmek için milyonlarca yılını harcadı. Ahtapot izlerinin görünüşünü öğrenmem gerekiyordu.

Este animal passou milhões de anos a aprender a ser impossível de encontrar. Tinha de aprender como eram os rastos de polvo.

Arizona egzotik evcil hayvan mağazası sahibi Traci Roach, ki bu onun sahne adı değil, gerçek adı,

A dona da loja de animais exóticos Traci Roach e não, não é o nome artístico dela, é a sério,

Pek çok hayvan meyve bulmak için renkli görüşten faydalanır. Görmek iyice zorlaşmadan önce son kez yemek gerek.

Muitos animais servem-se da visão a cores para encontrar frutos. Está na hora de uma última refeição antes que a visibilidade diminua.

- Eskiden antik çağda insanlar burada tanrı için kurban keserlermiş.
- Antik çağlarda insanlar tanrıları için burada hayvan kurban edermiş.

Antigamente as pessoas sacrificavam animais aos seus deuses aqui.