Translation of "Kalırsa" in Portuguese

0.010 sec.

Examples of using "Kalırsa" in a sentence and their portuguese translations:

Açıklıkta ne kadar kalırsa...

Quanto mais tempo estiver exposta...

Bana kalırsa bu ayı kakası.

Parecem ser fezes de urso.

Bana kalırsa bizim yapmadığımız mücadele

Creio que a batalha cultural

Bana kalırsa İngilizce kolay değil.

O inglês não é fácil, pelo que me diz respeito.

Bana kalırsa; bu resmi beğenmedim.

- Quanto a mim, não gosto dessa foto.
- Pelo que me diz respeito, não gosto dessa figura.

Tom geç kalırsa ne yaparız?

- O que nós vamos fazer se o Tom se atrasar?
- O que vamos fazer se o Tom se atrasar?

Bana kalırsa, ben planı kabul etmeyeceğim.

No que me diz respeito, eu não aprovarei o plano.

Bana kalırsa, bu kahve çok koyu.

Pelo que eu sei, este café é muito forte.

Eğer dondurucunun dışında kalırsa meyve suyu ısınır.

Ficando fora do freezer, o suco vai esquentar.

İnsanla bire birde kalırsa, insanın hiç şansı yok.

Numa competição um contra um com um humano, não há competição.

Bana kalırsa onun en büyük derdi bu olmalı.

Acho que deve ser a maior preocupação dele.

- Sanırım yatmalısın.
- Bence yatmalısın.
- Yatman gerektiğini düşünüyorum.
- Bana kalırsa yatmalısın.

Eu acho que você deveria estar na cama.

- Fikrini değiştireceğini düşünüyorum.
- Sanırım fikrini değiştireceksin.
- Bence fikrini değiştireceksin.
- Bana kalırsa fikrini değiştireceksin.

Eu acho que você mudará de opinião.

- Sanırım Tom'u aramalısın.
- Bence Tom'u aramalısın.
- Bana kalırsa Tom'u aramalısın.
- Tom'u araman gerektiğini düşünüyorum.

Eu acho que você deveria chamar o Tom.

- Boston'a dönmen gerektiğini düşünüyorum.
- Bana kalırsa Boston'a dönmelisin.
- Bence Boston'a dönmelisin.
- Sanırım Boston'a dönmelisin.

Eu acho que você deveria voltar para Boston.

- Tom'la dönmen gerektiğini düşünüyorum.
- Bence Tom'la dönmelisin.
- Bana kalırsa Tom'la dönmelisin.
- Sanırım Tom'la dönmelisin.

Eu acho que você deveria voltar com o Tom.

- Hepinizin hatalı olduğunu düşünüyorum.
- Bence hepiniz hatalısınız.
- Bana kalırsa hepiniz hatalısınız.
- Sanırım hepiniz hatalısınız.

- Eu acho que vocês estão errados.
- Eu acho que vocês estão erradas.

- Sanırım otursan iyi olur.
- Oturman gerektiğini düşünüyorum.
- Bence otursan iyi olur.
- Bana kalırsa otursan iyi olur.

Eu acho que é melhor você se sentar.

- Sanırım Tom çok hasta.
- Tom'un çok hasta olduğunu düşünüyorum.
- Bana kalırsa Tom çok hasta.
- Bence Tom çok hasta.

Eu acho que o Tom está muito doente.

- Bir avukata ihtiyacın olduğunu düşünüyorum.
- Bence bir avukata ihtiyacın var.
- Sanırım bir avukata ihtiyacın var.
- Bana kalırsa bir avukata ihtiyacın var.

Eu acho que você precisa de um advogado.

- Sanırım Tom'a bir şans vermelisin.
- Bence Tom'a bir şans vermelisin.
- Tom'a bir şans vermen gerektiğini düşünüyorum.
- Bana kalırsa Tom'a bir şans vermelisin.

Eu acho que você deveria dar uma chance ao Tom.

- Telefon numaranı Tom'a vermen gerektiğini düşünüyorum.
- Sanırım telefon numaranı Tom'a vermelisin.
- Bence telefon numaranı Tom'a vermelisin.
- Bana kalırsa telefon numaranı Tom'a vermelisin.

Eu acho que você deveria dar o seu número de telefone ao Tom.

- Senin en büyük olduğunu düşünüyorum.
- Bence sen en büyüksün.
- Sanırım sen en büyüksün.
- Bana kalırsa sen en büyüksün.
- Bana göre sen en büyüksün.

- Eu acho que você é o maior.
- Eu acho que você é a maior.

- Bu konuşmaya dışarıda devam etmemiz gerektiğini düşünüyorum.
- Sanırım bu konuşmaya dışarıda devam etmeliyiz.
- Bence bu konuşmaya dışarıda devam etmeliyiz.
- Bana kalırsa bu konuşmaya dışarıda devam etmeliyiz.

Eu acho que a gente deveria continuar esta conversa lá fora.