Translation of "Etmeyeceğim" in Spanish

0.004 sec.

Examples of using "Etmeyeceğim" in a sentence and their spanish translations:

- Seni terk etmeyeceğim.
- Ben seni terk etmeyeceğim.

- No te voy a dejar.
- No te abandonaré.
- No le abandonaré.
- No las abandonaré.

Seni rahatsız etmeyeceğim.

No voy a molestarte.

Tom'a ihanet etmeyeceğim.

No traicionaré a Tom.

Sizi muayene etmeyeceğim.

No te examino.

Savaşmadan pes etmeyeceğim.

- No caeré sin presentar batalla.
- No me iré de rositas.

Sizi pişman etmeyeceğim.

No haré que os arrepintáis.

Seni terk etmeyeceğim.

Yo a ti no te dejaré.

Onu inkar etmeyeceğim.

- No lo negaré.
- No lo voy a negar.

Sana yardım etmeyeceğim.

No te voy a ayudar.

Sana ihanet etmeyeceğim.

- No te traicionaré.
- No voy a traicionarte.

Seni asla terk etmeyeceğim.

Nunca te abandonaré.

Seni tekrar rahatsız etmeyeceğim.

No volveré a molestarte.

Asla sana yardım etmeyeceğim.

- Jamás te voy a ayudar.
- No te voy a ayudar nunca.

- Seni terk etmiyorum.
- Seni terk etmeyeceğim.
- Ben seni terk etmeyeceğim.

- No te estoy dejando.
- No te voy a dejar.
- No te abandonaré.

- Seni yüzüstü bırakmayacağım.
- Seni terk etmeyeceğim.
- Ben seni terk etmeyeceğim.

No te abandonaré.

- Asla vazgeçmeyeceğim.
- Asla pes etmeyeceğim.

No me rendiré nunca.

Terk etmeyeceğim, ne söylersen söyle.

No me rendiré, sin importar lo que digas.

Endişelenme. Seni asla terk etmeyeceğim.

No te preocupes. Nunca te dejaré.

Bir yasayı tekrar asla ihlal etmeyeceğim.

Nunca más violaré una ley.

O tür insanları evime kabul etmeyeceğim.

No voy a aceptar esa clase de gente en mi casa.

Yardım etmemi istemiyorsanız size yardım etmeyeceğim.

No voy a ayudarte si no quieres.

Söz veriyorum, seni asla terk etmeyeceğim.

Te prometo que nunca te abandonaré.

Doğum gününü yalnız geçirmene müsaade etmeyeceğim.

No permitiré que pases solo el día de tu cumpleaños.

O onlara yardım etmeyecek, ben de etmeyeceğim.

Él no les ayudará, ni yo tampoco.

Sanıyorum haklıyım ama bunun için mücadele etmeyeceğim.

Creo que tengo razón, pero no voy a pelear por eso.

Sizi bu gece daha fazla rahatsız etmeyeceğim.

Ya no te molestaré esta noche.

Ben bu evi gönüllü olarak terk etmeyeceğim.

No dejaré esta casa voluntariamente.

Ben o tür bir meydan okumayı kabul etmeyeceğim.

No voy a aceptar ese tipo de desafío.

Mücadele etmeye değer bir şeyim olduğu için pes etmeyeceğim.

No me rendiré porque tengo algo por lo que vale la pena luchar.