Translation of "Kıza" in Portuguese

0.004 sec.

Examples of using "Kıza" in a sentence and their portuguese translations:

- Bu kıza kendini tanıtmalıydın.
- Kıza kendini tanıtmalıydın.

Você deveria ter se apresentado para a garota.

- Bu kıza tutkusu var.
- Bu kıza sevgisi var.
- Bu kıza düşkünlüğü var.
- Onun, bu kıza sevgisi var.

- Ele está caidinho por esta mina.
- Ele está caidinho por esta garota.
- Ele está caidinho por esta moça.
- Ele está caidinho por esta menina.

Bitişikteki kıza aşığım.

Estou apaixonado pela garota que mora ao lado.

O, kıza gülümsedi.

Ele sorriu para a menina.

Bu kıza kendini tanıtmalıydın.

Você deveria ter se apresentado para a garota.

Peter kıza âşık oldu.

Peter se apaixonou pela garota.

Sen bir kıza benziyorsun.

Você parece uma menina.

Biz iki kıza sahibiz.

- Temos duas filhas.
- Nós temos duas filhas.

Şu kısa güzel kıza bak.

Olha aquela linda garotinha.

Keşke kıza daha nazik davransaydım.

Queria ter tratado a garota de forma mais gentil.

Ben kıza bir kazak aldım.

Comprei um suéter para a garota.

Ben hiçbir kıza âşık olmadım.

Eu nunca me apaixonei por nenhuma garota.

Joe kıza deli divane oluyor.

Joe está doidinho pela moça.

Viyana'lı bir kıza aşık oldum.

Fiquei apaixonado por uma garota de Viena.

Kıza büyükannesinin anısına Elizabeth adı verildi.

A garota era chamada Elizabeth, como sua avó.

Prens küçük kıza neden ağladığını sordu.

- O príncipe perguntou à menina por que ela estava a chorar.
- O príncipe perguntou à menina por que motivo ela estava chorando.

Onların ikisi de aynı kıza aşıklar.

Ambos estão apaixonados pela mesma garota.

O güzel bir kıza aşık oldu.

Ele se apaixonou por uma garota encantadora.

Tom tatlı bir kıza aşık oldu.

O Tom apaixonou-se por uma moça bonita.

Onların üçü de aynı kıza aşıktı.

Todos os três estavam apaixonados pela mesma moça.

Tom tanıştığı her güzel kıza aşık olur.

- O Tom se apaixona por qualquer garota bonita que ele conhece.
- Tom se apaixona por qualquer garota bonita que ele conhece.

Geçen yıl Boston'da tanıştığım bir kıza aşık oldum.

Eu me apaixonei por uma garota que conheci em Boston no ano passado.

Ben, utangaç genç adama güzel kıza aşkını ilan etmesini tavsiye ettim.

Eu aconselhei o tímido jovem a declarar seu amor pela bela garota.

Bir yabancı kıza babasının evde mi ya da ofisinde mi olup olmadığını sordu.

Um estranho perguntou à menina se seu pai estava em casa ou no escritório.

- Tom bir kız gibi görünüyor.
- Tom bir kız gibi gözüküyor.
- Tom bir kıza benziyor.

Tom parece uma menina.

- O elbisenin içinde küçük bir kıza benziyorsun.
- O elbisenin içinde küçük bir kız gibi görünüyorsun.

Você fica parecendo uma menina nesse vestido.