Translation of "Girdiğini" in Portuguese

0.003 sec.

Examples of using "Girdiğini" in a sentence and their portuguese translations:

İçeri girdiğini duymadım.

Não escutamos você entrar.

İçeri girdiğini gördük.

Nós vimos você entrar.

Onun mağazaya girdiğini gördüm.

Eu o vi entrando na loja.

İçeri girdiğini duyduğumu düşündüm.

Eu pensei ter ouvido você entrar.

Birinin odaya girdiğini duydum.

Eu ouvi alguém entrar no quarto.

Onların içeriye girdiğini gördüm.

Eu os vi entrar.

Tom'un odaya girdiğini duymadım.

Eu não ouvi Tom entrar no quarto.

Bir adamın odaya girdiğini gördüm.

Vi um homem entrar no quarto.

Bir itoğluitin bahçeye girdiğini gördüm.

Eu vi um cachorro sujo entrar no jardim.

Onun odaya gizlice girdiğini fark ettim.

Eu o vi entrar furtivamente no aposento.

Bir yabancının o eve girdiğini gördüm.

Vi um estranho entrar nessa casa.

Son zamanlarda bir işe girdiğini biliyorum.

Eu sei que você, recentemente, conseguiu um emprego.

Polis hırsızın bir bodrum penceresinden girdiğini düşünüyor.

A polícia acredita que o ladrão entrou pela janela do porão

O Mary ve Eve'in içeri girdiğini fark etmedi.

Ele não reparou que a Mary e a Eve tinham entrado.