Translation of "çaldığını" in Portuguese

0.004 sec.

Examples of using "çaldığını" in a sentence and their portuguese translations:

- Telefonun çaldığını duydum.
- Ben telefonun çaldığını duydum.

Eu ouvi o telefone tocar.

Obua çaldığını bilmiyordum.

Eu não sabia que você tocava oboé.

Telefonun çaldığını duydum.

Eu ouvi o telefone tocar.

Telefonumun çaldığını duydum.

Eu ouvi o meu celular tocar.

Ben telefonun çaldığını duydum.

Eu ouvi o telefone tocar.

Günlüğünü kimin çaldığını biliyorum.

Eu sei quem foi que roubou o seu diário.

Tom'un piyano çaldığını duyabiliyordum.

Pude escutar o Tom tocando piano.

Tom arabasını çaldığını söyledi.

Tom disse que você roubou o carro dele.

Telsizi dinlerken telefonun çaldığını duydum.

Estava escutando rádio, quando ouvi o telefone tocar.

Mary parayı çaldığını inkar etti.

Maria negou ter roubado o dinheiro.

Tom parayı çaldığını inkar etti.

Tom negou ter roubado o dinheiro.

Oğlumun keman çaldığını duydun mu?

Você ouviu o meu filho tocar violino?

Tom parayı çaldığını itiraf etti.

Tom confessou ter roubado o dinheiro.

Kimse Tom'un kitabı çaldığını görmedi.

Ninguém viu o Tom roubar o livro.

Kimin ne çaldığını bile bilmiyorum.

Eu nem mesmo sei quem roubou e o quê.

Uzun zamandır gitar çaldığını duymadım.

Eu não ouvi você tocar violão há muito tempo.

Tom'un arabasını kimin çaldığını biliyorum.

- Eu sei quem roubou o carro do Tom.
- Sei quem roubou o carro do Tom.

Birinin kapı zilini çaldığını duydun mu?

Você ouviu alguém tocar a campainha?

Bu, onların arabayı çaldığını söylediği kişi.

Esta é pessoa que dizem ter roubado o carro.

Sanırım cüzdanımı kimin çaldığını Tom biliyor.

- Eu acho que Tom sabe quem roubou minha carteira.
- Acho que Tom sabe quem roubou minha carteira.
- Eu acho que o Tom sabe quem roubou minha carteira.
- Acho que o Tom sabe quem roubou minha carteira.

Tom'un yatak odasında gitar çaldığını duyabiliyorum.

Consigo ouvir a guitarra do Tom daqui.

Onun piyano çaldığını hiç duydunuz mu?

Você já a ouviu tocar piano?

Ben sık sık onun piyano çaldığını duyarım.

- Eu frequentemente a ouço tocar o piano.
- Eu frequentemente ouço ela tocar o piano.

- Senin piyano çaldığını duyuyorum.
- Duyduğuma göre piyano çalıyormuşsun.

- Ouvi dizer que você toca piano.
- Ouvi falar que você toca piano.