Translation of "Sabahları" in Polish

0.012 sec.

Examples of using "Sabahları" in a sentence and their polish translations:

Ben sabahları çalışırım.

Ja pracuję rano.

Sabahları kahvaltı ederiz.

Śniadanie mamy rano.

Özellikle sabahları yürümeyi severim.

Lubię spacery, szczególnie rano.

Sabahları hep banyo yaparım.

Zawsze kąpię się z rana.

Sabahları kalkmak için sabırsızlanıyorsun. Her küçük işareti,

Nie możesz się doczekać wstania rano, bo jest tyle do zrobienia,

Sabahları her zaman bir fincan kahve içerim.

Codziennie rano piję kawę.

Sabahları mı yoksa akşamları mı vardiyaları tercih edersiniz?

- Wolisz poranne czy wieczorne zmiany?
- Wolisz pierwszą czy drugą zmianę?

Onların bir ideali sabahları kalkmak için bir sebepleri yok.

Brakuje im ideału, powodu, by wstawać wcześnie rano.

Tom genellikle sabahları evden ayrılmadan önce hava raporunu izler.

Tom zwykle ogląda prognozę pogody rano przed wyjściem z domu.

- Anne her zaman sabahları erken kalkar.
- Annem her zaman sabahleyin erken kalkar.

- Mama zawsze wstaje wcześnie rano.
- Mama zawsze budzi się wczesnym rankiem.