Translation of "Olduğunuz" in Polish

Gitmek zorunda olduğunuz için üzgünüz.

Żałujemy, że musisz jechać.

Hatalı olduğunuz gerçeğini zihnimde nasıl yorumlayacağım?

to jak mam się pogodzić z faktem, że ty tak bardzo się mylisz?

Çünkü şu an neye tutkun olduğunuz,

Bo to, czym pasjonujesz się teraz,

Bu öğleden sonra yanımızda olduğunuz için teşekkürler.

dziękuję, że jesteście tu dziś z nami.

Bir silaha sahip olduğunuz doğru değil mi?

Czy to prawda, że masz broń?

Ve eğer tutkunu olduğunuz bir şeyde başarılı olursanız

Jeżeli już go osiągniesz,

İstemiş olduğunuz gibi, yeni çekilmiş bir vesikalık fotoğrafımı ekledim.

Tak jak prosiłeś, załączyłem ostatnią fotografię wielkości paszportowej.

Öğrenmekte olduğunuz dili konuştukları bir ülkeye gidemiyorsanız bölgenizdeki o dili ana dil olarak konuşanların takıldığı bir bar bulun ve orada takılmaya başlayın.

Jeżeli nie możemy pojechać do kraju, którego języka się uczymy, trzeba znaleźć bar w okolicy, gdzie przychodzą rodzimi użytkownicy tego języka i zacząć tam bywać.