Translation of "Teşekkürler" in Polish

0.022 sec.

Examples of using "Teşekkürler" in a sentence and their polish translations:

Teşekkürler.

Dziękuję.

Teşekkürler!

Dziękuję!

MB: Teşekkürler Tom, teşekkürler.

MB: Dziękuję, Tom.

Hayır, teşekkürler.

Nie, dziękuję.

Kaydedildi. Teşekkürler.

Zarejestrowaliśmy. Dziękuję.

Çok teşekkürler.

Wielkie dzięki.

İyiyim, teşekkürler.

Dobrze, dzięki.

- Yorumlarınız için teşekkürler.
- Yorumların için teşekkürler.

Dziękuję za komentarze.

Melanie Joy: Teşekkürler.

MJ: Dziękuję!

Teşekkürler sevgili halkım.

Dziękuję, kochani.

Virginia'ya, Daniel'e teşekkürler.

Dziękuję Virginii, dziękuję Danielowi,

Tekrar denerim, teşekkürler.

Spróbuję jeszcze raz, dziękuję.

Çok çok teşekkürler.

Wielkie dzięki.

Yemek için teşekkürler.

Dzięki za jedzenie.

Uğradığın için teşekkürler.

Dziękuję, że przyszedłeś.

- Teşekkür ederim!
- Teşekkürler!

- Dziękuję!
- Dziękuję.
- Dziękujemy.

Cevap için teşekkürler.

Dziękuję za odpowiedź.

Ziyaretiniz için teşekkürler.

Dziękuję Ci za wizytę.

Açıklaman için teşekkürler.

- Dziękuję za wyjaśnienie.
- Dziękuję, że mi to wyjaśniłeś.

Hayır, teşekkürler. Yorgunum.

Nie, dziękuję. Jestem zmęczony.

Yine de teşekkürler.

W każdym razie dzięki.

Bilgi için teşekkürler.

Dzięki za informację.

Teşvik için teşekkürler.

Dzięki za zachętę.

Evet, anlıyorum. Teşekkürler.

Tak, rozumiem. Dziękuję.

Teşekkürler, hepsi bu.

Dziękuję, to wszystko.

"Nasılsın?" "İyiyim, teşekkürler."

"Jak się masz?"-"Dobrze, dziękuję."

Hey, çok teşekkürler.

Hej, wielkie dzięki.

- "Teşekkürler ". " Bir şey değil "
- Teşekkürler ","Bir şey değil".

"Dziękuję." "Proszę."

- "Teşekkürler." "Bir şey değil."
- "Teşekkürler ". " Bir şey değil "
- Teşekkürler ","Bir şey değil".
- “Teşekkür ederim.” — “Rica ederim.”
- "Teşekkürler!" - "Rica ederim."

"Dziękuję." "Proszę."

Hayatımı kurtardığın için teşekkürler.

Dziękuję za ocalenie mi życia.

Dün gece için teşekkürler.

Dziękuję za minioną noc.

Beni karşıladığın için teşekkürler.

Dziękuję za spotkanie się ze mną.

Geldiğiniz için çok teşekkürler.

Wielkie dzięki za przyjście!

"Teşekkürler." "Bir şey değil."

"Dziękuję." "Proszę."

Hepsi bu kadar, teşekkürler.

To wszystko, dziękuję.

İyiyim, teşekkürler. Ya siz?

Dobrze, dziękuję. A ty?

Hayır teşekkürler, ben hamileyim.

Nie, dziękuję, jestem w ciąży.

Tüm yardım için teşekkürler.

Dziękuję za całą pomoc.

Yardımın için teşekkürler, Tom.

Dzięki za pomoc, Tom.

Hayır, teşekkürler. Yalnızca bakıyorum.

Nie, dziękuję, tylko się rozglądam.

Her şey için teşekkürler.

Dzięki za wszystko.

Ondan bahsettiğin için teşekkürler.

Dziękuję za wspomnienie o tym.

Zaman ayırdığınız için teşekkürler.

Dziękuję za poświęcony czas.

Hiçbir şey için teşekkürler.

- Dzięki za nic.
- Dziękuję za nic.

Anlaşıldı. Hemen hallediyoruz. Teşekkürler. Tamam.

Przyjąłem. Lecimy. Dzięki, bez odbioru.

"Daha fazla kahve?" "Hayır teşekkürler."

"Jeszcze kawy?" "Nie, dzięki."

Teşekkürler Tom, bunu takdir ediyorum.

Dzięki, Tom, doceniam to.

- Teşekkür ederim!
- Teşekkür ederiz!
- Teşekkürler!

- Dziękuję!
- Dzięki!

Beni eve götürdüğün için teşekkürler.

Dzięki za podwózkę do domu.

Çağrıma geri döndüğün için teşekkürler.

- Dziękuję, że pan oddzwonił.
- Dziękuję, że oddzwoniłeś.
- Dziękuję, że oddzwoniłaś.

Kontaktlarınıza beni eklediğiniz için teşekkürler.

Dziękuję za dodanie mnie do swoich kontaktów.

Konuşmama izin verdiğin için teşekkürler.

Dziękuję za udzielenie mi głosu.

- Çok teşekkür ederim!
- Çok teşekkürler.

- Bardzo dziękuję!
- Dziękuję bardzo!
- Wielkie dzięki!

Hayır, teşekkürler. Sadece etrafa bakınıyorum.

Nie, dziękuję. Tylko się rozglądam.

Bana yardım ettiğin için teşekkürler.

Dziękuję za pomoc.

Bana yolu gösterdiğiniz için teşekkürler.

Dziękuję za wskazanie drogi.

"Yardımın için teşekkürler". "Sorun değil".

"Dziękuję za pomoc". "Nie ma za co".

- Çok teşekkür ederim!
- Çok teşekkürler!

Dziękuję bardzo!

Ona Facundo diyorlardı. Evet. TEŞEKKÜRLER PEPE

Miał przydomek Facundo. DZIĘKUJEMY CI, PEPE

"Bir notunuz var mıydı?" "Yok, teşekkürler."

"Czy chciałby zostawić pan wiadomość?" "Nie, dziękuję".

Onlar, aşçıya "yemek için teşekkürler" dediler.

Powiedzieli kucharzowi: "dziękujemy za jedzenie".

Herhangi bir şeye ihtiyacım yok, teşekkürler.

Dziękuję, niczego nie potrzebuję.

Nasıl yapacağımı bana gösterdiğin için teşekkürler.

- Dziękuję za instruktaż.
- Dziękuję za pokazanie mi, jak to się robi.

Bu öğleden sonra yanımızda olduğunuz için teşekkürler.

dziękuję, że jesteście tu dziś z nami.

Bizi akşam yemeğine davet ettiğiniz için teşekkürler.

Dziękujemy za zaproszenie na kolację.

- Hayır, teşekkürler. Tokum.
- Hayır, teşekkür ederim. Tokum.

- Nie, dziękuję, jestem pełny.
- Dziękuję, jestem najedzony.

- Evet, anlıyorum. Teşekkür ederim.
- Evet, anlıyorum. Teşekkürler.

Tak, rozumiem. Dziękuję.

- Teşekkür ederim!
- Teşekkür ederiz!
- Teşekkürler!
- Teşekkür ederim.

- Dziękuję!
- Dziękuję.

Hoşça kal ve tüm balıklar için teşekkürler!

Cześć, i dzięki za ryby!

- Biletler için teşekkür ederim.
- Biletler için teşekkürler!

Dzięki za bilety!

- Çok teşekkür ederim!
- Çok teşekkür ederiz!
- Çok teşekkürler!

Bardzo dziękuję!

- Hayır, teşekkür ederim. Sadece bakıyorum.
- Hayır, teşekkürler. Yalnızca bakıyorum.

Nie, dziękuję, tylko się rozglądam.

- Her şey için teşekkür ederim.
- Her şey için teşekkürler.

- Dziękuję za wszystko.
- Dzięki za wszystko.

- Çok teşekkür ederim!
- Çok teşekkürler!
- Çok sağ ol!
- Çok sağ olun!

Dziękuję bardzo!

- Çok teşekkür ederim!
- Çok teşekkür ederiz!
- Çok teşekkürler!
- Çok teşekkür ederim.

Bardzo dziękuję!

- "Teşekkürler." "Bir şey değil."
- “Teşekkür ederim.” — “Rica ederim.”
- "Sağ ol." "Ne demek."

"Dziękuję." "Proszę."

- Çok teşekkür ederim!
- Çok teşekkürler!
- Çok teşekkür ederim.
- Çok sağ ol!
- Çok sağ olun!

Dziękuję bardzo!

- "Bana yardım ettiğiniz için teşekkür ederim." " Bir şey değil."
- "Bana yardım ettiğin için teşekkürler." "Rica ederim."

„Dziękuję za pomoc.” „Nie ma za co.”

- Çok teşekkür ederim!
- Çok teşekkür ederiz!
- Çok teşekkürler!
- Çok teşekkür ederim.
- Çok sağ ol!
- Çok sağ olun!

Bardzo dziękuję!