Translation of "Olduğumuz" in Polish

0.003 sec.

Examples of using "Olduğumuz" in a sentence and their polish translations:

Hasta olduğumuz zaman

Podczas choroby

Olduğumuz gibi kalmak istiyoruz.

Chcemy zostać tacy, jak jesteśmy.

Çok üzgün olduğumuz zaman ağlarız.

Płaczemy gdy jest nam bardzo smutno.

Sahip olduğumuz için çok çalıştık.

Ciężko zapracowaliśmy na to, co mamy.

Hâlâ hayatta olduğumuz için şanslıyız.

Mamy szczęście wciąż żyć.

Şimdi birlikte olduğumuz için mutluyum.

Cieszę się, że jesteśmy teraz razem.

Sahip olduğumuz her şeyi Tom'a ver.

Daj Tomowi wszystko co mamy.

Vücudumuzun bilgeliği. Tükürük sürekli sahip olduğumuz sıradan bir şey

To coś zwykłego, co cały czas mamy przy sobie,

Sahip olduğumuz sınırlı zamanda üçünü birden yakalama şansımız var.

jest szansa, że schwytamy całą trójkę w ograniczonym czasie, jaki na to mamy.

Peşinde olduğumuz şey bu. Tamam, bu iyi bir buluş.

Właśnie o to nam chodzi. Dobra zdobycz.

Sözde ''kötü duygular''a sahip olduğumuz için kendimizi yargıladığımızı

albo oskarża się o odczuwanie tak zwanych''złych emocji'',

Ve nerede olduğumuz ve ne gördüğümüze dair anlayışımızı da yeniden şekillendiriyor.

i zmienia zrozumienie tego, gdzie jesteśmy i co widzimy.

Dahası, bu kadar zorlu koşullarda yaşamış olmasak bugün olduğumuz kişiler olmazdık.

Nie bylibyśmy ludźmi, którymi jesteśmy, gdybyśmy nie przeżyli koszmaru wrogiego klimatu politycznego.

- Yapmamız gereken bir şey var.
- Yapmak zorunda olduğumuz bir şey var.

Jest coś, co musimy zrobić.

- Sanırım yapmak zorunda olduğumuz her şeyin arkasında yapmak istediğimiz bir şey vardır.
- Sanırım yapmak zorunda olduğumuz her şeyin arkasında yapmak istediğimiz bir şey var.

Przypuszczam, że za każdą rzeczą, którą musimy zrobić, jest coś, co chcemy zrobić.