Translation of "Hayvanat" in Polish

0.004 sec.

Examples of using "Hayvanat" in a sentence and their polish translations:

Hayvanat bahçesine gittim.

Poszedłem do zoo.

Kaplanlar hayvanat bahçesinden kaçtı.

Z zoo uciekł tygrys.

Dün hayvanat bahçesine gittim.

Wczoraj wybrałem się do zoo.

Hayvanat bahçesinden bir kaplan kaçtı.

Z zoo uciekł tygrys.

Neden benimle hayvanat bahçesine gelmiyorsun?

Czemu nie idziesz ze mną do zoo?

Yeğenim hayvanat bahçesindeki hayvanları izledi.

- Mój siostrzeniec przyglądał się zwierzętom w zoo.
- Mój bratanek w zoo patrzył na zwierzęta.

- Büyük bir hayvan hayvanat bahçesinden kaçtı.
- Büyük bir hayvan, hayvanat bahçesinden kaçtı.

Wielkie zwierzę uciekło z zoo.

Hayvanat bahçesinde bazı garip hayvanlar var.

W zoo są dziwne zwierzęta.

Parkta bir hayvanat bahçesi var mı?

Czy w tym parku jest zoo?

Çocuklarını sık sık hayvanat bahçesine götürür.

Często zabiera swoje dzieci do zoo.

Tom Mary ile hayvanat bahçesine gitti.

Tom poszedł z Mary do zoo.

Mars'taki hayvanat bahçelerinde dünyadan hayvanlar var.

W zoo na Marsie są zwierzęta z Ziemi.

Babam bizi dün hayvanat bahçesine götürdü.

Ojciec zabrał nas wczoraj do zoo.

O, onunla birlikte hayvanat bahçesine gitti.

Poszła z nim do Zoo.

Hayvanat bahçesinde iki tane okapi var.

W zoo są dwa okapi.

Bana hayvanat bahçesine giden yolu söyleyebilir misin?

Przepraszam, którędy do zoo?

Hayvanat bahçesinde çok sayıda hayvan türü var.

W zoo jest mnóstwo gatunków zwierząt.

Bu öğleden sonra oğlumu hayvanat bahçesine götürüyorum.

Biorę syna do zoo dzisiaj po południu.

- Dünyanın en büyük hayvanat bahçesi Berlin, Almanya'da yer almaktadır.
- Dünyanın en büyük hayvanat bahçesi Almanya'nın Berlin şehrindedir.

Największy ogród zoologiczny jest w Berlinie, w Niemczech.

Yarın hepinizin hayvanat bahçesinde iyi zaman geçireceğinizden eminim.

Jestem pewien, że będziecie wszyscy zadowoleni z jutrzejszego wypadu do zoo.

Bu öğleden sonra hayvanat bahçesine gitmek ister misin?

Czy chciałabyś pójść do zoo dziś po południu?

Bu önümüzdeki cumartesi Tom Mary ile hayvanat bahçesine gidebilir.

Tom mógłby iść z Mary do zoo w nadchodzącą sobotę.

Bazı insanların yerel hayvanat bahçesindeki bazı hayvanları öldürdüğü ve yediği bildirildi.

Jak donoszą media, jacyś ludzie zabili i zjedli pewne zwierzęta w miejscowym zoo.

Bir hayvanın bir hayvanat bahçesinde rahat bir hayat yaşaması vahşi doğada bir vahşi hayvan tarafından parçalanmasından daha iyidir.

Lepiej aby zwierzę zamieszkało wygodnie w zoo niż żeby zostało rozerwane przez drapieżnika w naturalnym środowisku.