Translation of "Hayvan" in English

Hayvan klonlandı.

The animal was cloned.

Hayvan yiyor.

The animal is eating.

Hayvan yer.

The animal eats.

Bir hayvan olsaydın, hangi hayvan olurdun?

If you were an animal, what animal would you be?

- Birçok hayvan gececidir.
- Birçok hayvan noktürnaldir.

Many animals are nocturnal.

Hayvan acı çektiğinde,

When your pet is in pain,

hayvan figürleri kabartma

animal figures relief

Hayvan açlıktan öldü.

The animal died from hunger.

O hayvan kocaman!

That animal is huge!

O bir hayvan.

He's an animal.

Bu hayvan samimi.

This animal is friendly.

Hangi hayvan büyük?

Which animal is big?

Hangi hayvan küçük?

Which animal is small?

Tom bir hayvan.

Tom is an animal.

Bu hayvan benim.

This animal is mine.

Yüzlerce hayvan öldürüldü.

Hundreds of animals were killed.

Hiçbir hayvan vurulmadı.

No animals were shot.

Bu hayvan tehlikeli.

This animal is dangerous.

O hangi hayvan?

What animal is that?

Hayvan deneyi acımasızdır.

Animal experimentation is cruel.

Hayvan gibi hissettim.

I felt like an animal.

Hayvan deneyleri yasaklanmalıdır.

Animal testing should be banned.

Bu hangi hayvan?

What animal is this?

- En sevdiğiniz hayvan hangisidir?
- En sevdiğin hayvan hangisidir?

- What is your favorite animal?
- What's your favorite animal?
- What is your favourite animal?

- Tom bir hayvan terbiyecisi.
- Tom bir hayvan eğitmeni.

Tom is an animal trainer.

- Hiçbir hayvan yangından korkmaz.
- Hiçbir hayvan ateşten korkmaz.

Not all animals are scared of fire.

- Hayvan terbiyecisi olarak çalışıyor.
- Hayvan eğitmeni olarak çalışıyor.

He is employed as an animal trainer.

- Yolda birçok hayvan gördü.
- Yolda bir sürü hayvan gördü.

She saw many animals on the way.

Arkeo-faunadan, hayvan kemiklerinden

from the archaeofauna, from the animal bones,

hayvan izlerini mi izleyeceğiz?

and follow these animal tracks?

Bu hayvan figürleri yapıldığında

when these animal figures are made

Her türlü hayvan var.

All sorts of animals.

Bu hayvan etle beslenir.

That animal feeds on flesh.

Adada hiçbir hayvan bulunmuyor.

No animals are to be found on the island.

Hayvan resmi yapmayı bilir.

He knows how to draw animals.

Zararlı bir hayvan görüyorum.

I see a harmful animal.

En sevdiğin hayvan hangisidir?

- What is your favorite animal?
- What's your favorite animal?
- What's your favourite animal?

Bu hayvan bir tavuskuşu.

This animal is a peacock.

En sevdiğiniz hayvan nedir?

- What's your favorite animal?
- What is your favourite animal?
- What's your favourite animal?

Hayvan araştırmaları etik midir?

Is animal research ethical?

Bu hayvan kutsal mı?

Is this animal holy?

İnsan konuşabilen tek hayvan.

Man is the only animal that can speak.

At yararlı bir hayvan.

The horse is a useful animal.

Birçok hayvan selde boğuldu.

Many animals were drowned in the flood.

Ne güzel bir hayvan!

What a nice animal!

Ne komik küçük hayvan!

What a funny little animal!

Köpeğimi hayvan mezarlığına gömdüm.

I buried my dog at the pet cemetery.

Bu hayvan çok zeki.

- This animal is very clever.
- This animal is very intelligent.

Yolda birçok hayvan gördü.

- She saw many animals on the way.
- He saw a lot of animals on the road.
- She saw a lot of animals on the road.

Bu hayvan çok akıllı.

This animal is very intelligent.

Evcil hayvan besliyor musun?

Do you have a pet?

O yırtıcı bir hayvan.

It's a vicious beast.

O hayvan etçil değil.

- That animal is not carnivorous.
- That is not a carnivorous animal.
- That animal isn't carnivorous.
- That's not a carnivorous animal.
- That animal doesn't eat meat.
- That animal does not eat meat.

O hayvan et yemez.

- That animal is not carnivorous.
- That animal doesn't eat meat.

O hayvan et yemiyor.

- That animal is not carnivorous.
- That animal does not eat meat.

O hayvan etçil midir?

- Is that a carnivorous animal?
- Is that animal carnivorous?

Onlar insan değil; hayvan.

They're not people; they're animals.

Tom bir hayvan istifçisidir.

Tom is an animal hoarder.

Başlıca yetiştirilen hayvan koyundur.

The principal livestock is sheep.

Orada bir hayvan var.

There is an animal there.

Tom bir hayvan terbiyecisi.

Tom is an animal trainer.

- Evcil hayvan olarak papağan besler.
- Evcil hayvan olarak papağan bakıyor.

She keeps a parrot as a pet.

- Orada garip bir hayvan gördüler.
- Onlar orada tuhaf bir hayvan gördüler.

They saw a strange animal there.

- Orada görmek için çok hayvan var.
- Orada görülecek birçok hayvan var.

There are many animals to see there.

Zoologlarımız ilk büyükbaş hayvan evcilleştirmenin

discovered in Göbekli and the other sites,

Son derece muhteşem bir hayvan.

They are amazingly awesome animals.

Tembel hayvan iftirasının ortaya çıkışı

I traced sloth-based slander

Bakın, oradaki hayvan izlerini görebilirsiniz.

And look, you can see all of these animal trails here...

Yani aslında hayvan besliyor deyince

so when you say that it is actually feeding animals

Yaptık, preklinik hayvan modellerinde başardık.

Which we did, in preclinical animal models.

Hayvan, kafesten çıkmak için çabaladı.

The animal struggled to get out of the cage.

Ne istiyorsun? Bir hayvan istiyorum.

What do you want? I want an animal.

Vahşi bir hayvan tarafından ısırıldı.

She was bitten by a wild animal.

Hayvanat bahçesinden birkaç hayvan kaçtı.

Several animals escaped from the zoo.

Hiç hayvan resmi yaptın mı?

Have you ever drawn an animal?

Avustralya'da birçok tuhaf hayvan yaşıyor.

Many strange animals live in Australia.

Ne tür evcil hayvan istiyorsun?

What kind of pet do you want?

Parkta çok sayıda hayvan vardır.

There are lots of animals in the park.

Müzede yaşayan bir hayvan yok.

There are no live animals in the museum.

Orada garip bir hayvan gördüler.

They saw a strange animal there.

Bir hayvan olsaydın, ne olurdun?

If you were an animal, what would you be?

Hep bir evcil hayvan istedim.

I've always wanted a pet.

Dün kedimi hayvan hastanesine götürdüm

I took my cat to the veterinary hospital yesterday.

İnsan ateşi kullanan tek hayvan.

Man is the only animal that uses fire.

Bu hayvan bir kunduz büyüklüğünde.

This animal is the size of a beaver.

Dünya evcil hayvan çiftliği değil.

The world is not a petting zoo.

Bu hayvan öbüründen daha büyüktür.

This animal is bigger than that one.

Avustralya'da birçok ilginç hayvan vardır.

There are many interesting animals in Australia.

Alaska'da milyonlarca vahşi hayvan yaşıyor.

Millions of wild animals live in Alaska.

İnsan olarak hayvan doğamızı aşmalıyız.

To be human we must transcend our animal nature.

Müzede hiç canlı hayvan yok.

There are no live animals in the museum.

O etçil bir hayvan mıdır?

- Is that a carnivorous animal?
- Is that animal carnivorous?

O hayvan insanları yer mi?

Does that animal eat people?

O etçil bir hayvan değil.

- That animal is not carnivorous.
- That is not a carnivorous animal.
- That's not a carnivorous animal.