Translation of "Hayatının" in Polish

0.007 sec.

Examples of using "Hayatının" in a sentence and their polish translations:

O, hayatının baharında.

On jest w kwiecie wieku.

Şehir hayatının elverişli yönlerini vurguladı.

Podkreślił wygodne aspekty życia w mieście.

Iş hayatının hassas, dağınık ortamında başladı.

lecz w skomplikowanej codzienności.

Hayatının yaklaşık yüzde 80'i boyunca yanındaydım.

Byłem z nią przez 80% jej życia.

Kadınlar bir erkeğin hayatının en güzel parçasıdır.

Kobiety są najpiękniejszą częścią życia mężczyzny.

Tom hayatının geri kalanını Amerika'da geçirmek istedi.

Tom chciał spędzić resztę swojego życia w Ameryce.

Ve bu gezegende hepimizin hayatının ne kadar hassas olduğunu.

I jak bardzo nasze życie na tej planecie jest delikatne.

Büyükbabam hayatının geriye kalan kısmını sakin bir şekilde yaşamak istiyor.

Mój dziadek chce w spokoju przeżyć resztę swych dni.

Hayatının geriye kalanı için ölü olmaktansa, beş dakika için bir korkak olmak daha iyidir.

- Lepiej być tchórzem przez pięć minut, niż martwym przez resztę swojego życia.
- Lepiej być tchórzem przez pięć minut niż być martwym przez resztę życia.

Ek olarak yaşlılar birbirleriyle sosyalleşebilsin ve Amerikan hayatının aktif üyeleri olarak kalabilsinler diye birçok topluluk kurulmuştur.

Ponadto stworzono wiele grup, po to, by osoby starsze mogły spotykać się ze sobą i pozostać czynnymi uczestnikami życia Ameryki.