Translation of "Ağladığını" in Polish

0.003 sec.

Examples of using "Ağladığını" in a sentence and their polish translations:

Tom'un ağladığını söyleyebilirim.

- Widać było, że Tom płakał.
- Byłam w stanie powiedzieć, że Mary płakała.

Onun ağladığını unutmaya çalıştım.

Próbowałem zapomnieć, że płakała.

Mary'ye neden ağladığını sorduk.

Zapytaliśmy Mary dlaczego płacze.

Tom Mary'nin ağladığını söyleyebilir.

Tom był w stanie powiedzieć, że Mary płakała.

Acı şekilde ağladığını duymaya katlanamam.

Nie znoszę słuchać jak tak gorzko płaczesz.

Sadece Tom'un ağladığını görmekten nefret ediyorum.

Po prostu nienawidzę patrzeć na to, jak Tom płacze.

Tom arkadaşlarının kendisinin ağladığını görmesini istemiyordu.

Tom nie chce widzieć płaczu swoich przyjaciół.

- Neden ağlıyor bilmiyorum.
- Onun neden ağladığını bilmiyorum.

Nie wiem, dlaczego on płacze.

O, ona niçin ağladığını sordu fakat o cevap vermedi.

Zapytała go, czemu płakał, ale nie odpowiedział.