Translation of "Hayal" in Korean

0.059 sec.

Examples of using "Hayal" in a sentence and their korean translations:

Hayal edin:

상상해 보세요.

hayal ediyorsunuz.

상상할 뿐이죠.

hayal edip inanabilirsiniz

깨끗하고 밝은 빛을 마신다고 말이죠.

Şunu hayal edin:

상상해 보세요.

hayal gücünüzü serbest bırakmak.

자유롭게 상상하는 일입니다.

Ve kesinlikle hayal kurmuyorlar.

그리고 그것들은 결코 상상을 하지 않죠.

Şu durumu hayal edin:

다음의 상황을 한번 상상해보세요.

Eğer hayal etmesi mümkünse.

상상이 가능하다면 말이죠.

hayal edemeyeceğimiz raddede dehşet verici.

상상조차 할 수 없는 수준으로 끔찍하게 죽어갑니다

Zihninizde bir ekran hayal edin,

마음에 화면이 있다고 상상하시고

Yoksa ben mi hayal ettim?

아니면 제 착각인가요?

Bir saniyeliğine hayal etmenizi istiyorum --

잠시 상상해 보시길 바랍니다.

Çok ağır hayal kırıklığı yaşarsınız.

여러분은 아마 굉장히 실망하실 겁니다.

Bir yaz medeniyeti hayal edin,

여름 문명에 대해 생각해보세요.

Başarısızlıkla gelen hayal kırıklığını yaşamazlar.

실패했을 때 실망하는 일도 결코 없죠.

Tüm iş kategorisini hayal edebilirsiniz.

수백만 명의 사람들이 향상될 수 있습니다.

Bazı güçlü distopya senaryoları hayal edebiliyorum,

꽤 비이상향적인 시나리오가 상상되는데

Başka bir gezegene gittiğinizi hayal edin

외계 행성에 착륙했다고 상상해 보세요.

şu an hâlâ çoğu hayal gibi.

심지어 여전히 많은 기억들이 흐릿흐릿 합니다.

Bir hayal sona ererken diğeri başlıyordu.

하나의 꿈은 끝났지만 또 다른 꿈이 시작되었죠.

Onun yavrularından biri olabileceğini hayal ettik.

‎죽은 암컷의 새끼일 수도 ‎있겠다고 생각했어요

Bir partiye gitmek için hazırlandığınızı hayal edin.

파티에 가기 위해 준비하는 중이라고 상상해보세요.

Hayatımızın nasıl olabileceği hakkında korkmadan hayal kurarız.

인생을 어떻게 펼쳐낼까에 대해 두려움 없이 꿈을 꾸죠.

Belki de tüm kıtaları gezmeyi hayal etmiştiniz.

세계 여행을 꿈꿀 수도 있어요.

Bu çalının büyüyebileceği yerleri hayal dahi edemezsiniz.

어떤 곳에서까지 자라는지 상상도 못 하실걸요

Ve geleceğimiz hakkında hayal kurmayı öğrettiği için.

우리의 미래를 어떻게 꿈꿀지를 가르쳐 주기 때문이죠.

Çünkü hiç de hayal ettiğim gibi görünmüyordu.

제가 상상한 거랑 너무 달랐어요.

Yani Twitch'de ne olup bittiğini hayal ettiğinizde

트위치에서 일어나는 일을 상상해 보신다면

Bu parçaların seti, şehrin bu hayal gücü,

이 부품 세트와 창의적인 방식으로 지어진 이 도시는

Muazzam bir hayal gücü ve enerji harcıyor.

유효한 수명의 메가시티를요.

Yapmak istediğimiz değişikler, sadece hayal ederek gerçekleştirilemez.

꿈을 꾼다고 하여 변화가 일어나지는 않습니다.

Başarısız oluruz, hayal kırıklıkları ve aksiliklere katlanırız.

실패하고 실망하고 좌절하기도 합니다.

Şimdi sizden bir köpeğin ciğerlerini hayal etmenizi istyorum.

이제, 저는 개의 폐를 시각화해보려고 합니다.

O telefon konuşmalarının belirsizliği beni hayal kırıklığına uğrattı.

단체와 통화할 때 뭔가 명확하지 못한 점에 실망했습니다.

Ama hayal edebileceğiniz gibi, tadı pek harika sayılmaz!

하지만 예상하시다시피 그렇게 맛있진 않아요!

Ve benim gerçekliğimden ve oynamayı hayal ettiğim rollerden

저희 현실과도 한참 거리가 있었으며

Ve evet, bazen de üzüntü ve hayal kırıklığı.

그리고 때때로는 슬픔과 실망도 말이죠.

Belirli değerler üzerinden gitmesini hayal etmek kolay olurdu..

넷플릭스의 알고리즘이 결국엔-

şimdi sizden, kendinizi bu şekilde hayal etmenizi isteyeceğim.

지금 바로 그 일을 떠올려보세요.

Dünyada hayal edebileceğiniz her çeşit flora da dahil.

당신이 지구상에 상상할 수 있는 모든 식물군들,

Ve bazen de hayal bile edemeyeceğiniz yönlerden eser.

때로는 전혀 생각지도 못했던 곳에서 불어오기도 해요.

Bunu bozacak bir hata tam bir hayal kırıklığı olurdu.

무언가 끊어져 버리면 분명 실망스럽게 끝날텐데

Bütün zihninizi ve bedeninizi sardığını hayal edip buna inanabilirsiniz.

여러분의 몸 전체와 마음을 채우는 것을 말이죠.

Ya da sürünerek karaya çıkan bir balık hayal ederiz.

육지에서 기어다니는 물고기를 떠올릴 것입니다.

O tekerlekli sandalyelerin boş olduğu bir dünya hayal ediyordu.

그는 휠체어 없는 세상을 꿈 꾸었지요.

Yağmur yağdığında suyun kanalize olup burada birikeceğini hayal edebilirsiniz.

아마도 비가 내릴 때 협곡을 따라 흘러내린 물이 여기 모인 거겠죠

Çam ağaçlarıyla ve eğrelti otlarıyla kaplı bir manzara hayal edin.

나무와 양치류로 가득찬 풍경을 상상해보세요.

Bu yüzden lütfen kartlardan birini bana doğru ittiğinizi hayal edin.

제게 이 카드들 중 하나를 민다고 가정해보세요.

Neyse ki şimdi, neden hayal kırıklığına uğradığımı ve üzüldüğümü biliyorum.

하지만 왜 좌절하고 화가 나는지 이젠 알게 됐어요.

Güney Kore'de SAMSUNG tarafından işe alınmış 100,000 kişiden birinin hayatını hayal edin. Sabah

한국의 삼성에 고용된 10만명의 워커 중 한 명의 삶을 상상해보자고.

Pekala, sizi hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm ya da tam tersi için. Ancak Kuzey Kore'nin hikayesi biraz farklı.

그걸 기대했다면 미안하지만 한국에 대한 이야기는 다를거야.