Translation of "Bizim" in Korean

0.010 sec.

Examples of using "Bizim" in a sentence and their korean translations:

- bizim insanımızı -

우리가 낳은 사람이요.

bizim değil.

우리의 문제라고 생각하지 않죠.

Bizim için harika.

우리에겐 좋은 거죠. 그렇죠?

Bu bizim yansımamızdır.

그게 우리의 지향적인 모습인 셈이죠.

bizim tatmamızı sağladılar.

부모님이 자랄 때는 상상할 수도 없는 일이었죠.

Dünya bizim tek evimiz.

지구는 우리의 유일한 집입니다.

Bizim hayatlarımızı değiştirmemiz gerekiyor.

이제 우리의 삶을 조금만 바꾸면 됩니다.

özellikle de bizim demokrasimize.

특히 민주주의에 말이죠.

Bizim geleceğimiz onların elinde.

우리의 미래가 그들의 손에 달려 있습니다.

Sonuçta bu bizim sorumluluğumuz.

이는 결국 우리의 책임입니다.

bizim galaksimizi kolonize edebilirdi.

우리 은하를 식민지화했다는 게

Ve bizim onun nasıl kullanıldığını

우리가 좋은 이야기를 만들기 위해

Bu bizim hakkımızda değildi gerçekten.

우리랑 관련된 얘기가 아니었다는거죠.

bizim deneyimlerimiz kitlelerinki ile örtüşmüyor,

우리의 경험은 주류사회에서 반향을 일으 킬 수 없어요.

Onların çağrısı bizim çağrımız olmalı.

그러니 그들의 요구가 꼭 이루어져야 합니다.

Kaderlerimiz önceden belirlenmedi, bizim ellerimizde.

운명은 미리 정해져 있지 않고, 우리 손안에 있습니다.

Bizim acıları dindirme, hayatı genişletme

우리의 능력으로 고통을 경감시키고

Bizim gözlerimiz görmekte zorluk çeker.

‎우리의 눈으로는 보기 힘들죠

Bu onların değil, bizim suçumuz.

이것은 그들의 잘못이 아닙니다. 우리의 잘못이죠.

Tıpkı bizim galaksimiz Samanyolu gibi.

우리의 은하계인, 은하수처럼 말입니다.

Ama bu bizim konumuz değil ki.

하지만 그건 이것과 다른 문제입니다.

Değişim yaratmak bizim için zor değil.

변화를 만들어내는 일은 그리 어렵지 않습니다.

Burada bizim sürdüğümüz bir araba vardır.

이 차는 우리가 운전해야 하는데 말입니다.

Fakat bizim durumumuzda, bu gerçekten oldu.

그러던 어느날, 저희는 마침내 한 번의 결실을 얻었습니다.

Çünkü bu bizim içimizden gelen huzur,

왜냐하면 그것은 우리 내면 깊은 곳의 평화에 대해 이야기하고

Bizim gibi düşünen insanlarla vakit geçiriyoruz

우리는 오직 우리랑 비슷하게 생각하는 사람이랑만 어울리고

Umut ve fırsat bırakmak bizim vazifemiz.

남겨주어야 합니다.

Yani bizim sistemimizle müdahele etmesi kolayken

개입이 쉬울 때, 우리 시스템으로

Bizim dünyamızda hiçbir anlamı olmayan şeylere

우리는 세상이 높이 평가하지 않는 다루기 힘든 감정에

O domino taşı olmak bizim işimiz,

의무이자 도리입니다.

Irkçılık düşüncesinin en başta bizim gibi görünen

우리가 이제 우리처럼 생긴 사람들이

Bu duvar bizim gözümüze sıradanmış gibi görünebilir

우리 눈에는 평범한 벽으로 보이지만

Bilgisayar teknolojisini bizim tecrübelerimizle uyumlu bir şekilde

컴퓨터 기술을 발전시키는 것이 우리의 중요한 역할이라는 것입니다.

Bizim zamanımızda şimdi, yarının yapay zekâsını şekillendiriyoruz.

지금 우리의 시대는, 미래를 위한 인공지능의 기초입니다.

bizim seslerimiz büyük bir finansal risk demek.

우리가 목소리를 내면 금전적으로 위험이 너무 커요.

Babam ise ''Bu bizim tatil evimiz.'' diyordu.

그런데 아빠는 "우리의 캠핑카란다." 라고 말했습니다.

Peki bizim sahip olduğumuz kaynaklara sahip olmayanlar?

그럼 우리와 같은 자원이 없는 사람들은 어떡하죠?

Bizim önemsediğimiz sorular "Veri teoriyi destekliyor mu?"

우리는 "이 자료들이 이론을 뒷받침 하는가?"를 중요하게 생각합니다.

Peki ya bizim güneş sistemimiz nasıl duyuluyor?

그러면 우리 태양계는 어떤 소리가 날까요?

Bizim sistemimiz bunu cerrahi girişim olmadan yapabilir.

저희 시스템은 이것을 비침습적으로 실행할 수 있게 합니다.

Bazen Sumatra gergedanına bizim kuşağımızın dinozoru diyorum.

전 수마트라 코뿔소가 우리 세대의 공룡이라 생각합니다

Gece, en fazla bizim kadar gördükleri düşünülür.

‎하마의 밤눈은 인간보다 ‎크게 나을 것이 없다고 여겨집니다

Güveni yeniden oluşturmanın yolunu bulmak bizim sorumluluğumuz

신뢰를 극복할 방법은 우리에게 있습니다.

bizim yeni korteksimiz, "ne" kademesine karşılık gelir.

신피질이 있어요, "무엇을"의 수준이죠.

Ve karşılığında bizim adımıza gittikçe daha azını istiyor.

그리고 우리를 대신해 답례를 거의 요구하지 않고 있습니다.

Yani bizim kamera sistemimiz aslında bunu doğrudan görüyor.

그래서 카메라 시스템으로는 직접적으로 볼 수 없습니다.

Pekala, sırada Y jenerasyonu. Bunlar bizim hakkımızda öğrendiklerim.

맞아요, 밀레니엄 세대입니다. 이게 제가 알아낸 것입니다.

Bu sadece bizim ne kadar ilerleme kaydedebileceğimizle alakalı.

이것은 우리가 얼마나 진격하는 냐의 문제죠.

Yaratıcı ve yenilikçi olmak, yeniden yaratmak bizim doğamızdadır,

창조와 혁신은 우리의 본성입니다.

Bunlar, bizim orada yaptıklarımızın başarısız olmasından, onları mutlu

이것은 저희 행사가 즐거움을 가져다주지 못해서가 아니었습니다.

Mahrum bıraktı ve bizim uzayın nadir kişiler, zenginler

우주가 주는 혜택에서 많은 사람들을 제외시켰고

Beynimiz, bizim türümüzün bu anlamda rekabet avantajı konumunda.

인류의 경쟁적 이점은 우리가 가진 뇌입니다.

Bu bizim galaksimiz, Samanyolu'nun bugünkü halinin bir fotoğrafı.

이것이 현재의 우리 은하계, 즉 은하수의 사진입니다.

Ve bizim bu konu üzerine olacak çalışmalarımızın yalnızca başı.

이것은 이 주제에 대한 우리의 연구의 시작에 불과합니다.

Zenginler bizim 30 yıl önce olduğumuzdan daha mı zeki?

지금의 부자들이 30년 전보다 더 똑똑해져서 그럴까요?

Her kamu görevlisi -- bilin bakalım -- onlar bizim için çalışıyorlar.

반드시 기억하라고 하셨죠.

Bizim gibi o da ay ışığında pek renk göremez.

‎우리처럼, 달빛 아래에서는 ‎색을 잘 구별하지 못합니다

Peki bizim için buzun nasıl çatladığına ilişkin denklemler neler?

저의 경우, 얼음이 갈라지는 방식에 대한 식은 어떻게 될까요?

çünkü şu anda iki büyük şey bizim aleyhimize çalışıyor.

왜냐면 우리에게 두 가지 중대한 문제점들이 있기 때문입니다.

Diğer taraftan, bizim bulduğumuz ilaç kokteyli metastazı hedef alırken

저희는 다른 한편으로 종양 확대를 막으려고 함으로서가 아니라

Chomolungma veya "Everest Dağı" bizim için ne ifade ediyor?

초모룽마(에베레스트)가 우리에게 어떤 의미인가 하면 말입니다...

Tasarım ve sunum bizim için daha az önemli oldu.

프레젠테이션에 더 쓰이게 됐습니다.

Ve bu gölge, bizim özgürlüğümüzü de tehdit etmeye başlamıştır.

그리고 그 그늘이 우리 자신의 자유를 침범하고 있습니다

Ama bizim İngiltere'deki yardım hattımıza gelirseniz, siz de gülüşmeler duyarsınız.

영국에 있는 저희 상담소에 오시면 웃음소리도 많이 들으실 수 있습니다.

Yalnızca altı kilometre batıda ama bu bizim için kolay olmayacak.

데이나는 서쪽으로 불과 6km 떨어져 있지만 공원 산책하듯이 갈 수는 없습니다

Bizim de aynı şekilde olumlu şekilde hareket etme becerimiz var,

적극적으로 대처해 긍정적인 변화를 가져올 능력이

"Gelin bizim için çalışın çünkü bizler 9-9-6 'yız."

"우리 회사로 일하러 오십시오. 저희는 996 일하기 때문입니다."

çünkü siyaset bizim için önemli ve kim olduğumuzun bir parçası.

정치는 중요한 사안이며, 우리의 일부이기 때문이죠.

Fakat artık bizim okyanuslarda yarattığımız etkiler de gece hayatında yeni davranışlar doğurmaktadır.

‎그러나 이제 인간의 영향으로 ‎새로운 야행성 습성이 나타납니다

Şehirde yaşan insanlar ve mimarlar olarak bu bizim için çok önemli bir ders.

이것은 시민이자 건축가인 우리에게 중요한 교훈이라 생각합니다.