Translation of "Takım" in Japanese

0.008 sec.

Examples of using "Takım" in a sentence and their japanese translations:

- Hangi takım kazanır?
- Hangi takım kazanacak?

どのチームが勝つだろうか。

Bizim takım ilerliyor.

我々のチームが優勢になりつつある。

Takım oyuna hazır.

チームは試合に向けて気合いが入っている。

Benim takım gridir.

私のスーツは灰色です。

Benim takım gri.

私のスーツは灰色です。

Takım elbisenizi giyin.

スーツに着替えなさい。

Bir takım ayarlamalar vardı,

いくつかの改善もされました

Takım yetenekli ve koordineydi.

チームはスキルに長け 連携が取れていました

Yeni bir takım yaptırdım.

- 新しいスーツを仕立ててもらった。
- 私は新しい服を作らせた。

Muhtemelen hangi takım kazanacaktır?

どちらのチームが勝ちそうですか。

Hangi takım oyunu kazanacak?

どちらのチームが試合に勝つでしょうか。

Hangi takım oyunu kazandı?

どちらのチームが試合に勝ったんですか。

Takım elbiseni nerede yaptırdın?

どこでスーツを作ったの?

Turnuvaya yirmi takım girdi.

20チームがトーナメントに出場した。

Onlar takım oyunlarına katıldılar.

彼らは団体競技に参加した。

Ev sahibi takım kazandı.

地元のチームは勝った。

Benim takım sandığını getir.

私の工具箱を持ってきて。

Bizim takım oyunu kazandı.

- 私達のチームが試合に勝った。
- 我々のチームは試合に勝った。
- 我々のチームが試合に勝った。

Bir takım ayakkabı istiyorum.

靴がほしいのです。

Ancak takım elbiseli spikerler değil

スーツを着たテレビ局のアナウンサーが 実況するのではなく

Yeni takım elbiseni nerede yaptırdın?

新しい服をどこで仕立てましたか。

Yeni bir takım elbise yaptırmalıyım.

新しいスーツを仕立ててもらわなければならない。

Kravatın takım elbisen ile uymuş.

君のネクタイは背広によく調和している。

Senin takım bizimkinden daha güçlü.

君たちのチームは私たちよりも強い。

Bizim takım bütün oyunları kaybetti

我がチームは全敗を喫した。

Oyunda hiçbir takım iyi oynamadı.

どちらのチームもその試合ではよくなかった。

Aktör takım elbiselerini terziye diktirirdi.

その俳優は自分のスーツをその仕立屋さんにつくっていたものだった。

Bizim takım maçı hatasız kazanabilirdi.

そのミスがなかったら、私達のチームは勝っていたのに。

Takım yöneticisi aniden istifa etti.

そのチームの監督が突然やめた。

On takım ödül için yarıştı.

10チームが賞を得ようと争った。

O, yeni bir takım yaptırdı.

彼は新しい服を作らせた。

Yeni takım elbiseni giyeceğini düşündüm.

あなたは新しいスーツを着るつもりなのだと思っていました。

Yeni bir takım elbise aldım.

- 私は新しい背広を買った。
- 新しいスーツを買ったんだ。

Bizim takım oyunlarının hepsini kaybetti.

我がチームは全敗を喫した。

Kravat benim takım elbisemle gitmez.

このネクタイは僕の服には合わない。

Birkaç takım ödül için yarışıyor.

いくつかのチームがその賞を勝ち取ろうと競い合っています。

Takım maçtan önce oldukça gergindi.

そのチームは試合前でとても神経質になっていた。

Kravat benim takım ile uymuyor.

そのネクタイは私の服には合わない。

Bir takım on bir kişiden oluşur.

1チームは11人の選手で構成されている。

Ben sana yeni bir takım yapacağım.

君に新しい服を作ってやろう。

Hangi takım büyük ihtimalle şampiyonluğu kazanacak?

どのチームが一番優勝しそうですか。

Diğer takım elbiseye gücün nasıl yetebilir?

どうしてスーツがもう1着買えるって言うの?

Her kas mükemmel takım çalışması gösterir.

それぞれの筋肉が完璧なチームワークを示す。

İki takım çok sıkı mücadele etti.

その2チームは激しく戦った。

Eski bir tuvid takım elbise giymiş.

彼は古いツイードの服を着ている。

O iyi bir takım kaptanı olacak.

彼はいいキャプテンになりますよ。

O, bana bir takım elbise yaptı.

- 彼は私にスーツを作ってくれた。
- 私に服を作ってくれた。

John'u takım kaptanı olması için seçtiler.

彼らはジョンをチームのキャプテンにした。

Takım üyelerine ekipman ve üniforma sağlanmaktadır.

- チームのメンバーは道具とユニフォームを提供されます。
- チームメンバーは道具とユニフォームが支給されます。
- チームのメンバーには、用具とユニフォームが支給されます。

Takım elbise giydiği için göze battı.

スーツを着て彼は目立っていた。

Bir takım on bir oyuncudan oluşur.

1チームは11人の選手で構成されている。

Oğluma yeni bir takım elbise yaptım.

私は息子に新しい服を作ってやった。

O, takım elbisesinin içinde dikkat çekiciydi.

スーツを着て彼は目立っていた。

Bu kravat benim takım ile gitmez.

このネクタイは私のスーツには合いません。

Kendinize uygun bir takım elbise alın.

いい服を買え。

O ayakkabılar bu takım elbiseyle gitmez.

あの靴はその服とあわない。

O takım her zaman alt sıralarda.

あのチームはいつも最下位だ。

O ona yeni bir takım yaptı.

彼女は彼にスーツを新調してやった。

- Bu kumaştan yapılmış bir takım elbise istiyorum.
- Bu malzemeden yapılmış bir takım elbise istiyorum.

この生地で洋服を作ってください。

Devletin şampiyonluğu nedeniyle sert oynayan takım tehlikedeydi.

州の選手権がかかっているので、チームのみんなは一生懸命試合をした。

Yarışa katılmak için yeni bir takım kuruldu.

そのレースに参加するために新しいチームが作られた。

Takım yarı finali kazandı ve finale yükseldi.

そのチームは準決勝に勝って決勝に進出した。

İki takım final maçında karşı karşıya geldi.

2チームは決勝戦で競った。

O bana yeni bir takım elbise yaptı.

彼は私に新しいスーツを作ってくれた。

Oğlum için yeni bir takım elbise almalıyım.

息子に新しい背広を買ってやらなければならない。

Bu takım iyi bir koç tarafından eğitilir.

このチームはよいコーチに指導されている。

O, takım elbise giydiği için dışarıda durdu.

- スーツを着て彼は目立っていた。
- スーツを着ていたので彼は目立っていた。

O çok eskimiş bir takım elbise giyiyordu.

彼はくたくたの背広を着ていた。

Bu takım elbise benim için çok iyidir.

この服はわたしにはもったいない。

Son fırtınada bir takım evler hasar gördü.

この前の嵐で数軒の家屋が被害を受けた。

Senin için yeni bir takım elbise yapacağım.

お前に新しい洋服を作ってあげよう。

Bir takım hataların birleşimi kazaya neden oldu.

いくつかのミスが重なってその事故が起こった。

Onun oğluna yeni bir takım elbise yaptım.

私は息子に新しいスーツを作ってやった。

O, onun için yeni bir takım yaptı.

- 彼女は彼にスーツを新調してやった。
- 彼女は彼のために新しいスーツを作った。

Her iki kız beyaz takım elbiseler giyiyor.

女の子は2人とも白いスーツを着ている。

Annem bana yeni bir takım elbise yaptı.

母は私に新しい服を作ってくれました。

Takım elbisesine uyacak bir çift çorap seçti.

彼はスーツにあう靴下を選んだ。

Kimin düşeceği önemli değil, o takım hep kaybeder.

誰が投げようとも、あのチームはいつも負ける。

Sanırım bu kravat takım elbise ile iyi gider.

このネクタイはスーツに合うと思う。

Takım elbisesi ve kravatı ile oldukça yakışıklı görünüyordu.

彼はスーツにネクタイを締めてとてもかっこよく見えた。

Tom yağmura yakalandı ve yeni takım elbisesi mahvoldu.

トムは雨に降られて、新品のスーツが台無しになってしまった。

Zamanında vuruş olmasaydı, bizim takım oyunu kaybetmiş olurdu.

もし彼のタイムリーヒットがなかったら、私たちのチームは試合に負けていただろう。

Senin ve benim aramda, yeni takım kaptanımızı sevmiyorum.

- ここだけの話だが、ぼくはチームの新キャプテンは好きじゃない。
- ここだけの話だが、チームの新キャプテンは好きじゃない。

Ben iki pantolonlu bir takım elbise satın aldım.

- ツーパンツスーツを買った。
- スラックスが2本ついているスーツを買った。

Bu yeni kravat takım elbise ile iyi gider.

この新しいネクタイはスーツによく合っている。

Bu takım elbise için bana bir kravat seç.

このスーツに合うネクタイを選んでください。

Kızların her ikisi de beyaz takım elbiseler giyiyorlardı.

女の子は2人とも白いスーツを着ている。

Tüm takım için benzin bulan bir dahimiz mi vardı?

油田発見の鍵を一人の天才が 握っていたのでしょうか

Tom bir takım elbise ve kravat giyerek partiye geldi.

トムはスーツとネクタイ姿でパーティーに現れた。

Eğer çocuklara göz kulak olursan, temizlenecek takım elbiseni alacağım.

子供たちを見てもらえるなら、スーツをクリーニングに持って行ってあげますよ。

Bu takım elbise ile gidecek bir kravat seçmeme yardım et.

- この背広に似合うネクタイを選ぶのを手伝ってください。
- この背広にあうネクタイを探すのを手伝ってくれ。

O kırmızı kravat takım elbisene uymuyor-Niçin yeşil olanını takmıyorsun?

あの赤いネクタイは貴方のスーツには合わないわ。その緑のにしたら。

Şimdi her takım, diğer takımın berbat olduğunu düşündüğü bir fikre sahip

各チームが 他のチームがひどいと 判断したアイデアを受け取ります

Bu takım elbise ile gidecek bir kravat seçmeme yardımcı olur musun?

このスーツに合うネクタイを選ぶのを手伝ってもらえませんか。

Kimin kazanacağına gelince bir şanstır; her iki takım da kalite olarak aynıdır.

どちらが勝ってもおかしくない。両チームとも実力はほぼ互角だからね。

Çoğu sporlarda en sıkı çalışma yapan takım genellikle eve ekmek parasını getirir.

たいていのスポーツの場合、最も厳しい練習をするチームがふつう勝利を収める。

Eğer bizim son topa vuran oyuncumuz tur vuruşu yapmasaydı, takım oyunu kaybederdi.

僕らのチームの最後のバッターがホームランを打たなかったら、試合に負けていただろう。

Mavi takım, beyaz gömlek ve kırmızı kravat tüm erkek işçiler için gereklidir.

青いスーツ、白いシャツ、赤いネクタイが男性従業員全員の必需品だ。