Translation of "Soruya" in Japanese

0.009 sec.

Examples of using "Soruya" in a sentence and their japanese translations:

Son soruya gelelim.

さて 最後の質問について

Soruya cevap veremedi.

彼女は質問に答えることができなかった。

O, soruya şaşırmıştı.

彼はその質問に当惑した。

O, soruya cevap vermeli.

彼はその問題に答える必要がある。

Sadece soruya cevap ver.

とにかく質問に答えなさい。

O soruya cevap veremem.

その質問には答えれないな。

John soruya yanıt vermez.

ジョンはその質問に答えようとしない。

Soruya cevap vermeyi reddediyorum.

私はその質問に答えることを拒否する。

O bir sonraki soruya geçti.

次の問題にとりかかった。

Hiçbir öğrenci soruya cevap veremedi.

一人の生徒もその質問に答えられなかった。

Soruya cevap vermeyi kolay buldum.

- その問題は解いてみると簡単でした。
- その問いに答えるのは容易だ。
- その問題に答えるのは簡単だと思った。

Soruya verdiğin cevap doğru değildir.

その問題に対するあなたの解答は正確ではない。

O soruya cevap vermek kolaydır.

その質問は答えやすい。

Bu soruya cevap verebilir misin?

この質問に答えられますか。

O benim soruya yanıt vermedi.

私の質問に彼女は答えなかった。

Bu soruya cevap vermek kolaydır.

この質問に答えるのは簡単だ。

Bu soruya cevap vermek zor.

この問題に答えることは難しい。

Amaç yalnızca bir soruya yanıt bulmak:

次の質問の答えを出すというものです

Umarım soruya güzel bir cevap bulabilirim.

その質問に対するよい答えを出せるといいのだが。

Soruya nasıl cevap verileceğini kimse bilmiyordu.

- 誰もその問いにどう答えたら良いかわからなかった。
- 誰もその質問にどのように答えたらよいかわかりませんでした。

Bu soruya verilen bütün cevaplar yanlıştı.

- この問題に対する答えはすべて間違っていた。
- この問題に関する答えは全て間違っていた。

Bir seferde pek çok soruya cevap veremiyorum.

一度にそんなにたくさんの質問には答えられない。

Şifrenizi almak için aşağıdaki soruya cevap verin.

パスワードを復旧するため、確認用の質問にお答えください。

Ben, bu soruya cevap vermeyi kolay buldum.

私はこの質問に答えるのはやさしいとわかった。

- Bu soruya cevap vermenize gerek yok.
- Bu soruya cevap vermek zorunda değilsiniz.
- Bu soruyu cevaplamak zorunda değilsin.

- あなたはこの質問に答える必要はない。
- 質問に答える必要はありません。

- Soruya doğru yanıtı verebildim.
- Soruyu doğru şekilde yanıtlayabildim.

私はその問題に正しく答えることができた。

Fakat bu durum da ilginç bir soruya yol açar.

ここで面白い疑問が生じます

O bir gazeteci tarafından yöneltilen ani soruya şaşırmış görünüyordu.

彼女は記者に突きつけられた唐突な質問に当惑した様子だった。

Lütfen sadece soruya cevap verir misin? Bütün gün seni bekleyemeyiz.

質問だけ答えてください。じかんはありません。

Adam bana kim olduğumu sordu. Ki bu soruya cevap vermenin gerekli olduğunu düşünmedim.

その男は私にお前は誰かと尋ねたが、その質問に対しては私は答える必要はないと思った。

O adam bana kim olduğumu sordu fakat o soruya cevap vermenin gerekli olduğunu düşünmüyordum.

- その男は私にお前は誰かと尋ねたが、その質問に対しては私は答える必要はないと思った。
- その男性は私が誰なのかと聞いてきたが、私はその質問に答える必要などないと思った。