Translation of "Maçı" in Japanese

0.006 sec.

Examples of using "Maçı" in a sentence and their japanese translations:

Maçı izledin mi?

- 君はその試合を見ましたか。
- その試合見た?

Futbol maçı yayında.

そのフットボールの試合は放送中です。

Yarın futbol maçı.

明日はサッカーの試合だ。

İngiltere maçı kazanacak.

イングランドはその試合に勝つだろう。

Biz maçı kazandık.

私たちはその試合に勝った。

Aptallığın sayesinde, maçı kaybettik.

君が間抜けだったおかげで、僕たちはその試合に負けたんだ。

Maçı kazanıp kazanmayacağımız önemlidir.

我々がゲームに勝つかどうかは重要だ。

Beyzbol maçı berabere bitti.

その野球の試合は引き分けに終わった。

O maçı kazanmaya zorunlu.

彼はきっと試合に勝つはずだ。

Maçı izlerken nefesini tuttu.

彼はかたずをのんで試合を見守っている。

TV'de futbol maçı izledik.

私たちはテレビでサッカーの試合を見た。

Televizyonda boks maçı gördüm.

私はテレビでそのボクシングの試合を見た。

Bu maçı kaybetmek istemiyorum.

この試合には負けたくない。

Takımınızın maçı kazandığına memnun oldum.

君のチームが試合に勝ってうれしい。

Titiz bir hakem maçı bozabilir.

規則にうるさいレフェリーは試合を台無しにしかねない。

Futbol maçı şu anda yayında.

フットボールの試合が放送中なんだよ。

Beyzbol maçı önümüzdeki hafta yapılacak.

その野球の試合は来週行われる。

Bizim takım maçı hatasız kazanabilirdi.

そのミスがなかったら、私達のチームは勝っていたのに。

Televizyonda bir tenis maçı izledim.

私はテレビでテニスの試合を見た。

Biz maçı 3-2 kaybettik.

私たちは3対2で負けた。

Yarın bir futbol maçı var.

明日はサッカーの試合だ。

Giants, maçı 20 puanla kaybetti.

ジャイアンツは20点差で試合に負けた。

Hayal kırıklığına uğradık, takımımız maçı kaybetti.

我々ががっかりしたことに、わがチームは試合に負けた。

Yarın yağmur yağarsa beyzbol maçı ertelenir.

もし明日雨が降れば、野球の試合は延期されるだろう。

Futbol maçı yağmur yağsa bile oynanacak.

たとえ雨が降っても、サッカーの試合は行われる。

Beyzbol maçı yağmur nedeniyle iptal edildi.

その野球の試合は雨のために中止になりました。

Beyzbol maçı yağmur sebebiyle iptal edildi.

その野球の試合は雨で中止になった。

Arka arkaya dört maçı kazanmak zordur.

試合に4連勝するのは難しい。

Final maçı çok heyecan verici değildi.

- 決勝戦はそれほど興奮する試合ではなかった。
- 決勝戦はそれほど興奮するものではなかった。

- Biz oyunu kaybettik.
- Biz maçı kaybettik.

- 私達はその試合に負けた。
- 私たちは試合に敗れた。

Hakem maçı bitirmek için düdüğünü çaldı.

審判は試合を終わらせるために笛を吹いた。

Bir güreş maçı başlatmak ister misin?" der.

レスリングしようぜ」と

Yağmur yüzünden maçı iptal etmek zorunda kaldık.

雨のために私たちはその試合を中止しなければならなかった。

Boksör, unvan maçı için kilo vermek zorundaydı.

ボクサーはタイトルマッチに備えて減量しなければならなかった。

Yarın yağmur yağabilir, beyzbol maçı iptal edilecek.

万一明日雨になれば、野球の試合は延期されるだろう。

O beyzbol maçı hakkında arkadaşlarıyla sohbet etti.

彼女は野球の試合について友人達とおしゃべりをした。

Yağmur durur durmaz tenis maçı devam etti.

雨が上がるとすぐにテニスの試合を続行した。

Avustralya karşı olan dünkü maçı izledin mi?

昨日のオーストラリア戦見た?

Benimle bir beyzbol maçı seyretmeye gitmeyecek misin?

いっしょに野球の試合を見に行かないか。

Ödevimi yaptıktan sonra televizyonda beyzbol maçı izledim.

私は宿題を済ませてから、テレビで野球を見た。

Yağmur nedeniyle onlar maçı iptal etmek zorunda kaldı.

雨のために彼らは試合を中止しなければならなかった。

O maçı daha iyi görmek için ayağa kalktı.

彼はゲームがもっと良く見えるようにと立ち上がった。

Onun maçı kazanma şansı olduğuna hiç kimse inanmadı.

彼がその試合に勝つ可能性があるなど誰も信じていなかった。

Çok yağmur yağdı ve dolayısıyla beyzbol maçı iptal edildi.

雨が激しく降った、その結果、野球の試合は中止になった。

Ben arkadaşım ile bir tenis maçı oynadım fakat kaybettim.

友達とテニスの試合をしたが負けた。

Tom bir ragbi maçı sırasında sol ayak bileğini kırdı.

トムはラグビーの試合中に左足首を骨折した。

- Dün Hanshin Kaplanları ve Tokyo Devleri arasındaki maçı izledin mi?
- Dün Hanshin Tigers ile Tokyo Giants arasındaki maçı izledin mi?

昨日の阪神巨人戦を見たかい。

- Ben televizyonda futbol izlemekten hoşlanırım.
- TV'de futbol maçı izlemeyi seviyorum.

テレビでサッカーの試合を見るのは私にとって面白い。

- Futbol oyunu şu an yayında.
- Futbol maçı şu anda yayınlanıyor.

フットボールの試合が放送中なんだよ。

Bugünkü Tigers-Giants beyzbol maçı şiddetli yağmurdan dolayı iptal edildi.

大雨のために本日の阪神・巨人戦は中止になった。

Çay salonuna girdiğimde televizyonda güreş maçı izleyen iki genç adam buldum.

喫茶店に入ったら、2人の青年がテレビでレスリングの試合を見ていた。

Çay odasına girdiğimde televizyonda güreş maçı izleyen iki genç adam buldum.

喫茶店に入ったら、二人に青年がテレビでレスリングの試合を見ていた。

Cumartesi günü Cyril adlı oğlan arkadaşımla bir tenis maçı oynuyor olacağım.

私は土曜日男友達のシリルとテニスの試合をやることになっている。

Ben dün izlediğim gibi öylesine heyecan verici bir ragbi maçı görmemiştim.

私は昨日見た試合ほどおもしろいラグビーの試合を見たことがなかった。

Beyzbol maçı o kadar heyecan vericiydi ki, herkes en sonuna kadar kaldı.

その野球の試合はとても刺激的だったので、だれもが最後までいた。