Translation of "Futbol" in Japanese

0.010 sec.

Examples of using "Futbol" in a sentence and their japanese translations:

- O futbol oynar.
- Futbol oynar.

- 彼はサッカーをしている。
- 彼はサッカーをする。

Futbol oynayalım.

サッカーをやろう。

Eskiden futbol oynardım

フットボールをしていましたが

Futbol maçı yayında.

そのフットボールの試合は放送中です。

Yarın futbol maçı.

明日はサッカーの試合だ。

Ben futbol takımındayım.

私はフットボールチームに入っています。

Dün futbol oynadık.

私たちはきのうサッカーをしました。

Yarın futbol oynayacağım.

私は明日サッカーをするつもりです。

Futbol oyunumuz ertelenecek.

私達のサッカーの試合は延期されるだろう。

Şimdi futbol oynuyorum.

私は今フットボールをしています。

Lisemizin futbol takımındayım.

高校ではサッカーチームに入っています。

O futbol oynar.

彼はサッカーをしている。

Ben futbol oynadım.

私はフットボールをしました。

Dün futbol oynadım.

私は、昨日サッカーをしました。

Futbol oynamak ilginçtir.

サッカーをするのは楽しい。

Futbol oynar mısın?

あなたはサッカーをしますか。

Futbol oyunu yarın.

明日はサッカーの試合だ。

Ben futbol oynayabilirim.

- 私はサッカーをすることが出来ます。
- サッカーならできるよ。

Futbol topum nerede?

私のサッカーボールはどこですか?

- Her cumartesi futbol oynarız.
- Her cumartesi futbol oynuyoruz.

私たちは毎週土曜日にフットボールをする。

- Tom futbol ekibinin yıldızıydı.
- Tom futbol takımının yıldızıydı.

トムはフットボールチームのスターだったよ。

- Tom futbol takımını yönetiyor.
- Tom futbol takımına önderlik ediyor.

トムがサッカーのチームを引率する。

Futbol eski bir oyundur.

フットボールは歴史の古い競技です。

Futbol en sevdiğim oyundur.

フットボールはわたしの好きなゲームだ。

Futbol oyununda yaralandın mı?

フットボールの試合でけがをしたのかい?

Okuldan sonra futbol oynayacağız.

放課後サッカーをします。

O yarın futbol oynayacak.

彼は明日サッカーをするでしょう。

O, futbol takımının kaptanı.

彼はフットボールチームのキャプテンです。

O, futbol oynamayı sever.

- 彼はサッカーをするのが最も好きだ。
- 彼はサッカーをするのが好きです。

Ragbi futbol kulübüne üyeyim.

私はラグビー部に入っています。

Okuldan sonra futbol oynayacağım.

私は放課後サッカーをするつもりです。

O bir futbol oyuncusu.

彼はサッカー選手です。

TV'de futbol maçı izledik.

私たちはテレビでサッカーの試合を見た。

Eric bizim futbol takımında.

エリックは私たちのサッカーチームにいる。

Futbol oynarken bacağımı incittim.

私はフットボールをしているときに脚を痛めた。

Futbol oyunlarını izlemeyi severim.

- 私はサッカー観戦が大好きです。
- サッカー観るの大好きなんだ。

Futbol oynamak hoşuma gidiyor.

私はサッカーをするのが好きだ。

Ken bir futbol oyuncusu.

健はフットボールの選手です。

O bir futbol şampiyonudur.

彼女はサッカーのチャンピオンだ。

Her gün futbol oynarım.

- 私は毎日サッカーをしています。
- 私たちは毎日サッカーをします。

Futbol beyzboldan daha popüler.

サッカーは野球より人気だ。

Futbol tenisten daha popüler.

サッカーはテニスより人気がある。

Futbol kurallarına aşina mısınız?

あなたはサッカーのルールを知っていますか。

O, futbol kulübünün üyesidir.

彼はサッカー部に入っている。

Hangi futbol takımını tutuyorsun?

好きなサッカークラブは何ですか?

- Ben televizyonda futbol izlemekten hoşlanırım.
- TV'de futbol maçı izlemeyi seviyorum.

テレビでサッカーの試合を見るのは私にとって面白い。

- Futbol oyunu şu an yayında.
- Futbol maçı şu anda yayınlanıyor.

フットボールの試合が放送中なんだよ。

- Yağmur yağmasına rağmen futbol oynadık.
- Yağmur olmasına rağmen futbol oynadık.

雨が降っていたが私たちはフットボールをした。

Genellikle futbol gibi sporlar esnasında

サッカーなどのスポーツにおいて

Yağmur yağmasına rağmen futbol oynadık.

雨が降っていたが私たちはフットボールをした。

Futbol ikinci yüzyılda Çin'de oynanıyordu.

フットボールは2世紀に中国で行われていました。

Nerede bir futbol oyunu görebilirim?

フットボールの試合はどこで見られますか。

Futbol maçı şu anda yayında.

フットボールの試合が放送中なんだよ。

Hangi yol futbol stadyumuna götürür?

どちらの道路がフットボール競技場に通じているのですか。

Futbol maçını televizyondan izlemek eğlenceliydi.

- テレビでフットボールの試合を見るのは楽しかった。
- テレビでそのフットボールの試合を観戦するのは面白かった。

Okuldan sonra futbol oynamak eğlencelidir.

放課後にフットボールをするのは楽しい。

Futbol kulübünün düzenli bir üyesiydi.

彼はサッカー部のレギュラーだった。

Futbol Brezilyada en popüler spor.

サッカーはブラジルで最も人気のあるスポーツだ。

Futbol Brezilya'da en sevilen spordur.

サッカーはブラジルで最も人気のあるスポーツだ。

Gençken sık sık futbol oynardım.

私は若いときよくサッカーをした。

Bizimle futbol oynamak ister misin?

僕たちと一緒にフットボールをやらないか。

Dersten sonra futbol oynamayı düşünüyorum.

私は放課後サッカーをするつもりです。

Yarın bir futbol maçı var.

明日はサッカーの試合だ。

Futbol uygulamasından sonra evde olacağım.

- サッカーの練習してから家に帰るよ。
- アメフトの練習してから家に帰るよ。

Biz futbol oynamaktan zevk aldık.

私達はフットボールで楽しんだ。

Favori futbol oyuncum Shinji Ono'dur.

私の好きなサッカー選手は小野伸二です。

O, futbol oynarken kolunu kırdı.

彼はサッカーの競技中に腕を骨折した。

Tom futbol topuna tekme attı.

トムはサッカーボールを蹴った。

Futbol Japonya'da eskisinden daha popüler.

サッカーは日本で以前よりも今人気がある。

Futbol heyecan verici bir oyundur.

サッカーは胸がわくわくするような競技だ。

Bence, futbol mükemmel bir spor.

サッカーはとてもいいスポーツだと思います。

Futbol tüm sporların en popüleridir.

サッカーはすべてのスポーツの中で一番人気がある。

Futbol heyecan verici bir spordur.

サッカーはエキサイティングなスポーツです。

Futbol takımı Tom tarafından yönetiliyor.

サッカーのチームはトムによって引率される。

O futbol oyuncusu dev gibidir.

あのフットボール選手はガタイがいい。

Ne kadar süre futbol oynadın?

あなたはどれくらいの間サッカーをやっていますか。

Televizyondaki futbol maçını izledin mi?

あなたはテレビでサッカーの試合を見ましたか。

Ken her gün futbol oynar.

健は毎日サッカーをする。

O gençken bazen futbol oynardı.

彼は若い頃ときどきサッカーをした。

- O boş bir tenekeyle futbol oynuyordu.
- Boş bir teneke kutu ile futbol oynuyordu.

彼は古い空き缶でフットボールをして遊んでいました。

Bob futbol maçını izlemede heyecanlı görünüyor.

ボブはサッカーの試合を見て興奮しているように見える。

Futbol oyunu kötü hava yüzünden ertelenmişti.

フットボールの試合は、悪天候のために、延期された。

Bazı delikanlılar tenis oynar diğerleri futbol.

テニスをする少年もいれば、サッカーをする少年もいる。

Futbol maçı yağmur yağsa bile oynanacak.

たとえ雨が降っても、サッカーの試合は行われる。

Futbol oyunu büyük bir kalabalığı cezbetti.

そのサッカーの試合は大観衆を引き付けた。

O bir üniversite futbol oyuncusu oldu.

彼は大きくなって大学のフットボール選手になった。

Futbol ya da ragbi oynar mısın?

サッカーをしますか、それともラグビー?

Yüzmeye gitmektense futbol oynamayı tercih ederim.

水泳に行くよりは、むしろフットボールをしたい。

İnsanlar futbol oynamaya bile teşvik edildi.

人々はフットボールをするように奨励さえされたのです。

Cumartesi günü hep futbol oynadığını düşündüm.

- 土曜日はいつもアメフトをしているのかと思っていました。
- 土曜日はいつもサッカーをやってると思ってた。

Nagasaki yanlısı bir futbol takımı kuralım.

長崎にプロサッカーチームをつくりましょう!

Futbol takımımızın iyi bir savunması var.

私達のチームは守備が良い。