Translation of "Beyzbol" in Japanese

0.027 sec.

Examples of using "Beyzbol" in a sentence and their japanese translations:

Beyzbol oynayalım.

野球をしましょう。

Beyzbol oynuyorum.

私は今野球をしているところだ。

Herkesle beyzbol oynayalım.

みんなと一緒に野球をしよう。

İnsanlar beyzbol oynuyorlar.

その人々は野球をしている。

Beyzbol oynamak eğlencelidir.

- 野球をするのは楽しい。
- 野球をするのはおもしろい。
- 野球をすることが楽しみです。

Parkta beyzbol oynuyorlardı.

彼らは公園で野球をしていました。

O beyzbol oynayabilir.

彼は野球をすることが出来ます。

Biz beyzbol oynayacaktık.

僕たちは野球をしようとしていました。

Beyzbol sezonu açıldı.

野球シーズンが始まった。

Beyzbol oyunu oynayalım.

野球の試合をしよう。

Beyzbol takımından çıkarıldım.

私は野球チームから外された。

Dün beyzbol oynadık.

私たちは昨日、野球の試合をした。

Burada beyzbol oynama.

ここで野球をしてはいけません。

Parkta beyzbol oynama.

公園で野球をしてはいけないよ。

Beyzbol kriketten farklıdır.

野球はクリケットとは違う。

Biz beyzbol oynadık.

私たちは野球をしました。

Neden beyzbol oynuyorsun?

何のために野球をするのですか。

Onlar beyzbol oyuncuları.

彼らは野球選手です。

Haydi beyzbol oynayalım!

- 野球をしましょう。
- さぁ、野球をしよう!

Burada beyzbol oynamamalısın.

ここで野球をしてはいけないことになっている。

Beyzbol biliyor musun?

あなたは野球を知っていますか。

Beyzbol sevmez misin?

- 野球は好きではないのですか。
- 野球は好きじゃないの?

Beyzbol sever misiniz?

野球は好きですか。

Beyzbol oynamayı severim.

私は野球をするのが好きです。

Yarın beyzbol oynayacak.

明日、彼は野球をします。

O, beyzbol oynamaz.

彼は野球をしません。

Beyzbol oynar mısın?

野球をしますか?

- O bizim beyzbol sahamızdır.
- Orası bizim beyzbol sahamız.

あれが私たちの野球場です。

- Mike iyi beyzbol oynayamaz.
- Mike, iyi beyzbol oynayamaz.

マイクは野球が上手にできない。

- Ben beyzbol takımına üyeyim.
- Beyzbol takımının bir üyesiyim.

- 私は野球チームの一員です。
- 私は野球チームに所属しています。
- 私は野球チームのメンバーです。

Onlar bazen beyzbol oynarlar.

時々彼らは野球をします。

Yağmur beyzbol oynamamızı engelledi.

雨のために私達は野球をすることができなくなった。

Yağmur durduğunda beyzbol oynayalım.

雨がやんだら野球をしよう。

Tom beyzbol oynamaktan hoşlanır.

トムは野球をするのが好きです。

Beyzbol maçı berabere bitti.

その野球の試合は引き分けに終わった。

Beyzbol oynamaya ne dersin?

野球をやってはどうですか。

Okuldan sonra beyzbol oynayacaklar.

彼らは放課後野球をするつもりです。

O, beyzbol takımı kurdu.

彼はその野球チームのメンバーになった。

Onun beyzbol oynadığını gördüm.

私は彼が野球をするのを見た。

O, beyzbol Kulübüne katıldı.

彼は野球部に入った。

Beyzbol kulübüne üye misin?

君は野球部の部員ですか。

Beyzbol kulübümüze katılır mısın?

私たちの野球部に入りませんか。

Beyzbol oynamakta çok iyidir.

- 彼は野球をするのがとてもうまい。
- 彼は野球がとても得意だ。

Dün biz beyzbol oynadık.

私たちはきのう野球をしました。

Beyzbol oynamamız gerektiğini önerdi.

野球をしようじゃないかと彼は言った。

Yarın beyzbol oyununu izleyeceğim.

私は明日の野球の試合を見に行くつもりだ。

Bill bir beyzbol oyuncusu.

ビルは野球の選手です。

Biz yarın beyzbol oynayacağız.

私達は明日野球をするつもりです。

Biz beyzbol oynarken eğlendik.

私達は野球をして楽しんだ。

Okuldan sonra beyzbol oynayalım.

放課後に野球をしよう。

Ben beyzbol takımına üyeyim.

私は野球チームに所属しています。

O yarın beyzbol oynayacak.

彼は明日野球をするでしょう。

Onların Beyzbol oynamasını izledik.

私達は彼らが野球をするのを見た。

Profesyonel beyzbol bugünlerde ilginçtir.

最近のプロ野球はおもしろい。

Beyzbol oyunları izlemeyi severim.

私は野球の試合を見るのが好きだ。

Tom beyzbol takımında mı?

トムはその野球チームに所属してるの?

Beyzbol maçını seyretmeye gittim.

私は野球の試合を見に行ってきました。

Biz burada beyzbol oynayamayız.

ここでは野球は出来ません。

Ken Beyzbol kulübüne katıldı.

ケンは野球部に入った。

Dün beyzbol oynadın mı?

あなたは昨日野球をしましたか。

Beyzbol izlemeye gitmekten hoşlanırım.

- 野球を見に行くのは好きです。
- 野球を見に行くのが好きです。

Beyzbol takımımız çok güçlüdür.

私たちの野球チームはとても強い。

Stadyum, beyzbol hayranlarıyla dolmuştu.

その球場は野球ファンであふれていた。

O, bir beyzbol oyuncusudur.

彼は野球選手だ。

Sadece beyzbol oynamak istedim.

ちょっと野球がやりたかっただけだよ。

- Sen beyzbol takımının üyesi misin?
- Beyzbol takımının bir üyesi misin?

君は野球チームのメンバーですか。

- Tom beyzbol oynarken kendi havasında.
- Tom beyzbol oynarken, çevresini yadırgamıyor.

トムは野球をしていると魚が水を得たようだ。

Bizim beyzbol sahamız çok küçük.

我々の野球場は非常に狭い。

Beyzbol sezonu çok geçmeden açılır.

まもなく野球シーズンが始まる。

Tom bu beyzbol takımının kaptanıdır.

トムはこの野球チームのキャプテンだ。

Beyzbol maçı önümüzdeki hafta yapılacak.

その野球の試合は来週行われる。

O beyzbol takımının menajeri kim?

その野球チームの監督は誰ですか。

Stadyum beyzbol hayranlarının akınına uğradı.

その球場は野球ファンであふれていた。

Beyzbol oynarken bir düğme düştü.

野球をしていた時、ボタンが取れた。

O, bir beyzbol oyuncusu olabilir.

彼は野球選手になるでしょう。

O, beyzbol oynamaktan zevk aldı.

彼は野球を楽しんだ。

Bir beyzbol maçında bacağını kırdı.

彼は野球の試合で足の骨を折った。

O her gün beyzbol oynar.

彼は毎日野球をします。

Gençken sık sık beyzbol seyrederdi.

彼は若い頃よく野球を見たものだった。

Ben onu beyzbol oynarken gördüm.

- 私は彼が野球をするのを見た。
- 私は彼が野球をしているところを見た。

O, beyzbol sopasıyla topa vurdu.

彼はバットでボールを打った。

Tom bir profesyonel beyzbol oyuncusu.

トムはプロ野球選手です。

Sen hiç beyzbol oynadın mı?

野球をしたことがありますか。

Geçen hafta beyzbol kulübünden ayrıldım.

私は野球部を先週やめた。

O beyzbol kulübünün bir üyesidir.

彼は野球部の一員だ。

Gençken sık sık beyzbol oynadım.

私は若いときよく野球をした。

Dün gece beyzbol oyunu izledim.

- 私は昨晩野球の試合を見た。
- 昨日の夜は野球の試合を見てたんだよ。

Geçen sezon beyzbol oynamayı bıraktım.

私は昨シーズンで野球を辞めた。

Televizyonda bir beyzbol oyunu izledim.

私はテレビで野球の試合を見た。