Translation of "Kardeşine" in Japanese

0.009 sec.

Examples of using "Kardeşine" in a sentence and their japanese translations:

- O, kız kardeşine çarptı.
- Kız kardeşine vurdu.

- 彼女は妹を殴った。
- 彼女は姉を殴った。

Kız kardeşine ne oldu.

君の妹はどうなりましたか。

Kız kardeşine bluzünü ütületti.

妹にブラウスのアイロン掛けをさせた。

O, erkek kardeşine kızdı.

彼は兄さんに腹を立てました。

Erkek kardeşine köpeği gezdirtti.

彼女は弟に犬の散歩をさせた。

Tam erkek kardeşine benziyorsun.

君はお兄さんにそっくりだね。

Seni yanlışlıkla kardeşine benzettim.

私はあなたをあなたの兄さんと間違えました。

O, erkek kardeşine benziyor.

- 彼はお前の弟に似ているよ。
- 彼はまるで君の弟みたいだよ。

Kardeşine muziplik yapmayı bırak.

あなたの弟にいたずらするのをやめなさい。

Sadece büyük erkek kardeşine benziyorsun.

君はお兄さんにそっくりだよ。

Kız kardeşine benden selam söyle.

- 妹さんによろしくね。
- お姉さんによろしくね。

Bahçede kardeşine kendisine yardım ettirdi.

彼は庭の手入れをするのをお兄さんに手伝ってもらった。

Erkek kardeşine yetişmek için koştu.

彼は兄に追いつこうと走った。

O, hikayeyi erkek kardeşine anlattı.

彼はその話を弟にした。

O, kız kardeşine bakmak zorundaydı.

彼女は妹の世話をしなければならなかった。

Sally erkek kardeşine banyoyu temizletti.

サリーは弟にバスルームを掃除させた。

O, senin erkek kardeşine benziyor.

彼はお前の弟に似ているよ。

Arkadaşının erkek kardeşine âşık oldu.

彼女は友人の兄と恋に落ちた。

Ben caddede erkek kardeşine rastladım.

君の兄さんに道で偶然会ったんだ。

- O, tam olarak erkek kardeşine benziyor.
- O tam olarak erkek kardeşine benziyor.

彼は兄にそっくりだ。

Fred küçük erkek kardeşine çiti boyattı.

フレッドは弟に塀を塗らせた。

Annesine ve kız kardeşine bakmak zorunda.

彼は母と妹を扶養しなければならない。

Yazar kitabı kız kardeşine ithaf etti.

著者はその本を姉にささげた。

Kazuko gerçekten de kız kardeşine benziyor.

和子さんはお姉さんによく似ています。

Kız kardeşine ne olduğunu merak ediyorum.

彼の妹さんはどうなったのかしら。

O, kız kardeşine Mina-chan diyor.

彼女は彼女の妹を美奈ちゃんと呼びます。

Tesadüfen, caddede senin erkek kardeşine rastladım.

君の兄さんに道で偶然会ったんだ。

Erkek kardeşine ev ödevinde yardım etti.

- 彼女は弟の宿題を手伝ってやった。
- 彼女は弟の宿題を手伝ってあげた。

Mike erkek kardeşine kötü bir oyun oynadı.

マイクは弟にひどいいたずらをした。

O, kız kardeşine hoş bir kalemlik yaptı.

彼は妹に素敵なペン皿を作ってあげた。

Onun kız kardeşine ne olduğunu merak ediyorum.

彼の妹さんはどうなったのかしら。

O, kız kardeşine bir parça ekmek kesti.

- 彼は妹のためにひときれのパンを切ってやった。
- 彼は妹にパンを一切れ切ってあげた。

Kız kardeşine onun odasını boyamasına yardım ettirdi.

彼は姉に部屋にペンキを塗るのを手伝ってもらった。

Mary bebek kız kardeşine karşı çok kibardır.

メアリーはベビーシッターにとても優しい。

O bazen kız kardeşine dönem ödevlerini yazdırır.

彼女はときどき妹にレポートを書かせる。

Ann küçük kız kardeşine bir ninni söyledi.

アンは妹のために子守唄を歌ってあげた。

Ara sıra kız kardeşine para verir misin?

あなたは時には妹さんにおこづかいをあげますか。

Lucy'nin annesi, ona küçük kız kardeşine bakmasını söyledi.

- ルーシーの母親は彼女に妹の世話をするように言った。
- ルーシーは母親に、妹の面倒を見るよう言われた。

Onlar onu onun kız kardeşine hile yaparken yakaladı.

- 彼らは彼が妹に悪ふざけをしているのを見た。
- 彼らは彼が妹に悪ふざけしているところを見つけた。

Ona sır vermek için erkek kardeşine yeterince güvenmiyordu.

彼は何でも打ち明けて相談するほど兄を信頼していない。

Biz belgenin onun erkek kardeşine ait olduğu gözüyle baktık.

その文書は彼女の兄さんのものだと私たちは考えた。

O küçük kız kardeşine odasının duvarını boyamasına yardım ettirdi.

彼は妹に部屋の壁を塗るのを手伝ってもらった。

O, küçük erkek kardeşine resmini bitirmesi için yardım etti.

彼女は弟の絵を完成させるのを手伝った。

O, kötü bir soğuk algınlığı yüzünden yatakta olan kız kardeşine baktı.

彼女はひどい風邪で寝込んでいる妹の世話をした。

- Sen tam erkek kardeşin gibi görünüyorsun.
- Sen tam olarak erkek kardeşine benziyorsun.

君はお兄さんにそっくりだね。