Translation of "Benziyor" in Arabic

Lagüne benziyor.

‫إنها تشبه البحيرة .‬

Farka benziyor.

ولعب لعبة متعددة اللاعبين.

Andırıyor, benziyor.

يشبه ، يبدو.

O, babasına benziyor.

يشبه أباه.

Peki, bu neye benziyor?

ماذا تشبه إذا؟

Bana benziyor." diye düşündü.

إنّه يشبهني."

Sarkaçlı dolap saatine benziyor.

وحبل مربوط حول وسطها.

Aslında bize çok benziyor.

إنما هم لا يبدون بالضرورة كمثلنا.

Senin sorunun benimkine benziyor.

مشكلتك شبيهة بمشكلتي.

Bu bir elmaya benziyor.

تبدو كتفاحة.

Tom'un gözleri babasına benziyor.

عينا توم كعيني أبيه.

Ve aynen şuna benziyor:

ويشبه هذا بالضبط:

Aslında biraz dağa tırmanmaya benziyor.

لكنها تشبه قليلًا تسلق الجبال.

Eski bir madenci zincirine benziyor.

‫يبدو أنها سلسلة عمال مناجم قديمة.‬

Eski bir maden kuyusuna benziyor.

‫يبدو أنه واحد من المناجم القديمة.‬

Evet, kesinlikle uçak enkazına benziyor.

‫هذه بالتأكيد تبدو حطام طائرة.‬

Tom erkek kardeşine çok benziyor.

يشبه توم أخاه كثيرا.

O hemen hemen babasına benziyor.

إنه يشبه أباه كثيراً.

Tom ve Mary çok benziyor.

توم وماري متشابهان كثيراً.

Bu ev bir domuz ahırına benziyor.

تبدو هذه الغرفة كحظيرة الخنازير.

Tüm bu bölge, donmuş bir göle benziyor.

‫يبدو أن هذه المنطقة بالكامل‬ ‫هي بحيرة متجمدة.‬

Eski ve terk edilmiş bir madenci kasabasına benziyor.

‫يبدو أنها بلدة تعدين قديمة مهجورة.‬

Ne düşündüğünü biliyorum - bu diğer golf toplarına benziyor.

أنا أعلم ما تفكر به - هذا يشبه أي كرة جولف أخرى.

Şu bir madene benziyor. Gidip oraya da bir bakalım.

‫يبدو أنه يوجد منجم هناك،‬ ‫لنفحصه هو أيضاً.‬

Eski bir madenci merdivenine benziyor, duvarın bu tarafında duruyor.

‫يبدو أنه سلم مناجم قديم،‬ ‫على طول هذا الجدار.‬

- Tıpkı babasına benziyor.
- Elma ağacın dibine düşer.
- Babasının oğlu.

- هذا الشبل من ذاك الأسد.
- من شابه أباه فما ظلم.
- الإبن سر أبيه.