Translation of "Kış" in Japanese

0.017 sec.

Examples of using "Kış" in a sentence and their japanese translations:

Kış yaklaşıyor.

- 冬はもうすぐだ。
- 冬が近づきつつある。
- 冬が近づいてくる。
- 冬が近づいている。
- もうすぐ冬だ。

Kış bitti.

冬は過ぎ去った。

Kış geliyor.

- 冬が近づいてくる。
- 冬が近づいている。

- Bu kış yumuşaktı.
- Bu kış yumuşak geçti.

この冬は温暖であった。

Soğuk kış geldi.

寒い冬が来た。

Kış bahara döndü.

冬はいつしか春となった。

Bu kış ılık.

今年の冬は暖かい。

Yakında kış olacak.

もうすぐ冬だ。

Kış yakında geliyor.

- 冬はもうすぐだ。
- もうすぐ冬だ。

- Biz ılıman bir kış geçiriyoruz.
- Hafif bir kış yaşıyoruz.
- Bu yıl yumuşak bir kış geçirdik.

この冬は暖かい。

Çok geçmeden kış olacak.

まもなく冬だ。

O, kış boyunca hastaydı.

彼は冬の間ずっと病気だった。

Kış için yakıtımız tükeniyor.

冬に向けての燃料が不足している。

Kış yaklaşırken günler kısalır.

- 冬が近づくにつれて日が短くなる。
- 冬が近づくにつれて昼間は短くなる。

Kış gitti. İlkbahar geldi.

冬が去り、春が来た。

Kış sporlarına ilgi gösterir.

彼はウィンタースポーツに興味を示している。

Bu kış çok soğuk.

今年の冬はとても寒い。

Kış benim gözde mevsimimdir.

冬は私の一番好きな季節です。

Kış lastiklerini taktın mı?

冬用タイヤつけた?

Her kış dudaklarım çatlar.

毎年冬になると唇がカサカサに乾燥してしまいます。

Kış boyunca depresyona girerim.

冬になると気がふさぐ。

Biz geçen kış buluştuk.

去年の冬、彼女と出会った。

Kış tatillerini beğendin mi?

冬休みは楽しかったですか。

Kış tatilini nasıl geçirdin?

冬休みはどのように過ごしましたか。

Kış aylarında paltosuz yapamam.

私は冬にコートなしではやっていけない。

Kış tatili çok yakında.

冬休みまであとわずかだ。

Biz geçen kış Londra'daydık.

私達は去年の冬、ロンドンにいました。

- Kış soğuk fakat ben onu seviyorum.
- Kış soğuktur ama hoşuma gidiyor.

冬は寒い、しかし私は好きだ。

Kış sertleştikçe geceler iyice uzar.

‎冬が深まると ‎さらに夜は長くなる

Kış boyunca, stokladıkları balla beslenebilirler.

‎彼らには ‎蓄えたハチミツがある

Kış, işin zor kısmını halletmiştir.

‎寒さが獲物の命を奪った

Geçen kış epeyce kar yağdı.

去年の冬は雪が多かった。

Geçen kış çok kar vardı.

去年の冬は雪がたくさん降った。

Soğuk kış için neredeyse hazırız.

- 私たちは寒い冬のための用意はほぼできている。
- 我々は寒い冬のための用意はほとんど出来ている。

Otel kış boyunca kapalı kalır.

そのホテルは冬の間は閉まったままである。

Kış boyunca kayak yapmaya gitti.

彼は冬の間中スキーに出かけた。

Buz kış boyunca gölü kaplar.

冬中ずっと氷がその湖をおおう。

Kış yılın en soğuk mevsimdir.

冬は1年のうちで一番寒い季節です。

O sessiz bir kış akşamıydı.

冬の静かな夜だった。

Bu kış sıcaklık ortalamanın üzerinde.

今年の冬は気温が平均以上だ。

Ben onunla geçen kış tanıştım.

- 去年の冬、彼女と出会った。
- 去年の冬、彼女に出会った。

Bir kış günü onunla tanıştım.

- ある冬の日、彼女と出会った。
- ある冬の日、彼女に出会った。

- Kış mevsimini severim.
- Kışı severim.

私は冬が好きです。

Bu kış İspanya'ya gitmekten bahsediyor.

彼はこの冬はスペインへでも行こうかと言っている。

Sert bir kış geçireceğimizi söylüyorlar.

厳しい冬になるという話です。

Neden insanlar kış uykusuna yatmazlar?

どうして人間は冬眠しないのですか?

Siyah ceketler bu kış moda.

今年の冬は黒いコートが流行している。

Bu kış çok fırtına vardı.

この冬は嵐が多かった。

O kış çok yağmur yağdı.

その冬の間、よく雨が降った。

Her Kış Hokkaido'da kayak yapar.

彼は毎年北海道でスキーをする。

Kış tatili hiç bitmese keşke.

冬休み明けないでほしいな。

Bu kış hava çok soğuk.

今年の冬はとても寒い。

Soğuk algınlığı, bu kış yaygındır.

- この冬風邪が大流行である。
- 今年の冬は風邪が大流行している。

Bu kış birçok fırtına yaşadık.

この冬は嵐が多かった。

Kar bu kış erken düştü.

この冬は雪が早くから降った。

Bu kış çok kar aldık.

この冬は雪がたくさん降りました。

Çok sert bir kış yaşadık.

この冬は寒さが厳しかった。

Bu kış muhtemelen soğuk olacak.

この冬は寒くなりそうだ。

Kış mevsiminde her zaman üşütürüm.

私はいつも冬に風邪をひく。

Biz kış aylarında yünlü giyeriz.

私たちは冬に毛織物を着る。

Kar olmadan kış gerçek görünmüyor.

冬はやっぱり雪がないとね。

- Geçen yıl ılımlı bir kış geçirdik.
- Bu yıl ılık bir kış geçirdik.

- 去年の冬は暖かだった。
- 去年は暖冬だったんですよ。

Kış, Şili'nin güneyindeki Patagonya'nın dağlarına ulaştı.

‎チリ南部のパタゴニアにも ‎冬が訪れた

New York'ta kış çok soğuk olabilir.

ニューヨークの冬は非常に寒いことがある。

Onlardan önce uzun bir kış vardı.

彼らの前には長い冬があった。

Bu yıl şiddetli bir kış var.

今年の冬は寒い。

Bu kış çok az kar olacak.

今年の冬は雪が少ないだろう。

Herhangi bir kış gününde ona rastladım.

- とある冬の日、彼女と出会った。
- とある冬の日、彼女に出会った。

Birçok ağaçlar kış mevsiminde yapraklarını kaybederler.

多くの木は冬になると葉がなくなる。

Önümüzdeki kış buraya tekrar gelmek istiyorum.

- 私は来年の冬ふたたびここに来たい。
- 来年の冬またここに来たいな。

Kış ve Yaz arasında İlkbahar gelir.

- 春は冬と夏の間に訪れる。
- 春は冬と夏の間にやって来る。

Kış boyunca, iki yorgan ile uyurum.

冬の時に掛け布団二枚使って寝るものです。

Kış sona erdi ve ilkbahar geldi.

冬が終わって、春が来ました。

Bu kış galiba çok soğuk olacak.

今年の冬は多分非常に寒いだろう。

Bu kış muhtemelen fazla karımız olmayacak.

今年の冬は雪が少ないだろう。

Bu yıl hafif bir kış var.

今年の冬は気候がおだやかだ。

Bu kış çok az kar vardı.

今年の冬はほとんど雪が降らない。

Hava soğuk. Kış uykusuna yatmak istiyorum.

寒い。冬眠したい。

Geçen kış Kanada'da kayak yapmaya gittim.

この前の冬、私はカナダへスキーに行った。

Bu kış, kar yağışı rekoru kırıldı.

この冬は降雪量の記録を更新した。

Geçen kış Zao'ya kayak yapmaya gittim.

この前の冬私は蔵王へスキーに行った。

Ailem her kış kayak yapmaya gider.

- うちは家族で毎年冬スキーに行きます。
- 私の家族は毎年冬になるとスキーに行きます。

Her Kış Nozawa'ya kayak yapmaya giderler.

彼らは毎年冬には野沢にスキーに行く。

- Kış mevsiminde çok sayıda yangın olur.
- Kışın çok yangın çıkar.
- Kış aylarında çok sayıda yangın meydana gelir.
- Kış mevsiminde çok yangın olur.

冬は火事が多い。

Bu da kış boyunca onları idare eder.

これで冬の間も 持ちこたえられる

Bazısı kış uykusuna yatarak asgari enerji harcıyor.

‎中には冬眠する動物もいる

Kış yaklaştıkça vahşi doğada yiyecek iyice azalıyor.

‎特に冬は ‎自然界で食べ物が不足する

Kış bir yıl içindeki en soğuk mevsimdir.

冬は年で一番寒い季節だ。

Ada kış boyunca buzla ve karla kaplıdır.

その島は冬の間、氷と雪でおおわれる。

Sözde "kış döneminin" üniversite reformunu geliştirmesi bekleniyor.

「冬の時代」が大学改革の起爆剤となってくれればと思う。

Sonbaharda bazı hayvanlar kış için yiyecek biriktirirler.

冬に備えて食料を秋に蓄える動物もいる。

Bu kış ilk defa kayak yapmaya gittim.

私はこの冬初めてスキーに行った。

Geçen kış kayak yapmak için Kanada'ya gittim.

この前の冬、私はカナダへスキーに行った。

Kış mevsimini Yaz mevsiminden daha çok seviyorum.

私は夏より冬が好きです。

Bu şimdiye kadar yaşadığımız en hafif kış.

私たちはこんなに暖かい冬を経験したことがない。

Bu kış öncekinden daha az kar var.

今年の冬は昨年よりも雪が少なかった。

Aşırı derecede soğuk bir kış yaşadığınızı duydum.

例年になく寒い冬だそうですね。

Bu kış umduğumuzdan daha az kar aldık.

この冬は予想していたより雪が少なかった。