Translation of "Heyecan" in Japanese

0.023 sec.

Examples of using "Heyecan" in a sentence and their japanese translations:

Haber heyecan vericiydi.

その知らせは世間を、あっと言わせた。

Haber heyecan yaratıyor.

そのニュースはセンセーションを巻き起こしていますよ。

Bu heyecan verici.

スリルがあるなあ。

Çok heyecan verici.

結構面白い。

Okul heyecan vericiydi.

学校は楽しかったなあ。

Heyecan doruk noktasına ulaştı.

興奮は極点に達した。

Oyun çok heyecan vericiydi.

その試合はとても面白かった。

Bu film heyecan verici.

その映画はおもしろい。

O oldukça heyecan vericiydi.

かなりゾクゾクした。

Ben dalmaktan heyecan duyuyorum.

私はダイビングにスリルを感じる。

Oyun heyecan verici oldu.

試合はおもしろくなった。

Roman çok heyecan verici.

この小説はとても興奮する。

- Maç hiç heyecan verici değildi.
- Oyun hiç heyecan verici değildi.

- 試合は全然面白くなかったよ。
- 試合は全く面白くなかった。

Bu çok heyecan verici olabilir.

楽しくなるぞ

Heyecan azalınca tartışma devam etti.

- 奮闘がおさまると、話し合いが再び始まった。
- 興奮がおさまった時、話し合いが再び始まった。

Toplantıda bir heyecan havası vardı.

会議は熱気に包まれていた。

Beatles'ın saç stili heyecan yarattı.

ビートルズの髪型はセンセーションを引き起こした。

O heyecan verici bir oyun.

とてもおもしろい試合だった。

Film büyük bir heyecan yarattı.

その映画は一大センセーションを巻き起こした。

Yılın heyecan verici bir zamanıdır.

1年中での楽しい時期です。

Oyunu çok heyecan verici buldum.

私はそのゲームはとても面白いと思った。

Dün geceki oyun heyecan vericiydi.

ゆうべの試合は興奮した。

Hikaye gittikçe heyecan verici oldu.

物語はますます面白くなかった。

Futbol heyecan verici bir oyundur.

サッカーは胸がわくわくするような競技だ。

Futbol heyecan verici bir spordur.

サッカーはエキサイティングなスポーツです。

Oyunların hiçbiri heyecan verici değil.

ゲームはどれもおもしろくなかった。

Bence bu heyecan verici bir teknoloji

これはとてもエキサイティングで

Biraz daha heyecan verici sesler çıkarmalı.

‎もっと刺激的な音を試す

Film yapımı heyecan verici bir iştir.

映画作りは人をわくわくさせる仕事だ。

Ben heyecan verici bir hikaye okudum.

ハラハラするような小説を読んだ。

Çok heyecan verici! Tekrar gitmek istiyorum.

とても良かったです。また行きたいですね。

Oyun gittikçe daha heyecan verici oldu.

その試合はますます面白くなった。

Oyunun ikinci yarısı çok heyecan vericiydi.

その試合の後半はとてもおもしろかった。

O çok heyecan verici bir oyundu.

それはほんとうに興奮させるようなゲームだった。

Bu filmi çok heyecan verici buldum.

- 私はこの映画がとてもわくわくするものだと分かった。
- この映画は凄くエキサイティングだった。

İlk defa başkente gitmem heyecan vericiydi.

私にとって初めての上京はわくわくすることでした。

Final maçı çok heyecan verici değildi.

- 決勝戦はそれほど興奮する試合ではなかった。
- 決勝戦はそれほど興奮するものではなかった。

Bu okuduğum en heyecan verici kitaptı.

こんなにはらはらする本は読んだことはない。

Bu duyduğum en heyecan verici hikayeydi.

これほどわくわくする話は聞いたことがない。

Onlar heyecan verici bir oyun oynadılar.

かれらはわくわくするような試合をした。

Bir ata binmek gerçekten heyecan verici.

馬に乗ることは本当にスリルがある。

Ama üzerinde çalışması gerçekten çok heyecan verici.

今は それに取り組む 絶好の時です

Bu gerçekten heyecan verici bir beyzbol maçıydı.

それは本当にはらはらするような野球の試合だった。

Televizyonda heyecan verici bir oyun izleyerek oturdum.

私はすわってはらはらする試合をみていた。

Şehirler heyecan verici yerlerdir, aynı zamanda stresli.

都会は刺激的な場所だが、ストレスも多い。

Bir yılan kuyusuna inmek her zaman heyecan vericidir.

ヘビ穴はワクワクする

Bir yılan çukuruna inmek her zaman heyecan vericidir.

ヘビ穴はワクワクする

Burada inecek yer bulmaya çalışmak heyecan verici olacak.

どこか着地できる場所を 探してみよう

Bu şimdiye kadar gittiğim en heyecan verici konserdi.

それは今までに行った中で一番楽しいコンサートだった。

Geçen cumartesi heyecan verici bir beyzbol oyunu izledim.

先週の土曜日にははらはらさせる野球の試合を見ました。

Tüplü dalıştan daha heyecan verici bir şey yoktur.

スキューバダイビングほど面白いものはない。

Biz tema parkında heyecan verici bir zaman geçirdik.

あのテーマパークでスリルを味わった。

Bu yıl yapacağımız daha büyük araştırmamız için heyecan duyuyoruz.

私たちは今年大きな研究を 前に興奮しています

Atlayış tulumu ve serbest atlama, inanılmaz heyecan verici şeyler

ウイングスーツと スカイダイビングは楽しいよ

RH: Evet o zaman oldukça heyecan vericiydi 2007 falandı.

(リード)ええ 2007年頃 当時は凄くエキサイティングでした

Heyecan verici bir hikayeydi ve o onu iyi anlattı.

それは、わくわくするような話で、彼はじょうずに話してくれました。

Film bize güldürdü ama aslında izlemek heyecan verici değildi.

その映画は笑えるものだったが、見ていてそれほど感動するようなものではなかった。

O, bize çok heyecan verici bir macera hikayesi anlattı.

彼はわくわくするような冒険談をしてくれた。

Biz, onların konuşmalarının, aranızda heyecan verici sohbetleri ateşlemesini ümit ediyoruz.

スピーカーの話で火がついて 皆さんが刺激的に話し合ってください

Ve işte hazırız. Bir yılan kuyusuna inmek her zaman heyecan vericidir.

じゃあ行こう ヘビ穴はワクワクする

- Buz hokeyi heyecan verici bir spordur.
- Buz hokeyi heyecanlandırıcı bir spordur.

アイスホッケーはわくわくするスポーツです。

Ben dün izlediğim gibi öylesine heyecan verici bir ragbi maçı görmemiştim.

私は昨日見た試合ほどおもしろいラグビーの試合を見たことがなかった。

Beyzbol maçı o kadar heyecan vericiydi ki, herkes en sonuna kadar kaldı.

その野球の試合はとても刺激的だったので、だれもが最後までいた。

Sistematik iz sürmeyi mi denemek istiyorsunuz? Bu heyecan verici, çünkü bu bilimsel bir şey.

体系的に捜したいのか 科学的だから楽しみだ

Okyanus araştırmasının geleceğini onun geçmişiyle tahmin edeceksek birçok heyecan verici keşifleri elbette dört gözle bekleriz.

海洋研究の未来を過去の研究から判断するに、多くのすばらしい発見がこれからも期待できる。

Ne, yine ekmek mi yiyorsun? Her zamanki gibi hâlâ aynı heyecan verici diyet yaşantısını sürdürüyorsun.

何あんた、またパン?相変わらず変わり映えのしない食生活送ってんのね。