Translation of "Gereken" in Japanese

0.010 sec.

Examples of using "Gereken" in a sentence and their japanese translations:

Anlatmamız gereken hikâye

私たちが語るべき物語とは

Yapmanız gereken budur.

これが君のなすべきものだ。

Yapmamız gereken son şey.

やるべきことなんです

Tüm yapman gereken beklemek.

君はただ待ってさえいればいい。

Bütün yapman gereken beklemek.

君ただ待ってさえすればいい。

Onlar tartışmamız gereken konular.

それらは話し合いを必要とする問題だ。

Bütün yapması gereken bu.

これだけのことを彼はやらなければならない。

Bütün bilmem gereken budur.

これさえ分かっていればいいよ。

Emin olmamız gereken şey

私たち誰もが 世界中の子供たちのために 努力すべきことがあります

Sözler tutulması gereken şeylerdir.

約束は守るものだ。

- Bütün yapmanız gereken konsantre olmaktır.
- Bütün yapman gereken konsantre olmak.

大切なことは集中することです。

- Bilmem gereken bir sorun mu var?
- Bilmem gereken bir problem var mı?
- Bilmem gereken bir sorun var mı?

私が知っておいた方がいい問題点はありますか?

Yapmamız gereken iki şey var.

2つの事をしなければなりません

Tamamlamamız gereken bir görev var.

任務があるんだ

Işte bu değişmesi gereken şey.

これを変える必要があります

Almam gereken bir karar vardı.

私は選択に迫られました

Bu senin kalkman gereken zamandır.

もう起きる時間ですよ。

Yapmamız gereken çok şeyimiz var.

我々のすべきことはたくさんある。

Yapılması gereken hakkında düşünmek zorundayım.

何をすべきか、考えなければならない。

Tüm yapmanız gereken doğruyu söylemektir.

君は本当の事をいいさえすればいいのだ。

İlgilenmem gereken çok işim var.

- 私には処理しなければならないことがたくさんあるのです。
- 私には取り組まなければならないことがたくさんある。

Şimdi, birlikte çalışmamız gereken zamandır.

今こそ私たちが協力しなくてはならないときである。

Tüm yapmanız gereken düğmeye basmaktır.

あなたはボタンを押しさえすればいい。

Tüm yapmanız gereken düğmeye dokunmak.

あなたはそのボタンを軽く押しさえすればよい。

Bakmam gereken çok işim var.

私にはしなければならない事がたくさんある。

- Bütün yapman gereken karanlığa kadar beklemek.
- Bütün yapman gereken hava kararana kadar beklemek.

暗くなるまで待ってさえいればよい。

- Bakması gereken büyük bir ailesi var.
- Geçimini sağlaması gereken büyük bir ailesi var.

- 彼には養うべき大家族がある。
- 彼には扶養すべき大家族がある。

- Yapmanız gereken her şey bu evrakı imzalamaktır.
- Tüm yapmanız gereken bu kağıdı imzalamaktır.

君はこの書類に署名をしさえすればよい。

Yapmamız gereken benim için oldukça açık.

私にとってそれは 火を見るより明らかです

Gereken bilgiye de teknolojiye de sahibiz.

私達には知識があり 技術があります

Bisiklet sürmek için gereken motor becerisidir.

自転車に乗る運動技能です

Fikrinizden vazgeçmeniz gereken bir an gelecek.

今の考えを捨て去らねばなりません

Fakat aslında, yapmaları gereken de budur.

でも これはまさに赤ちゃんが すべきことなんです

Cevaplamamız gereken bir soru oluşturduğunu görürsünüz,

その中で問題になったのが どんな対応をするべきかということ

Bakmamız gereken çok fazla yön var.

ですから様々な尺度や視点から 観察するべきです

Ortaya çıkarmam, anlamam ve düzeltmem gereken

世界中の憎しみの原因を究明し

Ama katetmemiz gereken çok yol var.

でも道のりは長い

''Kızkardeşine Hemen Göndermen Gereken 32 Meme'' --

『今すぐ 姉や妹に送るべき 32のあるある画像』

Amacım onu olması gereken hâle getirmek.

本来なるべき姿になれば良いと 思っているんです

Başlamak için tek gereken bir çatlak.

全ては一つの割れ目から始まります

Yapmanız gereken tek şey kendinize bakmaktır.

君は体に気を付けさえすればいいよ。

Tek yapmanız gereken elinizden geleni yapmaktır.

君は全力を尽くしさえすればよい。

Tek yapman gereken geri dönmemi beklemek.

君は私が帰るのを待ちさえすればよい。

Tüm yapmanız gereken elinizden geleni yapmaktır.

君は最善を尽くしさえすればよい。

Umut insanın kaçması gereken son şeydir.

希望は人間の最後の避難場所である。

Yememem gereken bir şey var mı?

何か食べてはいけないものがありますか。

Yapmanız gereken tek şey onu yazmak.

それを書き取るだけでよい。

Yapmam gereken bir şey var mı?

他に気をつけることはありますか。

Kyoto'da görmen gereken birçok yer var.

京都には見るべきところが多くある。

Yapman gereken bütün şey burada oturmaktır.

君はここに座っていさえすればいい。

Bütün yapman gereken kırmızı butona basmaktır.

この赤いボタンを押すだけでいいのです。

Yapmanız gereken tek şey, oraya gitmek.

あなたはそこへ行きさえすればよいのだ。

Yapman gereken tek şey oraya gitmek.

あなたはそこへ行きさえすればよいのだ。

Tek yapmanız gereken daha çok çalışmaktır.

君はもっと熱心に勉強しさえすればよい。

Bilmem gereken bir şey var mı?

何か大事なニュースある?

Yapmam gereken bir sürü şey var.

私にはしなければならない事がたくさんある。

Ofisimde ilgilenmem gereken önemli işlerim var.

処理しなければならない大切な仕事が会社にあります。

Yapman gereken tek şey çeneni kapatmaktır.

あなたがしなくちゃならないのは、口を閉じたままでいるってことだけだ。

Bu proglamam gereken bir şey olurdu.

それは私が調整しなければいけなかった何かだったんだろう。

Tüm yapmanız gereken, onun cevabını beklemek.

君は彼の返事を待ちさえすればよい。

Burada kalması gereken bir adam arıyorum.

私はここに住んでいることになっている男性を探しています。

Yapmanız gereken bütün şey bana inanmaktır.

君は僕を信じさえすれば良い。

Yapman gereken bütün şey bulaşıkları yıkamak.

- 君はただ皿を洗いさえすればいい。
- しなければならないのは、皿洗いだけです。

Yapmam gereken birkaç ev işim var.

やらなくちゃならない家事がいくつかあるんだ。

Yapmanız gereken bütün şey odanızı temizlemektir.

あなたは自分の部屋を掃除するだけでいいんだ。

Yapmanız gereken bütün şey beni izlemektir.

あなたは私についてきさえすればよい。

Tüm yapmanız gereken bu formu doldurmak.

あなたはただこの用紙に必要事項を記入すればよい。

Seninle konuşmam gereken bir şey var.

あなたと話しあいたいことがあります。

Bugün yapmam gereken çok şeyim var.

今日はやることがたくさんあるんだ。

Tek yapmanız gereken bir yorum yapmaktır.

あなたは意見を述べさえすればよい。

Bu argümana ilişkin daha dürüstçe konuşmamız gereken,

この場合に 見落としているのは

Yapmamız gereken tek şey onu uygulamayı seçmek.

それを確立しようと決めれば良いだけです

Ve değişmesi gereken şeylerin birer işareti konumundalar.

この事態を変える必要がある というサインなのです

Yapmamız gereken diğer şey kurum ve düzenlemelerimizde

行う必要があることは 私たちの組織や政府の中にある

Elbette üstesinden gelmeleri gereken devasa engeller var

乗り越えるべき困難があっても

Vahşi doğadayken unutmamanız gereken iki şey vardır.

自然界にいる時は 2つのことを忘れるな

Ve dikkatli olmanız gereken yer de burası.

だから注意が必要だよ

çünkü hâlâ gitmemiz gereken bir yol var.

やるべきことがまだ沢山ありました

Yapmanız gereken tek şey onun gelişini beklemek.

君はただ彼が来るのを待ちさえすればよい。

Tüm yapmanız gereken bu cümleyi ezbere öğrenmek.

君たちはこの文を暗記しさえすればよい。

O yapması gereken bir şeyi asla ertelemez.

彼は決して先へ延ばさない。

Dostluk sık sık sulanması gereken bir bitkidir.

友情という植物には絶えず水をやらねばならない。

Yapmanız gereken bütün şey daha çok çalışmaktır.

あなたはもっと一生懸命勉強しさえすればいいのです。

Yapman gereken tek şey onu orada karşılamak.

君はそこで彼女に会えさえすればよい。

Bugün yapman gereken bir şey var mı?

今日用事あるの?

Yarına tamamlanması gereken İngilizce ödevimiz var mı?

明日の英語って宿題あったっけ?

Bu her gün yapmam gereken işlerden biri.

これは私の毎日の決まった仕事の一つだ。

Yapmanız gereken tek şey bu butona basmaktır.

このボタンを押すだけでよい。

Yapmanız gereken bütün şey beklemek ve görmektir.

あなたは成り行きを見てさえいればよい。

Yapmam gereken başka bir şey var mı?

私がやらなきゃいけないことって、他に何かある?

Yapmanız gereken bütün şey sadece burada oturmak.

君はここに座っていさえすればいい。

Tom'un yarın görmesi gereken çok kişisi var.

トムは明日の朝、大勢の人と会わなきゃいけないんだ。

Yapmayı asla denememen gereken bazı şeyler vardır.

君のするべきでない事がいくつかある。

Bu konuyla ilgili, suçlanması gereken kişi benim.

これに関しては私にも責任がある。

- O adam hafife alınmaması gereken biri.
- Hesaba katılması gereken bir adam o.
- Dikkat edilesi biri o adam.

彼は無視できない人だ。