Translation of "Polisi" in Japanese

0.005 sec.

Examples of using "Polisi" in a sentence and their japanese translations:

- Polis çağır!
- Polisi çağır!
- Polisi arayın!
- Polisi ara!

警察を呼んで!

Polisi aramalısınız.

警察に連絡した方がいいぞ。

Polisi ara.

警察を呼んで!

Polisi aradım.

- 警察を呼んだから。
- 警察に電話したよ。

Polisi çağır!

警察を呼んで!

- Polisi mi çağıracaksın?
- Polisi arayacak mısın?

- 警察に通報するつもり?
- 警察を呼ぶ気?

Polisi görünce kaçtı.

警官を見て彼は逃げ去った。

Biz polisi arıyoruz.

警察に電話しています。

Kim polisi aradı?

- 誰、警察に電話したのは?
- 警察を呼んだのは誰なの?

Niçin polisi aramadın?

なんで警察に電話しなかったの。

Biz polisi aramalıyız.

私達は警察を呼んだほうがいい。

Tom polisi aramadı.

- トムは警察を呼ばなかった。
- トムは警察に電話しなかった。
- トムは警察に通報しなかった。

Lütfen polisi ara.

警察を呼んで下さい。

Polisi gördüğünde, kaçtı.

警官を見ると、彼は逃げた。

Polisi aramak zorundayız.

警察を呼ばないといけません。

Hemen polisi aradım.

すぐに警察に電話した。

- Polisi aramamız daha iyi olurdu.
- Polisi arasak iyi olur.

- 私達は警察を呼んだほうがいい。
- 警察を呼ばないといけないな。

Hırsız, polisi görünce kaçtı

- 泥棒は警官を見て逃げ去った。
- その泥棒は警官を見て逃げ出した。

Onun çığlığı polisi getirdi.

彼女の叫びが警察を呼び寄せた。

Polisi görür görmez kaçtı.

- 彼は警官をみるや否や走り去った。
- 彼は警官を見るや否や逃亡した。
- 警察官の姿を見て、彼はたちまち逃げ去った。

Polisi aramamı istiyor musun?

警察に電話して欲しいの?

Polisi gördüğünde, o kaçtı.

彼は警官を見ると逃げ出した。

Polisi görünce hırsız kaçtı.

警官を見るとその泥棒は逃げ出した。

- Polisi arama.
- Polis çağırma.

警察に通報するな。

Hırsız polisi gördüğünde kaçtı.

泥棒は警官を見ると逃げ出した。

Polisi görünce tabanları yağladı.

彼は警官を見て逃げた。

Acil bir durumda polisi arayın.

緊急の場合は警察を呼びなさい。

Acil bir durumda, polisi arayın.

緊急の時には警察へ電話しなさい。

O, polisi gördüğü an kaçtı.

- 警官を見るやいなや、彼は逃げ出した。
- その警官の姿を見かけるや否や、彼は逃げ出した。

Kendisini bulduğu için polisi lanetledi.

泥棒が見つかって警官に毒づいた。

Sahneyi seyreden Dan polisi aradı.

現場を目撃していたダンが警察を呼んだ。

Hemen polisi aramak önemli bir şeydir.

大事なことはすぐ警察を呼ぶことです。

"Biri polisi aradı mı?" "Ben aradım."

「誰か警察に電話したの?」「私がしました」

Mahkum bir polisi öldürmüş olduğunu reddetti.

囚人は警官を殺害したことを否定した。

Ne yapacağımı bilmediğim için polisi aradım.

どうしてよいかわからなかったので、私は警察に電話した。

Dün gece polisi aramaktan başka seçeneğimiz yoktu.

昨夜警察をよぶよりほかに仕方がなかった。

Ben maymuna ateş etmemesi için polisi ikna ettim.

私はその猿を撃たないように警官に説き伏せた。

Otel telefonu salonda ve Harriet şimdi polisi aramaya çalışıyor.

ホテルの電話はホールにあり、ハリエットは今、警察に電話しようとしています。

- Eve dön ve polis çağır!
- Eve dön ve polisi ara!

家に戻って警察を呼ぶんだ!

Bir Kaliforniya polisi bir arabayı kenara çekti ve sürücüyle konuştu.

カリフォルニアの警察官が、一台の車を止めさせ、運転手にこう伝えた。