Translation of "Esas" in Japanese

Iletişimimde de esas.

私のコミュニケーションの 基礎でもあります

Esas branşın nedir?

- 専攻は何ですか。
- 何を専攻していますか。
- 君の専門は何？
- 専攻は何？

Esas sorun, katılıp katılmayacağı.

彼女が賛成するかどうかが問題だ。

Onun esas ilgisi tarihtedir.

彼の主な興味は史学にある。

Bu, esas itibarıyla, bilimin sırrıdır.

実はこれこそが科学の神髄なのである。

Esas branşım orta çağ Avrupa tarihidir.

私の専門は中世ヨーロッパ史です。

Esas branş olarak hangi konuyu seçtin?

あなたは何の科目を専攻しているのですか。

Bunu esas yapan bir şey mi var?

何か根本的なものがあるのでしょうか？

Zaten esas mesele de bu değil mi?

これこそが 問題の核心なのです

Belirleyen esas unsurun olmaması ilginç bir durum.

これは主要な決定要素が存在していない興味深い例である。

- Japonlar ağırlıklı olarak pirince dayalı yaşarlar.
- Japonlar esas olarak pirinçle beslenirler.

日本人は主に米を常食とする。

- Matematik bütün bilimler için esas niteliği taşır.
- Matematik bütün bilimlerin temelidir.

数学はすべての科学の基礎である。

Esas dersane öğretmenleri, öğrencileri ile temas kurmak için her türlü çabayı göstermelidir.

担任の教師は自分の生徒たちと接触を保つようあらゆる努力をすべきだ。

- Girişi sonlandırıp esas kısımların icrasına geçmek istiyorum.
- İntroyu bitirip ana temaya geçelim.

前置きはこれくらいにして、本題に入りたいと思います。

- Oh! Gerçekten mi?
- Gerçekten mi?
- Valla mı?
- Esas mı?
- Harbiden mi?
- Cidden mi?

ああ、本当？

- Gerçekten mi?
- Oh, sahi mi?
- Valla mı?
- Esas mı?
- Harbiden mi?
- Cidden mi?

えっ、ホントに？

Babamın küçük kütüphanesi çoğu polemik tanrılığı içeren kitaplardan oluşuyordu, onların çoğunu okudum. esas oluşuyordu.

父のわずかの蔵書は主に論争神学の本から成り立っていたが、その大半を読んでいた。

- Gerçekten mi?
- Valla mı?
- Esas mı?
- Harbi mi?
- Harbiden mi?
- Sahiden mi?
- Hakikaten mi?
- Harbici misin?
- Cidden mi?

- 本当？
- 本当に？
- 本気？
- まじで？
- 本当ですか。
- そうか？

- Sahi mi?
- Gerçekten mi?
- Valla mı?
- Esas mı?
- Harbi mi?
- Harbiden mi?
- Sahiden mi?
- Hakikaten mi?
- Harbici misin?
- Cidden mi?

- 本気？
- まじで？

Lockheed skandalı büyük Amerikan uçak üreticisi Lockheed ile ilgili dünya çapında bir rüşvet skandalıdır.Şubat 1976 da su yüzüne çıktı ve esas olarak yolcu uçaklarının sözleşmelerinin kabulüne odaklandı.

ロッキード事件とは、アメリカの航空機製造大手のロッキード社による、主に同社の旅客機の受注をめぐって1976年2 月に明るみに出た世界的な大規模汚職事件。