Translation of "Konuyu" in Japanese

0.007 sec.

Examples of using "Konuyu" in a sentence and their japanese translations:

Konuyu kapatalım.

- ちょっとそれはやめよう。
- ちょっと、それをやめよう。

Konuyu araştıracağız.

- その件について調べてみましょう。
- その件については確認します。

Konuyu değiştirelim.

話題を変えましょう。

Konuyu değiştirme.

話をそらすなよ。

Konuyu işaret edeceğim.

ここで本腰に入ります

Konuyu entellektüel yapacağım.

知的な話し方をし

Böylece konuyu değiştirdim.

だから 話題を変えました

Konuyu yanlış anladık.

私たちは思い違いをしているんです

Biz konuyu tartıştık.

我々はその問題について議論した。

Konuyu birbirimizle tartıştık.

われわれは互いにその問題について議論した。

Konuyu fazla abartıyorsun.

それはちょっと極端じゃないですか。

Konuyu halletmeden bırakmamalıyız.

その問題をうやむやにしておくことはできない。

Onlar konuyu araştırıyorlar.

- 彼らはその事柄を調査している。
- その事件は調査中です。

Konuyu babamla tartışacağım.

その件について父に相談してみます。

Konuyu derhal araştırmalısın.

その件について直ちに調査すべきです。

Konuyu çalışmak zorundayız.

その件について調べておかなければならない。

O konuyu anlamıyor.

彼女のいうことは的外れである。

Konuyu araştıracağını söylüyor.

彼は問題を調査するといっている。

Ben konuyu vurguladım.

私はその点を強調した。

Konuyu bugün tartışalım.

今日はそのことは議論しないでおこう。

Patronumla konuyu tartışacağız.

私は上司とその問題について話し合います。

O konuyu değiştirdi.

彼女は話題を変えた。

Üzücü konuyu unut.

悲しい出来事は忘れなさい。

Konuyu değiştirmeye çalıştım.

私は話題を変えようとした。

Ama konuyu anladığınızı düşünüyorum.

でも 何となく伝わりますよね?

Konuyu hep yanlış anladık.

私たちは思い違いをしています

Konuyu kendi aramızda tartıştık.

自分たちだけでその問題を相談した。

O, aniden konuyu değiştirdi.

急に彼は話題を変えた。

Konuyu tüm açılardan araştırdık.

我々はその問題を立体的に調査した。

Konuyu genel olarak konuştuk.

我々はその問題を詳細に論じた。

Ben konuyu yeniden değerlendireceğim.

- その問題を再検討しよう。
- 問題を再検討してみます。
- ちょっと考え直してみるよ。

Bu konuyu duymamış olabilirsin.

その事はまだお聞きになっていないかもしれない。

Konuyu anlamamış gibi görünüyor.

彼は話の要点がわからなかったようだ。

Konuyu detaylı olarak açıkladı.

彼はその問題を詳細に説明した。

O, konuyu açıkça belirtmiştir.

彼はその点をはっきり述べた。

Onun yokluğu konuyu zorlaştırmaktadır.

彼の欠席で事が面倒になる。

Bu konuyu vurgulamak istiyorum.

私はこの点を力説したい。

Konuyu uzun uzadıya tartıştık.

私たちはその件を詳細に検討した。

Polis konuyu incelemeye başladı.

警察はその事件を調査し始めた。

Bu konuyu toplantıda tartışacağız.

私たちは会議でこのテーマについて討論するだろう。

Neden konuyu kendiniz incelemiyorsunuz?

自分でそのことを調べてみたらどうですか。

O konuyu atımla konuşacağım.

うちの馬と話してみるよ。

Konuyu, tam buradaki adama getireceğim.

ここで この人の写真を持ち出します

Sadece birkaç öğrenci konuyu anladı.

ほんの数人の生徒だけがその問題を理解した。

Bu özel konuyu neden seçtiniz?

なぜその題を選んだのか。

Konuyu daha ayrıntılı kontrol edeceğim.

- その問題をさらに調査しよう。
- その件について、さらに詳しく調べてみます。

Konuyu değiştirme. Sorumu yanıtlamanı istiyorum.

はぐらかさないで、俺の質問に答えて欲しいんです。

O, konuyu değiştirmede çok iyidir.

彼女は話題を変えるのがうまい。

Hemen gelip konuyu araştıracağını duyurdu.

彼はすぐにやってきてその問題を調べると発表した。

En fazla hangi konuyu seviyorsun?

どの科目が一番好きですか。

Konuyu size daha sonra açıklayacağım.

もっとのちにそのことを説明します。

Tom ayrıntılı olarak konuyu açıkladı.

トムは問題を詳細に説明した。

Konuyu açıkladığın için teşekkür ederim.

誤解を正してくださってありがとう。

Mary o konuyu arkadaşlarıyla konuştu.

- メアリーはそれについて友達と語り合った。
- メアリーはそれについて友達と話した。

Bu konuyu hiç kimseyle konuşmamalısın.

このことは誰にも話してはいけない。

En çok hangi konuyu seversiniz?

- あなたはどの学科が好きですか。
- どの教科が一番好き?

Şimdi, lütfen konuyu değiştirebilir miyiz?

すみません、ここで話題を変えてみてはと思うのですが、いかがでしょうか?

Ben özellikle bu konuyu vurgulamak istiyorum.

- 僕はこの点を特に強調したい。
- 私はこの点を特に強調したい。
- ぼくはこの点を特に強調したい。

Polis konuyu araştırmak için söz verdi.

その警察官はその件を調べることを約束した。

O, konuyu bana özel olarak anlattı.

彼はそのことを私にこっそり話してくれた。

Bob o konuyu derin derin düşündü.

ボブはそのことについてじっと考えた。

Konuyu ciddi olarak göz önünde bulundurmadım.

- 私はその問題を真剣には考えなかった。
- わたしはその問題を真剣に考えなかった。

Konuyu değiştirmemizin bir sakıncası var mı?

話変えてもいい?

Esas branş olarak hangi konuyu seçtin?

あなたは何の科目を専攻しているのですか。

Biz konuyu eğitimsel bir bakış açısından tartıştık.

われわれは教育的見地から、その事柄について議論した。

Onlar çok önemli bir konuyu tartışıyor görünüyordu.

彼らは非常に重要なことを議論しているようだった。

- Konuya gayet aşinayım.
- Konuyu gayet iyi biliyorum.

私はその問題には明るい。

Konuşmacı konuyu çok kısa bir sürede işledi.

講演者はその問題をきわめて簡潔に論じた。

Konuyu tartışmak bizi herhangi bir yere götürmez.

その件は話し合っても始まらない。

En iyisi bu konuyu göz ardı etmek.

この点は無視したほうがいい。

Bu konuyu açıklığa kavuşturmak için yardımınıza minnettarım.

この件を明らかにするのを手伝っていただいて感謝してます。

Konuyu görüşmemiz için iki saat çok kısa.

私達がその問題を話し合うのに2時間は短すぎる。

Bu konuyu yakın gelecekte konuşmak zorunda kalacağız.

私たちは近い将来、この問題を話し合わなくてはならないでしょう。

Ve şimdi konuyu daha kapsamlı bir noktaya getireceğim.

それから 広い視点から話し出し

Üç saat o konuyu tartışmamız için çok kısa.

われわれがその問題を論じるには、3時間は短すぎます。

O konuyu Tom'a soracaktım ama hiç şansım olmadı.

あれのことがトムに聴くつもりだったんだけど、機会がなかったんだ。

Lütfen yapabildiğiniz kadar kısa zamanda bu konuyu araştırın.

この件について早急に調べてください。

Her neyse, bu zor konuyu gündeme getirebildiğin için memnunum.

とにかく、言いづらい事を打ち明けてくれてうれしいよ。

Konuyu değiştirmeye çalıştım, ancak siyasetten söz etmeye devam ettiler.

私は話題を変えようとしたが、彼らは政治の話を続けた。

- Meseleyi ona bırakmaktan başka çaremiz yoktu.
- Konuyu ona bırakmaktan başka seçeneğimiz yoktu.

我々は彼にその問題を任せざるを得なかった。

Konuşmacı konuyu bilmiyordu ne de iyi konuşuyordu; kısaca o hayal kırıklığına uğratıcıydı.

講演者は自分の論題がわかっていなかったし、話もうまくなかった、手短に言うと、彼にはがっかりさせられた。

- Haydi bu konuyu yeniden bir değerlendirelim.
- Gel bu mevzuya yeniden bir bakalım.

その問題を再検討しよう。

Bir portre yapmaya hazırlanırken, arkadaşlarım konuyu yakından incelemek için bir sürü fotoğraf çeker.

肖像画を書く準備として、私の友達は対象をよく観察するための写真を沢山撮る。