Translation of "Duymadım" in Japanese

0.004 sec.

Examples of using "Duymadım" in a sentence and their japanese translations:

Affedersiniz, duymadım.

ごめん。聞いてなかった。

- Ben bir şey duymadım.
- Hiçbir şey duymadım.

俺は全く何も聞いてない。

Ben seni duymadım.

よく聞こえませんでした。

Yıllardır ondan duymadım.

彼からずいぶん長い間便りがない。

Onu hiç duymadım.

彼のことについて聞いたことがない。

Ne söylediğini duymadım.

- 何ていったんですか。
- あなたが言ったことが聞こえなかったよ。
- 何て言ったか聞こえなかったんだけど。

Üzgünüm, seni duymadım.

すみません、聞こえませんでした。

Görmedim, duymadım, konuşmadım.

見ざる聞かざる言わざる。

Onun geleceğini duymadım.

- 彼女が来るという知らせは受けてない。
- 彼女が来るなんて聞いていない。

İçeri girdiğini duymadım.

- 君が入ってきたのが聞こえなかったよ。
- 入ってきたのが聞こえませんでした。

- Böyle bir şey asla duymadım.
- Hiç böyle şey duymadım.

そんなことは聞いたことがない。

Ben aktörü hiç duymadım.

その役者の事は聞いたことが無い。

O şehri asla duymadım.

その都市のことを聞いたことがない。

Ondan hiçbir şey duymadım.

彼から何の便りもない。

Böyle konuştuğunu hiç duymadım.

- 私はあなたがそんなふうに話すのを聞いたことがない。
- お前のあんな話し方、初めて聞いたよ。

Onun şarkı söylediğini asla duymadım.

彼が歌うのを聞いたことがない。

Onun İngilizce konuştuğunu asla duymadım.

- 私は彼が英語を話すのを聞いたことがない。
- 私は彼が英語を話すのを聞いたことがありません。

Ondan henüz bir şey duymadım.

いまだに彼から何の便りもない。

Onun yalan söylediğini hiç duymadım.

彼がうそをつくのを聞いた事がありません。

Ben henüz o hikayeyi duymadım.

私はまだそのはなしは聞いてない。

Dinledim fakat hiçbir şey duymadım.

私は耳を澄ましたが、何も聞こえなかった。

Böyle tuhaf bir hikaye asla duymadım.

そんな奇妙な話は聞いたことがない。

Onun anlattığı hikayelerin türünü hiç duymadım.

彼の言うような話は一度も聞いた事がない。

Şimdiye kadar ondan bir kelime duymadım.

彼からはまだ何とも言ってきていない。

Annemin bir şarkı söylediğini asla duymadım.

私は母が歌を歌うのを聞いたことがない。

Asla hayatımda böyle bir şey duymadım.

- 今まで一度もそんなことを聞いた事がない。
- これまで一度だって私はそんなことを聞いたことがない。

İngilizcenin öyle hızlı konuşulduğunu hiç duymadım.

あんなに早口で英語が話せるのを聞いたことがない。

- Aslında, bu konuda hiçbir şey duymadım.
- İşin aslı, ben onun hakkında hiçbir şey duymadım.

実はその件については、何も聞いていないのです。

Ben dört yıldır onlardan bir kelime duymadım.

4年以上も音信不通だったんだよ。

Onun yemekleri hakkında şikâyet ettiğini hiç duymadım.

彼が食事のことで不平を言うのを耳にしたことがない。

Onun diğerleri hakkında kötü konuştuğunu asla duymadım.

彼が他人の悪口を言うのを聞いたことがありません。

Onu tanıyıncaya kadar kadar onun konuştuğunu duymadım.

話すのを聞いて初めて彼だとわかった。

Onun başkaları hakkında kötü konuştuğunu hiç duymadım.

- 彼女が他人の悪口を言うのを聞いたことがない。
- 彼女が他人の悪口を言っているのを聞いた事が無い。

Daha önce hiç böyle bir makine duymadım.

私はこれまでそんな機械のことを聞いたことがない。

Hayatımda hiç böyle berbat bir hikaye duymadım.

生まれてこのかたそんなひどい話は聞いたことがない。

Sınıf o kadar gürültülüydü ki adımım çağrıldığını duymadım.

その教室はとてもうるさかったので、私は自分の名前が呼ばれるのがきこえなかった。

Ben bütün hayatım boyunca böyle bir hikaye duymadım.

- 後にも先にもこんな話を聞いたことがない。
- 生まれてこの方そんな話は聞いたことがない。

Herhangi birinin öyle bir şey söylediğini asla duymadım.

私は今までに誰であれそんなことを言うのを聞いたことありません。

- Bu aktörü hiç duymadım.
- Bu aktörü hiç işitmedim.

この役者のことは今まで聞いたことがないな。

Roy'un herkesin içinde bir şarkı söylediğini hiç duymadım.

私はロイが人前で歌うのを一度も聞いたことがない。

Hayatımda asla böyle bir şey duymadım ya da görmedim.

そんなことは生まれてこの方、見たことも聞いたこともない。