Translation of "Girdiğini" in Japanese

İçeri girdiğini duymadım.

- 君が入ってきたのが聞こえなかったよ。
- 入ってきたのが聞こえませんでした。

Onun odaya girdiğini gördüm.

- 彼女が部屋にはいるのを見た。
- 私は彼女が部屋に入るのを見た。
- 私は彼女がその部屋に入るのを見た。

Onların bankaya girdiğini gördüm.

私は彼らがその銀行に入るのを見た。

Onun mağazaya girdiğini gördüm.

彼が店に入るのが見えた。

Onun eve girdiğini gördüm.

彼が家に入るのを見た。

Onun parka girdiğini gördük.

私達は彼女が公園に入るのを見た。

Birinin odaya girdiğini duydum.

私は誰かが部屋に入ってくるのを聞いた。

Çocukların odaya girdiğini gördük.

私たちは、子供たちがその部屋に入るのを見た。

Polis adamın bankaya girdiğini gördü.

警察はその男が銀行に入るのを見つけた。

Bir adamın odaya girdiğini gördüm.

- 男がその部屋に入るのが見えた。
- 男の人がその部屋に入るのを見ました。

Bir yabancının eve girdiğini gördük.

私たちは見知らぬ人が家に入るのを見た。

Binaya ne zaman girdiğini bilmiyorum.

彼がいつそのビルに入ったのかわからない。

Jane'nin tebessümle sınıfına girdiğini gördüm.

- 私はジェーンが微笑みながら教室に入るのを見ました。
- 私はジェーンが笑顔で教室に入るのを見ました。

Ben adamın odaya girdiğini gördüm.

私はその男が部屋へ入るのをみた。

Tom Mary'nin odasına girdiğini duymadı.

トムはメアリーが部屋に入った音が聞こえなかった。

Adamın onun odasına girdiğini fark ettik.

わたしたちはその男が彼女の部屋に入るのを見た。

Adam eve zorla girdiğini itiraf etti.

その男はその家に押し入ったことを認めた。

Onun odaya gizlice girdiğini fark ettim.

彼が部屋に忍び込むのに気がついた。

Komşunun evine hırsız girdiğini duydun mu?

隣の家に泥棒が入ったのを耳にしましたか。

Bir yabancının o eve girdiğini gördüm.

私は見知らぬ人がその家に入るのを見た。

Bir hırsızın, komşumun evine girdiğini duydun mu?

- 強盗が近所の家に押し入ったことを聞いていますか。
- 隣の家に泥棒が入ったのを耳にしましたか。

Beş dakika önce onun tuvalete girdiğini gördüm.

２、３分前にトイレに入るのを見たよ。

Ya da biraz garip olduğunu, fazlaca özele girdiğini.

もしくはちょっと変だとか ちょっと親密すぎるとか

Polis bir adamın gizlice içeri girdiğini fark etti.

警官は男がしのびこむのに気づいた。

Yaşlı beyefendinin caddeyi geçip köşedeki bir mağazaya girdiğini gördüm.

私はその老紳士が通りを横切って角の店にはいるのを見た。

Yönetimin neden forvetin taleplerine bu kadar kolay bir şekilde girdiğini bilmiyorum.

経営陣がどうしてスト参加者の要求にあんなに簡単に屈したのか分からない。