Translation of "Belirsiz" in Japanese

0.004 sec.

Examples of using "Belirsiz" in a sentence and their japanese translations:

Partinin tarihi henüz belirsiz.

パーティーの日取りはまだはっきり決まっていない。

Bu cümlenin anlamı belirsiz.

- その文の意味は不明瞭だ。
- この問題の意味は不明瞭だ。
- この文の意味は不明瞭だ。
- この文の意味ははっきりしない。
- この文章の意味が曖昧なんだよ。
- この文の意味がぼんやりしてるんだよ。

Onun gelip gelmeyeceği belirsiz.

彼がやってくるかどうか確かではない。

O belirsiz bir hikaye.

それは雲をつかむような話だ。

Yavrularının geleceğiyse... ...çok daha belirsiz.

‎だが子供たちには‎― ‎試練が待ち受ける

Bana belirsiz bir cevap verdi.

彼は私にあいまいな返事をした。

O, belirsiz bir yanıt verdi.

彼はあいまいな返事をした。

O belirsiz bir cevap verdi.

彼女はあいまいな返事をした。

Tekrar belirsiz bir şey söyleyebilir.

彼はまた曖昧な事を言うかも知れない。

Tom'un ölüm nedeni hâlâ belirsiz.

トムの死因は未だに謎に包まれている。

Tom belirsiz bir cevap verdi.

トムは曖昧な返事をした。

O bize belirsiz bir yanıt verdi.

彼女は私たちにあいまいな返事をした。

Muhtemelen tekrar belirsiz bir şey söyleyebilir.

彼はまた曖昧な事を言うかも知れない。

En önemlisi, Napolyon'un sözlü, bazen belirsiz emirlerini

重要なことに、彼はナポレオンの口頭で、時には漠然とした戒めを、 彼の将校と後に元帥にとって意味のある

Sendika belirsiz bir süre için greve gitti.

組合は無期限ストに入った。

O, o konu hakkında birkaç belirsiz yorum yaptı.

彼女はその問題について2、3あいまいなコメントをした。

Onun tezi bir anlam ifade etmiyor. Öncelikle onun teması belirsiz.

彼の論文は意味不明。第一、主題が曖昧だ。

Onun politikası hakkında soru sorulduğunda, aday sadece belirsiz cevaplar verdi.

政策について聞かれたところ、その候補者はあいまいな返答しかできなかった。

Bu belirsiz zamanlarda yaşamada, esnek olmak ve geleneksel değerlere esir olmamak gerekmektedir.

この不確実な時代を生き抜くには、従来の価値観に囚われない柔軟な発想が必要だ。

Düzensiz bir galaksi, belirsiz bir şekle sahiptir ve genç yıldızlar, toz ve de gazla doludur.

不規則銀河とは構造が不確定であり、若い恒星や塵、ガスを大量に含む。

Dinozorların aniden yok olmaları hakkında birçok teori var ama gerçek sebep hâlâ belirsiz olarak kalmaktadır.

いろいろな説はあるものの、恐竜がなぜ突然絶滅してしまったのかはまだ謎のままである。