Translation of "Yanıt" in Spanish

Yanıt vermiyor.

por razones que aún no entendemos.

Yanıt kolaydı.

La respuesta era fácil.

- Yanıt beni irite etti.
- Yanıt beni öfkelendirdi.

La respuesta me irritó.

Yanıt beni sinirlendirdi.

La respuesta me irritó.

Neden yanıt vermiyorsun?

¿Por qué no me respondes?

Tüm sorulara yanıt verebildim.

Podía contestar a todas las preguntas.

Hızlı bir yanıt verdi.

Él dio una respuesta inmediata.

Yanıt verme hakkın yok.

No tienes derecho a contestar.

Evet, o doğru yanıt.

Sí, es la respuesta correcta.

O iyi bir yanıt.

- Esa es una buena respuesta.
- Es una buena respuesta.

John soruya yanıt vermez.

John no responderá a la pregunta.

Bugün sana yanıt veremem.

- No te puedo dar la respuesta hoy.
- No puedo darle la respuesta hoy.

Mektuba yanıt vermene gerek yok.

No es necesario responder a esa carta.

O, kaba bir yanıt verdi.

Él contestó de manera tosca.

O her soruya yanıt vermedi.

Ella no respondió a todas las preguntas.

O, belirsiz bir yanıt verdi.

Le dio una respuesta vaga.

İngilizce yanıt vermek zorunda mıyım?

¿Tengo que responder en inglés?

Sorum için hiçbir yanıt yoktu.

No hubo respuesta a mi pregunta.

O benim soruya yanıt vermedi.

Ella no respondió mi pregunta.

Tom tedaviye iyi yanıt veriyor.

Tom está respondiendo bien al tratamiento.

Ve o ne yanıt verdi?

¿Y qué respondió ella?

Ben onun sorusuna yanıt verebilirim.

Puedo responder a su pregunta.

Geçen haftaya kadar yanıt almadım.

No recibí respuesta hasta la semana pasada.

Bu suçlamalara ne yanıt veriyorsunuz?

¿Qué respuesta da a estas acusaciones?

Amaç yalnızca bir soruya yanıt bulmak:

Con el objetivo de responder una pregunta:

O bana kısa bir yanıt verdi.

Me dio una respuesta cortante.

- Soruna cevap veremem.
- Soruna yanıt veremem.

No puedo contestar tu pregunta.

Soruma bir "hayır" ile yanıt verdi.

Me respondió mi pregunta con un "no".

- O, doğru cevap.
- O, doğru yanıt.

Esa es la respuesta correcta.

Ben senin tüm sorularına yanıt veremem.

No puedo contestar a todas las preguntas.

Bu soruya bir yanıt buldunuz mu?

¿Alguna vez has encontrado una respuesta a esta pregunta?

O soruya bir yanıt vermek istiyorum.

Quiero una respuesta a esa pregunta.

Evet, onlardan bir tür yanıt vardı.

- Sí, hubo algún tipo de respuesta por su parte.
- Sí, tuvimos alguna clase de contestación de ellos.

- Tom yanıt vermiyor.
- Tom cevap vermiyor.

Tom no responde.

Tom yeni tedaviye iyi yanıt veriyor.

- Tom está respondiendo bien al nuevo tratamiento.
- Tom está respondiendo bien al tratamiento nuevo.

Tom Mary'den bir yanıt almaya çalıştı.

Tom trató de sacar una respuesta de Mary.

Tom Mary'nin tüm sorulara yanıt veremedi.

Tom no pudo responder todas las preguntas de Mary.

X ile işaretli sorulara yanıt vermeyin.

No respondas las preguntas con una X.

- Neden yanıt vermedin?
- Neden cevap vermedin?

- ¿Por qué no respondías?
- ¿Por qué no respondiste?

Tom benim en son mektubuma yanıt vermedi.

Tom no respondió a mi última carta.

Ben kapıyı çaldım ama kimse yanıt vermedi.

Golpeé la puerta, pero nadie respondió.

Ve "Seninle nasıl iletişime geçeceğim?" diye yanıt verdi.

Él respondió, "¿Y cómo me voy a comunicar contigo?"

Şaşırmış gözüken Kartacalılar, zamanında yanıt vermekte geç kalıyorlar.

Al parecer aturdidos, los cartagineses no logran reaccionar a tiempo.

Kapıyı tekrar tekrar çaldı ama hiç yanıt yoktu.

Él golpeó la puerta muchas veces, pero no hubo respuesta.

Tüm aramalar doğrudan bana geliyordu. Aramalara ben yanıt veriyordum.

Cuando alguien nos llamaba o escribía, yo personalmente le respondía.

29 kalifiye kişiden sadece 15'i mesajıma yanıt verdi,

De mis 29 potenciales calificados, solo 15 respondieron mi mensaje,

Vlad'ın Stefan ile işbirliğine yanıt olarak, bir Osmanlı kuvveti

En respuesta a la colaboración de Vlad con Stefan, una veloz fuerza otomana se embarca en una campaña

- Ben hâlâ soruma bir cevap bekliyorum.
- Soruma hâlâ yanıt bekliyorum.

Todavía estoy esperando la respuesta a mi pregunta.

- Tom, Mary'nin e-posta mesajına cevap vermedi.
- Tom, Mary'nin e-mailine yanıt vermedi.

Tom no respondió al mensaje de correo electrónico de Mary.