Translation of "şirketin" in Japanese

0.010 sec.

Examples of using "şirketin" in a sentence and their japanese translations:

Bir şirketin yönetimi bir şirketin mülkiyetinden farklıdır.

会社を経営することと保有することとは違う。

Şirketin kazancı arttı.

- 会社の利益は飛躍的に増加した。
- 会社の収益は飛躍的に増加した。

Alım, şirketin hesabında.

その買い物は会社の払いになります。

Şirketin karlılığı arttı.

その会社の収益性が改善した。

Şirketin yasal sahibidir.

彼はその会社の合法的な所有者だ。

Şirketin paraya ihtiyacı vardı.

会社はお金を必要としていた。

Şirketin harcamasıyla gezi yaptı.

彼は会社の費用で旅行した。

O, hâlâ şirketin kadrosunda.

彼はまだその会社に雇われている。

Şirketin hisse fiyatı düştü.

会社は株価が下がった。

Ben şirketin bir çalışanıyım .

会社員です。

Şirketin müdürüyle görüşmek istiyorum.

私は社長に会いたいのです。

Konuşmasında şirketin gücüne başvurdu.

スピーチの中で、彼は企業の強さについて言及した。

Skandal şirketin itibarını zedeledi.

スキャンダルで会社の評判が落ちた。

Bu şirketin patronu kim?

この会社の社長は誰ですか。

Şirketin büyük şehirlerde şubeleri var.

- その会社は大都市全部に支店がある。
- その会社は大都会全部に支店がある。

Şirketin kuruluşu 1950 yılında oldu.

同社の創立は1950年である。

O, şirketin parasını cebine attı.

彼は会社の金に手をつけた。

Şirketin çıktı kayıtlarını dikkatlice inceledi.

彼女は会社の業績を丹念に調べた。

İsmen o şirketin başkanını tanıyorum.

私はあの会社の社長の名前だけは知っている。

Şirketin başkanı bir sonuca vardı.

会長は結論を下した。

Bunu benim şirketin hesabına yaz.

これは、会社払いだ。

O şirketin hizmetinden memnun değilim.

あの会社のサービスには不満だ。

Şirketin başarısızlığı için onu suçladılar.

彼らは会社の倒産を彼のせいにした。

Şirketin Başkanı Devlet Bakanına rüşvet verdi.

社長は大臣にそでの下を使った。

Yenin değerlenmesi o şirketin düşüşünü hızlandırdı.

円高がその会社の経営不振に拍車をかけた。

Şirketin 500.000 poundluk bir sermayesi var.

その会社の資本金は50万ポンドである。

Bay Smith şimdi bu şirketin başkanı.

スミス氏が、今、この会社の社長です。

Şirketin en üst kademesinde olmak istiyorum.

私は会社のトップの座につきたい。

O şirketin hisse senedi fiyatı düşmeyecek.

あの会社の株価は下がらないだろう。

Yürütme komitesi onu şirketin başkanlığına atadı.

重役会は彼を社長にした。

O, şirketin başkanı olarak babasının yerine geçti.

彼はその会社の社長として父親の後を継いだ。

O bu şirketin düzenli bir çalışanı değil.

彼女はこの会社の正社員ではありません。

O şirketin hisse senedi fiyatı dün düştü.

昨日あの会社の株価が暴落した。

O bu şirketin tam zamanlı çalışanı değil.

彼女はこの会社の正社員ではありません。

Yöneticilerden bazısı onun şirketin başkanı olmasından yakındı.

マネージャーの中には彼が社長になったことについてぶつぶついうのがいた。

Şirketin iflas edeceği hakkında dolaşan bir söylenti var.

- その企業が倒産するという噂が広まっている。
- その会社が倒産するという噂が広まっている。

Bu şirketin hisse senedi dün 932 yen'den kapattı.

その会社の株の昨日の終値は932円だった。

Şirketin onlara daha fazla ödeme yapmasını talep ettiler.

彼らは、会社がもっと払うことを要求した。

Onun şirketin başkanı olmasından yakınan bazı yöneticiler vardı.

マネージャーの中には彼が社長になったことについてぶつぶついうのがいた。

Ayrıca şirketin tüm elemanlarıyla yapılan toplantılar için de güzel.

全社会議に参加するのにも使えます

Şirketin bir Amerikan şirketi ile ilişki kuracağı söylentileri var.

その商社はあるアメリカの会社と提携すると言ううわさである。

Şirketin tepesine gelmek için, onun sıkı çalıştığını herkes biliyor.

彼が会社の社長になれたのは、彼の努力と勤勉の賜物です。

Sistem mühendisleri ayrılmaya devam ederse, şirketin rekabet üstünlüğü aşınmış olacak.

SEが辞め続けると会社の競争力が落ちる。

Bu mali denetim, aynı zamanda şirketin varlıklarının bir değerlendirmesini içerir.

この財務調査は会社の資産を評価することも含みます。

- Tokyo borsasında, yaklaşık 450 şirketin hisse senetleri sayaç üzerinde işlem gördü.
- Tokyo borsasında, aşağı yukarı 450 şirketin hisse senetleri sayaç üzerinde işlem gördü.

東京株式市場では450社以上の株が店頭で取り引きされている。

Research in Motion 2000 işçinin çıkarıldığını ve şirketin yeniden yapılanmasını bildirdi.

リサーチ・イン・モーションが約2千人の従業員解雇と組織再編を発表した.

Web sayfana bizim şirketin web sitesi ile ilgili bir link koyar mısın?

- あなたのページから、私どもの会社のサイトへリンクしていただけませんか。
- あなたのページに、私どもの会社のウェブリンクを貼り付けていただけませんか。

O şirketin yeni bilgisayar mimarisi ile ilgili bir sorun vardı. Onlar şimdi bir iptal çılgınlığını gözden geçirecekler.

あの社の新しいコンピューターはアーキテクチャーに問題があって回収騒ぎになっているんだってさ。