Translation of "öfkeyle" in Japanese

0.003 sec.

Examples of using "öfkeyle" in a sentence and their japanese translations:

Öfkeyle boğdu.

彼は激怒のあまり口がきけなくなった。

Vücudu öfkeyle sarsıldı.

彼は体を震わせて怒っていた。

Öfkeyle dışarı çıktı.

彼はかんかんになって出ていった。

Üniversitedeyken öfkeyle rekabet ederdik.

- 我々は大学時代にはしのぎを削ったものだ。
- 我々の大学時代にはしのぎを削った者だ。

Katile karşı öfkeyle doldurulduk.

我々は殺人者に対する怒りで胸一杯になった。

O öfkeyle telefonu kapadı.

彼女は怒って電話を切った。

Odadan öfkeyle dışarı çıktı.

彼は怒って部屋から出て行った。

O, öfkeyle kapıyı çarptı.

彼は怒ってドアをばたんと閉めた。

O, ona öfkeyle baktı.

彼女は怒って彼を見た。

O, öfkeyle odadan çıktı.

彼女は怒って部屋を出て行った。

Aktris sözleşmesini öfkeyle yırttı.

女優は怒って契約を破棄した。

O, öfkeyle odadan dışarı koştu.

彼は怒って部屋を飛び出した。

Ondan gelen mektubu öfkeyle yırttı.

- 彼は彼女からの手紙を怒って粉々に引き裂いた。
- 彼は彼女からの手紙を怒って引きさいた。

Tom öfkeyle bir sandalyeyi tekmeledi.

トムは怒って椅子を蹴飛ばした。

Napolyon ünlü şapkasını yere attı öfkeyle.

ナポレオンは怒って床に帽子を投げつけた

Köpekler zorla giren kişiye öfkeyle havladı.

犬が侵入者に猛然と吠えかかった。

Öfkeyle bir ölçek merdiveni aldı ve bağırdı,

激怒した彼は、はしごを手に取り、

- Sinirle kapıyı tıklattı.
- Öfkeyle kilitli kapıyı zorladı.

彼は怒って、鍵のかかったドアをがたがたゆすった。

Zor kazandıkları kazançlarını takip etmek için göndermeyeceği söylendiğinde öfkeyle patladı:

怒りで爆発しました。

Krasny'de, arka muhafız ordunun geri kalanından koptuğunda, Ney öfkeyle teslim olma çağrılarını reddetti

クラズニーでは、後衛が残りの軍隊から切り離されたとき、ネイは怒っ て降伏の呼びかけを 拒否