Translation of "çekti" in Japanese

0.016 sec.

Examples of using "çekti" in a sentence and their japanese translations:

Parayı bankadan çekti.

- 彼女は銀行からお金を引き出した。
- 彼女は銀行からお金をおろした。

O ipi çekti.

彼はロープを引っ張った。

Tom içini çekti.

トムはため息をついた。

Pişmanlıkla iç çekti.

彼は後悔のため息をついた。

Tom kılıcı çekti.

トムは剣を抜いた。

O, gömleğimi çekti.

彼は私のシャツを引っ張った。

Kamerayla resimlerimi çekti.

彼は自分のカメラで私の写真を撮ってくれた。

- Tom yıllarca migren ağrısı çekti.
- Tom yıllarca migrenden çekti.

トムは何年も偏頭痛に苦しんだ。

O arabasını kapıya çekti.

彼女は門のところに車を停めた。

Kazağını başının üzerine çekti.

彼女はセーターを頭からかぶって着た。

Silahını çekti ve dedi :

彼女は拳銃をぬいてこう言った。

O bir resim çekti.

彼は写真を撮った。

O bir nutuk çekti.

彼は演説した。

Kedi, pençelerini geri çekti.

猫はつめを引っ込めた。

O, bizim dikkatimizi çekti.

彼女は私達の注目を集めた。

Genç kız içini çekti.

若い女はため息をついた。

Konseri birçok kişiyi çekti.

彼のコンサートにはたくさんの人が集まった。

Tom bir bıçak çekti.

トムはナイフを取り出した。

Ailenin bir fotoğrafını çekti.

彼は家族の写真を撮った。

O, oğlunun kulağını çekti.

彼は息子の耳を引っ張った。

Onun güzelliği, dikkatini çekti.

彼女の美しさが彼の注意を引いた。

Onun konuşması dikkatimizi çekti.

彼の演説は我々の注意を引いた。

Tom ütünün fişini çekti.

トムはアイロンのプラグを抜いた。

Tom yine iç çekti.

トムったらまたため息ついたわよ。

Tom telefonuyla selfie çekti.

トムはスマホで自撮りをした。

- Yıllardır, Tom migren baş ağrısından çekti.
- Tom yıllarca migrenden çekti.

トムは何年も偏頭痛に苦しんだ。

- Grup, hükümete verdiği desteği geri çekti.
- Grup, hükümete desteğini geri çekti.

その団体は政府への支持をとりやめた。

Dünya beni uzaklaştırmadı, yakınına çekti.

世界は私を押しやらずに 近くに引き寄せてくれたんです

Oyun iyi bir topluluk çekti.

そのゲームは大観衆を集めた。

Çocuk "Üzgünüm" diyerek içini çekti.

「ごめんなさい」少年は、ため息混じりにいいました。

O, başını pencereden geri çekti.

彼女は窓から頭を引っ込めた。

O benim hatama dikkat çekti.

彼女は私の誤りを指摘した。

Onun güzel elbisesi dikkatimi çekti.

彼女の美しい服が私の注意を引いた。

O ciddi olarak fotoğraf çekti.

彼は本気で写真を撮った。

O sandalyeyi ona doğru çekti.

彼女は自分のほうに椅子を引き寄せた。

Taro bankadan 10.000 yen çekti.

- 太郎は銀行から一万円引き出した。
- 太郎は銀行から1万円おろしました。

O, hesabından 100 dolar çekti.

彼は口座から百ドル下ろした。

Güzel manzaranın bir fotoğrafını çekti.

彼はその美しい風景をカメラに収めた。

Dişçi onun kötü dişini çekti.

歯科医は彼女の虫歯を引き抜いた。

Polis yankesici sorununa dikkat çekti.

警官はすりに対する注意を呼びかけた。

O biyoloji sınavında kopya çekti.

彼は生物の試験でカンニングした。

O, koalanın bir resmini çekti.

彼はコアラの写真を1枚撮っていた。

Güzel manzaranın bir resmini çekti.

彼はその美しい風景をカメラに収めた。

Dişçi çürük dişimi zorla çekti.

歯医者は私の虫歯をむりやり引き抜いた。

Onun işi bütün enerjisini çekti.

仕事は彼の全精力を奪った。

Tom derin biçimde içini çekti.

トムは深いため息をついた。

Onun yüksek sesi dikkatimi çekti.

彼の大きな声が私の注意をひいた。

Yabancı yatırımcılar paralarını ABD'den çekti.

外国人投資家は資金をアメリカから引き揚げた。

Bay Kennedy hatalarımıza dikkat çekti.

ケネディ氏は、私達のミスを指摘しました。

Tom bugünkü sınavda kopya çekti.

トムは今日の試験でカンニングした。

Proje çevrim içinde de ilgi çekti,

そのうちに このプロジェクトは ネットで話題となり

Madonna'nın konseri büyük bir dinleyici çekti.

マドンナのコンサートはすごい数の客を集めた。

O, otu çekti ve onu attı.

彼は雑草をぬいて捨てた。

O Londra'da çok sayıda resim çekti.

- 彼はロンドンで多くの写真を撮った。
- 彼はロンドンでたくさん写真を撮った。

Onun yeni şapkası benim dikkatimi çekti.

彼女の新しい帽子が私の注意を引いた。

Tom Boston'da bir sürü fotoğraf çekti.

トムはボストンでたくさん写真を撮った。

Onun elbisesi partide herkesin dikkatini çekti.

彼女のドレスはパーティーに来ていた皆の目を引きつけた。

İlk başta, Meg vatan hasreti çekti.

最初メグは、家が恋しかった。

Polisler olay yerinin birkaç fotoğrafını çekti.

警察は事故現場の写真を何枚か撮った。

Diş hekimi onun çürük dişini çekti.

歯医者は彼の虫歯を抜いた。

O sık sık diş ağrısı çekti.

彼はしばしば歯痛で苦しんだ。

Bu resimleri amcan çekti, değil mi?

あなたのおじさんがこれらの写真を撮ったのですね。

Polis yankesici tehlikesine karşı dikkatimizi çekti.

警察たちはすりへの注意を促した。

Arkadaşının cevaplarını kopyalayarak testte kopya çekti.

彼は友人の答案を書き写してその試験でカンニングをした。

Tamam, halat bizi çekti ve kanyona indik.

無事だった 峡谷に下りたよ

Adam silahı alnına dayadı ve tetiği çekti.

その男はピストルを額にあて、引き金を引いた。

- Müzik herkesin ilgisini çekti.
- Müzik herkesi cezbetti.

その音楽は全員をとりこにした。

Haberle ilgili hayal kırıklığından dolayı iç çekti.

そのニュースを聞いて彼女はがっかりしてためいきをついた。

O, otele giden yolu bulmada sıkıntı çekti.

彼はホテルにたどり着くのに苦労した。

Elimi yakaladı ve beni ikinci kata çekti.

彼は私の手をつかんで二階へ引っ張って行った。

Öğretmen İngilizce kompozisyonumdaki birkaç hataya dikkat çekti.

先生は私の英作文の誤りをいくつか指摘した。

Bir fotoğrafçı, benim evimin bir fotoğrafını çekti.

写真家が私の家の写真を取った。

Fransa'nın yeni Birinci Konsolosu Napolyon Bonapart'ın dikkatine çekti

彼らがパリで会ったとき、彼らはお互いに暖かくなりました。ナポレオン

Onun konuşma şekli ünlü bir yazarın dikkatini çekti.

彼の話し方は有名な作家の注意をひいた。

O, planın çok paraya mal olacağına dikkat çekti.

- 彼はその計画には多額のお金がかかるだろうということを指摘した。
- 彼はその計画に多大のお金がかかると指摘した。

O, kırmızı bir elbise giydiği için dikkat çekti.

赤いドレスのため彼女は目立った。

Ailem derhal geri gelmem için bana telgraf çekti.

両親からすぐに帰れと電報が来た。

- İş çok ilgimi çekti.
- İşi çok ilginç buldum.

- その仕事はとてもおもしろいことがわかった。
- 私はその仕事がとても面白いことに気づいた。

Bir kamyonun geçmesine izin vermek için kenara çekti.

彼はトラックを通すために車を横に寄せた。

- O son nefesini çekti.
- O, dünyaya gözlerini kapattı.

彼は息を引き取った。

Tom Mary'nin kolunu yakaladı ve onu kapıya doğru çekti.

トムはメアリーの腕をつかみ、ドアの方に向かって引っ張っていった。

Jim, benim kompozisyonumda bazı dil bilgisi hatalarına dikkat çekti.

ジムは私の作文の文法的誤りをいくつか指摘してくれた。

Polis kruvazörü kazanın olduğu yere yakın bir durağa çekti.

警察の車が事故の起きた現場の近くに止まった。

Tom, Mary'nin kiraz ağacının altında dururken bir fotoğrafını çekti.

トムは桜の木の下に立つメアリーの写真を撮った。

Üçüncü yörüngede Anders, tarihin en dikkat çekici fotoğraflarından birini çekti.

3番目の軌道で、アンダースは歴史上最も注目に値する写真の1つを撮影しました。

Polonya ve Baltık'ta, Rus ordusu büyük bir yenilgi dizisi çekti,

ロシア軍はポーランドとバルト地域で 大敗北を喫したが

Bir Kaliforniya polisi bir arabayı kenara çekti ve sürücüyle konuştu.

カリフォルニアの警察官が、一台の車を止めさせ、運転手にこう伝えた。

Tom bir yürüyüş için gitti ve gördüğü şeylerin resimlerini çekti.

トムは散歩に出かけ、目に入ったものの写真を撮った。

Shizuko bir sınavda kopya çekti ve uygun bir ceza aldı.

静子は試験でカンニングして、応分な罰を受けました。

Vinçler ne kadar güzel ve ücretsizdi! Sadako içini çekti ve gözlerini kapattı.

鶴たちは何と美しく自由なんでしょう。禎子はため息をついて、目を閉じた。

Rus ordusu sadece altı hafta içinde acı çekti yaklaşık bir milyon kayıp verildi.

わずか6週間でロシア軍は 32万人もの損害を被った