Translation of "Öğretmenimiz" in Japanese

0.007 sec.

Examples of using "Öğretmenimiz" in a sentence and their japanese translations:

İşte öğretmenimiz geliyor.

先生がいらっしゃったよ。

Öğretmenimiz kızgın görünüyordu.

先生は怒っているようだった。

Öğretmenimiz şaşırmış görünüyordu.

先生は驚いているようだった。

Öğretmenimiz nadiren güler.

私達の先生はめったに笑わない。

O bizim öğretmenimiz.

あの方は私たちの先生です。

Öğretmenimiz sessiz olmamızı istedi.

先生は私達に静かにしてるよう命じた。

Öğretmenimiz bize şiiri ezberletti.

先生は私達にその詩を暗唱させた。

O bizim İngilizce öğretmenimiz.

- 彼は私たちの英語の先生なんです。
- 彼はわたしたちを教えているイギリス人教師だ。

O, bizim öğretmenimiz olabilir.

彼女が私達の先生かもしれない。

Öğretmenimiz çok genç görünüyor.

私たちの先生は、とても若く見えます。

Öğretmenimiz dövüş sanatları uzmanıdır.

先生は武道の達人です。

Öğretmenimiz üniversiteden yeni mezun.

私たちの先生は大学をでたばかりです。

Öğretmenimiz Almanya'da bulundu mu?

先生はドイツに行ったことがありますか。

Orada yürüyen adam öğretmenimiz.

向こうを歩いている男の人は私達の先生です。

Öğretmenimiz yeni arabasını seviyor.

先生は新しい車が気に入っている。

Öğretmenimiz bazen hızlı konuşur.

私たちの先生は時々話すのが速い。

Bizim Fransızca öğretmenimiz O.

彼女が私たちにフランス語を教えてくれる。

Öğretmenimiz sokağın sonunda yaşıyor.

私達の先生は通りのいちばんはずれに住んでいる。

Öğretmenimiz bize odayı temizletti.

先生は、私達に部屋を掃除させた。

- Öğretmenimiz bize çok ödev verir.
- Öğretmenimiz bize çok ödev veriyor.

うちらの先生って、宿題が多いんだよ。

Öğretmenimiz dersin başında yoklama yaptı.

先生は授業の始めに出席をとった。

Öğretmenimiz dakikliğin önemi üzerinde durdu.

先生は時間を守ることの大切さについて長々と述べた。

Yeni öğretmenimiz üniversiteyi yeni bitirmiş.

我々の新しい先生は大学を出たてだ。

Öğretmenimiz yaşına göre genç görünüyor.

私たちの先生は年の割には若く見える。

Öğretmenimiz gelecek ay ABD'ye gidiyor.

私達の先生は来月アメリカに行きます。

Sınıf öğretmenimiz Bay Tanaka evlendi.

担任の田中先生が結婚した。

Öğretmenimiz ağustosta yurt dışından dönecek.

私達の先生は8月に外国から帰ってきます。

Öğretmenimiz gelecek ay ABD'ye gidecek.

私達の先生は来月アメリカに行きます。

Öğretmenimiz bize zor sorular verdi.

先生は困難な問題を出すでしょう。

Matematik öğretmenimiz yarın sınav yapmayacak.

数学の先生はあすテストをやらないでしょう。

Öğretmenimiz çok ev ödevi verir.

私たちの先生は、宿題をたくさん出します。

Öğretmenimiz olarak ona saygı duyuyoruz.

- 私たちは彼を師として尊敬している。
- 私たちは教師としての彼を尊敬している。

Öğretmenimiz bize ne okuyacağımızı söyledi.

先生は私たちに何を読んだらよいか教えてくれた。

O bizim yeni öğretmenimiz olabilir.

あの人は私たちの新しい先生ではないだろうか。

Öğretmenimiz araba ile okula gelir.

私たちの先生は車で学校に来ます。

Öğretmenimiz sadece kız öğrencilerden yanadır.

- 私達の先生は女生徒だけをえこひいきする。
- 私たちの先生は女子だけをえこひいきする。

- Öğretmenimiz serttir ve henüz o kibardır.
- Bizim öğretmenimiz serttir yine de o kibar.

我々の先生は厳しくもあり、かつ優しくもある。

Öğretmenimiz bize ne zaman başlayacağımızı söyledi.

先生は私達にいつ出発すればいいか言ってくれた。

Öğretmenimiz bize elimizden geleni yapmamızı söyledi.

先生は私たちに最善を尽くしなさいと言った。

Öğretmenimiz önemli noktaları çabucak gözden geçirdi.

先生はもう一度重要な箇所を要約した。

Öğretmenimiz, "su 100 derecede kaynar." dedi.

先生は「水は100度で沸騰する」と言った。

İngilizce öğretmenimiz genellikle çok ödev verir.

概して私たちの英語の先生はたくさんの宿題を出す。

Öğretmenimiz kelimenin tam anlamıyla bir beyefendi.

われわれの先生は真の意味で紳士です。

İngilizce öğretmenimiz her zaman zamanında gelir.

私たちの英語の先生はいつも時間どおりだ。

Öğretmenimiz suyun 100ºC derecede kaynadığını söyledi.

先生は「水は100度で沸騰する」と言った。

Öğretmenimiz, Jim'e hemen eve gitmesini söyledi.

私たちの先生はジムにすぐ帰宅するように言った。

Japonca öğretmenimiz bize karşı çok kibar.

国語の先生は私たちにとても親切だ。

Öğretmenimiz sınıfa her zaman zamanında gelir.

うちの先生はいつも時間通りに授業に来る。

Öğretmenimiz tekrar geç kalmaması için onu uyardı.

先生は二度と遅刻しないように彼に注意した。

Öğretmenimiz daha çok çalışmamız için baskı yaptı.

先生は私たちにもっと勉強するように強く勧めた。

İngilizce öğretmenimiz hem sert hem de naziktir.

- 私たちの英語の先生は、厳格であるがまた親切でもある。
- 私たちの先生は、厳しいけど優しい先生です。

Öğretmenimiz sadece İngilizce değil, Fransızca da konuşur.

私達の先生は英語だけでなくフランス語も話す。

Öğretmenimiz, ders anlatırken öğrencilerinin soru sormasından hoşlanmaz.

私たちの先生は講義中に学生に質問されるのを嫌がる。

Öğretmenimiz listedeki adını sık sık gözden kaçırdı.

私たちの先生は、たびたび名簿にある彼の名前を見落とした。

Öğretmenimiz İngilizcenin yanı sıra Fransızca da konuşur.

私達の先生は英語だけでなくフランス語も話す。

Bizim öğretmenimiz hem sert hem de yumuşak huyludur.

我々の先生は厳しくもあり、かつ優しくもある。

Öğretmenimiz bir lise öğrencisiyken çok İngilizce çalışmış olmalı.

私たちの先生は高校時代に英語を一生懸命勉強したに違いない。

Müzik öğretmenimiz bana Viyana'yı ziyaret etmemi tavsiye etti.

音楽の先生はウィーンを訪れるとよいと言いました。

Aptalca sorular sorduğumuzda bile öğretmenimiz bize karşı sabırlı.

私達の先生はばかげた質問をした時でも忍耐強い。

O bizim öğretmenimiz ve saygı göstermemiz gereken bir kişi.

彼は私たちの先生であり尊敬すべき人である。